Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde Faaliyet yürüten Genç Hekimler Topluluğu Mısır’da alınan idam kararlarını protesto etmek için Cuma namazı çıkışı yürüyüş gerçekleştirdi.
Genç Hekimler Topluluğunun Çağrısıyla gerçekleştirilen yürüyüşe Van’da bulunan İslami Camiaların Üniversite kolları da yoğun bir katılım gösterdi. Yürüyüşte; "Katil Darbeci Düzenin İdam Kararları Hükümsüzdür" "İslami Direniş Mısır Cuntasına Boyun Eğmez" "işte Mısır’da Darbe Hukuku" "Beşşar’ın Varil Bombaları, Sisi’nin Yargıçları Var" “ Cunta’nın İdam Kararları İslami Direnişi Yıldıramaz” “İdam Kararlarının Durdurun” dövizleri açılan eylem otobüs duraklarına kadar sessiz bir şekilde devam etti. Burada Basın Açıklamasını topluluk adına Muhammed Yusuf Ozan Avcı okudu. Eylem Tekbirler ve sloganlarla sona erdi.
HAKSÖZHABER / Ergün Aslan
Basın Açıklamasının Tam Metni
Bismillahirrahmanirrahim
‘Zalimin Zulmüne karşı susan dilsiz şeytandır…’
Mısır’da darbe mahkemesi 3 Temmuz askeri darbesinin ardından sözde hukuki bir(!) karara imza atarak 529 darbe karşıtı eylemci için idam cezasına hükmetti. Bu kararın gerekçesine göre söz konusu kişiler ‘şiddet ve terör’ suçlamasıyla bu cezayı hak ettiler. İnsanlığa ve hukuka aykırı bu kararı kınamak, 529 Mısırlı mazlum kardeşimizin sesine ses katabilmek için tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye davet ediyoruz. Çünkü; idama mahkum edilen 529 kardeşimizi değil birer kere, her birini 529’ar kere idam etseler de sonları inşallah cennettir. Dikkat çekmek istediğimiz konu sessiz kalan dünyadır, çünkü bunun hesabı bizlere sorulacaktır.
529 kardeşimizin hayatına son verecek olan bir kararın birkaç ay içinde nasıl böylesine hızlı bir yargılama sürecine sığdırıldığı soru işaretleri ile doludur. Hukukun en temel prensiplerinden olan ‘savunma hakkı’nın kullanılmasına bile izin verilmeyen birkaç oturum ardından, fütursuzca ve özensiz bir karar ortaya çıkmıştır. Bir kısmı tutuklu bulunan sanıkların göstermelik dahi olsa savunma yapmalarına fırsat verilmemiştir. Ülke dışına kaçmak zorunda kalan kimi göstericiler de savunmaları dahi alınmadan gaybında idama mahkûm olmuştur.
Cunta mahkemelerinin son karar duruşmasında neredeyse her dakikaya 26 idam sığdırarak kendi rekorunu kıran Mısır adaleti (!) kararın ölçüsüzlüğünü izah etme ihtiyacı dahi hissetmemiştir.
Mısır halkı ne yazık ki tüm katliam, yakalama, yasa dışı baskı ve sindirmelere karşı yalnız bırakılmıştır. Halkı yalnız bırakmakla yetinmeyip bir de cuntaya sahip çıkan batılı ve bazı arap ülkelerinin tutumu cuntayı cesaretlendirmiştir. Son karar bu açıdan darbecilere verilen siyasi kredinin sonuçlarıdır.
En azından Türkiye’de birkaç ağacın kesilmesi yada Twitter’ın kapatılmasına gösterdiği sertlikte Mısır’daki idamlara eleştiri getirmesi beklenen Batılı ülkeler, iki yüzlü yaklaşımları ile bir kez daha sınıfta kalmıştır. Demokratik değerler üzerine inşa edildiği iddiasındaki Batı, Mısır’da darbe olduğunda ses çıkarmadığı gibi, üstelik darbecilere siyasi ve ekonomik kredi açmış, Müslümanlar söz konusu olduğunda demokratik değerlerin çiğnenebileceğini göstermiştir.
Batının güdümündeki kimi Arap ülkeleri de, bu kervana katılarak, Muhammed Mursi döneminde sakındıkları dolarlarını, Mısır’ın ekonomik sorunlarının çözümünde cuntaya karşı oldukça cömert olmuşlardır.
Mısır’daki son yargı tiyatrosu, ülkede yaşananları ve onun hem bölgesel hem de küresel destekçilerini bir kez daha ifşa etmiştir. Bugün, Müslüman kimliği söz konusu olduğunda katliam ya da hukuksuz uygulamalar hoş görülmektedir.
Dünyanın neresinde olursa olsun her dinden ve her ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, son idam kararlarını ve buna sessiz durmanın ötesinde destek veren tüm cunta severleri kınıyoruz.
‘Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma, yalnızca onlarla hesaplaşmayı gözlerin şaşkınlıktan donakalacağı bir güne erteliyor.’
Genç Hekimler Topluluğu Adına
Muhammed Yusuf Ozan Avcı