Haber: Dicle Baştürk
Ailesinin son kez özgürce vedalaşmak istediği ağır kanser hastası 50 yaşındaki Muhlis Barut, tutuklu olarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Yapılması gereken bir şey varsa yapılsın” ifadeleriyle söz ettiği Barut, uzayan prosedürler nedeniyle tahliye edilmedi. Ölüm haberini alan ailesi ise gözyaşlarına boğuldu.
Altı ay ömür biçmişlerdi
İki yıl önce yeşil kartı iptal edildiği için cinnet geçiren Batur, Bayraklı Toplum Sağlığı Merkezi’ni tüfekle basarak rastgele ateş etmişti. Aldığı 16 yıl sekiz aylık hapis cezası Yargıtay aşamasındayken Barut’a, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından altı aldan az ömrü kaldığına dair rapor verildi. Geçen haziran ayında aldığı raporun ardından Barut, İstanbul Adlî Tıp Kurumu’ndan rapor alabilmesi için Metris Cezaevi’ne gönderildi. Bir hafta önce fenalaşan Barut, Samatya Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Barut ailesinin çığlığını duyan Cumhurbaşkanı Gül, “Yapılması gereken bir şey varsa yapılsın” dedi. Barut, uzayan prosedürler nedeniyle tahliye olamadı. Önceki gece kanama geçiren ve bilincini kaybeden Barut, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Barut, eşi Bedriye, kızı Gönül ve oğlu Cihan Barut, gözyaşları dökerken son nefesini verdi. Kızı Gönül Barut, “Bu ülkede adalet diye bir şey yok. Hani Cumhurbaşkanı, milletvekilleri devreye girmişti? Ben iyi bir evlat değilim, babamı oradan çıkarıp son nefesini özgür vermesini başaramadım” sözleriyle tepki verdi.
TARAF