ERKAM KUŞÇU / HAKSÖZ-HABER
Ne yazık ki, memleketin baş belası konumundaki milliyetçilik ve devletçilik bir takım politik ittifakların neticesi olarak gündemi belirlemeye devam ediyor. Türkiye’de Kemalist tarih anlayışının temel dayanakları olan milli gün ve bayramlar bu ideolojinin kurgusal tarih anlayışı ile güçlü şekilde muhkemleştirilen bir dünya görüşünü içerisinde taşıyor. Milliyetçi popülizm rüzgârlarına Diyanet de katılmış olacak ki vatan, toprak, bayrak kutsaması bol, üzerine birlik beraberlik sosu boca edilmiş bir cuma hutbesi yayımlandı.
“Vatan bize emanettir” başlığı ile okunan hutbe ayet ve hadislerle desteklenmeye çalışılarak Müslümanlar açısından oldukça sıkıntılı ve tartışmalı olan bir mesele üstü örtülüp aklanmaya çalışıldı. Yazık ki Diyanet İşleri’nden aynı rikkat ve dikkati Müslüman coğrafyayı gerçekten ilgilendiren meselelerde göremiyoruz. Oysaki Kemalizm’in Zafer Bayramından, ilahi kelimetullah için cihad anlayışını çıkartmaya çalışmak kompleksli ve müdahaneci bir halin göstergesidir. Diyanet İşleri kimleri dikkate alarak bu hutbeleri hazırlıyorsa eleştiriye öncelikle kendisinden başlayarak gerekli ıslahı gerçekleştirmek zorundadır.
Şüphesiz ki yeryüzü kendisine mescit kılınan bir peygamberin ümmeti toprağa ve ulusal sınırlara değil ümmete ve kardeşlik ruhuna yapılacak olan teminatları önemser. Diyanet İşleri –bir zamanlar olduğu gibi- milliyetçi sembollere değil İslam’ın sınırları ve kan bağını aşan ilkelerini ön plana çıkartan hutbelere imza atmalıdır. Ümmetin bugün paramparça hali karşısında İslam düşmanlarının coğrafyamızda istedikleri zulmü işlemeleri öncelikli olarak bizlerin sorumluluğundadır. Durum böyleyken gerçekliği dahi tartışmalı “milli” bayramları mübarekleyip iman kardeşlerimizi unutmak nasıl bir iştir? Sırada hangi bayram var? Kabotaj Bayramını bu sene kaçırdınız… Üzülmeyin 29 Ekim’e ne kaldı şunun şurasında?!