Bilindiği üzere 1 Ağustos 2019 günü, Hakkari'nin Derecik ilçesine bağlı Çemekurk köyünde yaşayan bir grup gence, Irak Bölgesi’nden dönüş yolunda ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 14 yaşındaki Vedat Ekinci olay yerinde can verdi. Olayda bir kişi de yaralandı. Olay sonrasında Hakkari Valiliği şu açıklamayı yaptı:
“01.08.2019 günü Kuzey Irak sınırından İlimiz Derecik İlçesi sınırına 2 kilometre mesafede sınırlarımız dışında Ülkemiz Sınırına terör örgütü tarafından yoğun olarak kullanılan bölgeye kaçak yollarla girmeye çalışan şahıslara Sınır Birliklerimiz tarafından dur ihtarında bulunulmuştur. Ancak dur ihtarına uymayarak sınırımıza doğru Kuzey Irak tarafından ilerleyen şahıslara angajman kuralları gereği uyarı ateşi yapılmıştır. Bölgenin engebeli ve kayalık olması sebebiyle seken mermi çekirdeği 1 vatandaşımızın yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Yaralı vatandaşımız olay yerinde bulanan Hudut Birliklerimize ait araçlar ile Derecik Sahra Hastanesine kaldırılmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir.”
Valiliğin yaptığı açıklamaya geçmeden önce olay sırasında Vedat Ekinci ile beraber bulunan kuzeni Haci Ekinci’nin aktardıklarına bakalım:
Haci Ekinci, Vedat Ekinci'nin abisi Burhanettin Ekinci ile birlikte, üç kişilik bir grup halinde koybolan ineklerini aradıklarını aktardı. Ekinci, sınıra yaklaştıkları sırada bir grup askerin önlerini kestiğini ifade etti. Atlarının ürktüğünü belirten Ekinci, askerin yaklaşık 20 metre mesafeden üzerlerine ateş açtığını öne sürdü. Ateş sırasında Vedat ekinci sırtından vuruldu. Haci Ekinci ayrıca olayda yer alan askerlerin Burhanettin Ekinci'yi darp ederek ayağını kırdığını iddia etti.
Açıklamada bahsi geçen kişilerin dur ihtarına uymadıkları belirtiliyor. Dur ihtarına uymayan kişilere kolluk kuvvetleri tarafından uyarı amacıyla silahla ateş edilebilir. Yani aslında burada yapılacak olan şey, dur ihtarına uymayan kimselerin durmasını sağlamaktır. Bu anlamda uyarı ateşi kişilere değil havaya açılır. Ancak yapılan açıklamada kurşunun sekerek, 14 yaşındaki Vedat’a isabet ettiğinden bahsediliyor. Uyarı amacıyla ateş eden bir kimsenin, ateş ettiği sırada kurşunun sekmemesi ve can kaybının yaşanmaması için elinden gelen çabayı göstermesi gerektiği ortadadır. Valiliğin yaptığı açıklamaya göre bir kere bu kimseler uyarı ateşi yapmamışlar. Haci Ekinci’nin aktardıklarına baktığımızda ise Vedat Ekinci’ye açılan ateşin yirmi metre mesafeden yapıldığı doğrultusunda.
Meydana gelen olay üzerine, Hakkari valisi ve beraberinde bir grup taziye için Vedat Ekinci’nin ailesini ziyaret ediyor ve valiliğin resmi sitesinde şu açıklamalara yer veriliyor:
"Acınızı paylaşıyor, hepinize başsağlığı diliyoruz. Allah rahmet etsin. Başınız sağolsun. Tabi birazda kader bu, coğrafi kader. Yani bu coğrafyada işte yaşayınca maalesef böyle üzücü olaylarda olabiliyor. Tabi öncelikle hepimiz kanunlara, kurallara uyacağız. Mutlaka devlet sizlerle her zaman beraber. Siz devletine ve milletine sadık Gerdi aşireti mensupları ve Derecik halkının devletimizde, Valiliğimizde ve kamu kurum ve kuruluşlarımızda özel bir yeri var. Bu birlik ve beraberlik bundan sonra da devam edecek. İnşallah bu tür üzücü olaylar olmaz. Derecik İlçemizdeki sınır kapısının da biran önce açılması için çaba sarf ediyoruz. Geçenlerde Ticaret Bakanımız ve TOBB Başkanımız da geldi. Kapının açılması durumunu onlara da aktardık. Bir takım yasal ve idari hazırlıklar var, bunlar biter bitmez inşallah açılacak. Buradaki kurumlarımız mutlaka sizlere gereken kolaylıkları gösterecekler. Sayın İçişleri Bakanımız da özellikle selamlarını gönderdi, başsağlığı dileklerini iletiyorum. Sanırım sabah sizleri de aradı. Allah rahmet etsin. Tekrardan başsağlığı diliyoruz. Bu tür üzücü olaylar inşallah bir daha olmaz."
Vali beyin açıklamasında yer alan şu ifadeler dikkat çekiyor:
‘’Tabi birazda kader bu, coğrafi kader. Yani bu coğrafyada işte yaşayınca maalesef böyle üzücü olaylarda olabiliyor.’’
Coğrafi kader diye bir şeyden bahsediyor. Kendisinin bu ifadeyle neti kasttetiğini bilemeyiz. Ancak özellikle bu bölgede yaşayan insanların geçimlerini sağlamak amacıyla kanunların kaçakçılık olarak nitelediği bir çeşit meşguliyetleri var. Her gün üzerlerine ateşin açılabileceği korkusuyla bu tür faaliyetlerde bulunan bu kimselerin daha iyi bir şekilde anlaşılması gerekir. Bu insanların canları pahasına yaptıkları bu faaliyetleri ne için yaptıkları vicdan sahibi herkes için açık bir şekilde ortadadır. Evet bu coğrafya kaderse eğer bir şeyler kaçakçılık kaderdir. Ama bu insanların öldürülmeleri kaderleri olmamalıdır. Bu anlamda bu tarzda olayların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir.
Vicdanların yaralanmaması veya yaralı vicdanların biran önce onarılması için yıllar sonra değil, biran önce olayın faillerinin bulunması ve cezalarını verilmesi gerekir.