Tayfur Bayraklı / Haksöz-Haber
Erdem-Der’in düzenlemiş olduğu “Ortadoğu İntifadaları ve Suriye” paneli Özgür-Der Van Şubesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Adem Özköse ve Nevzat Çiçek’in katıldığı panelin yöneticiliğini Aldulhalim Almalı yaptı.
Abdulhalim Almalı ve Nevzat Çiçek’in kısa giriş konuşmalarından sonra sözü alan Adem Özköse şunu söyledi: “Suriye ile ilgili uzaktan komplo teorileri soğuk stratejik analizlerle veya her taşın altında Amerika var gibi Amerika’yı haşa ilahlaştıracak şekilde bir bakış açısıyla Suriye ye bakacak olursak Suriye’yi tam olarak anlayamayız.”
Uzun yıllar Suriye’de öğrencilik ve gazetecilik yapan Özköse, olayların ilk başladığı çocukların duvarlara yazı yazmaları bunun akabinde çocukların tutuklanması ve işkence görmesi, ailelerin çocuklarını almaya gittiklerinde hakaretlerle karşılaşmaları bunun üzerine gençlerin sokağa çıkmalarıyla başladığını belirtti. Bu olaylar başlamadan önce yıllardır halkın üzerinde bir korku duvarının olduğunu gençlerin bu korku duvarlarını yıktığını ve intifada ateşinin geri dönüşünün olmadığını yaptığı röportajlarda anladığını söyledi. Baba Esed ve oğul Esed’i halk üzerinde kurduğu baskıcı totaliter rejimin tezahürü olan Suriye zindanlarını tıpkı bir zamanlar Türkiye’de Diyarbakır cezaevinde yaşananlardan farklı olmadığını vurguladı:
“Bu zindanlardaki uygulamalara bakılınca Esfel-i Safilin’in gerçek manasını çok rahat bir şekilde idrak edilebileceğini, insanda Allah korkusu olmadığı zaman ne kadar aşağılık bir varlık haline geleceğini görmek mümkündür. Müslümanlar Suriye’de kimliklerine dair en ufak bir şeyden bile çok rahat tutuklanabiliyorlar ve yıllarca cezaevlerinde kalabiliyorlar. İhvan-ı Müslimin üyesi olmanın idam olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Bir Müslüman vakit namazlarını sürekli cemaatle kıldığı için tutuklanabiliyor inanılmaz iftiralar atılabiliyor yıllarca cezaevinde ihvan üyesi, el Kaide üyesi yaftalamasıyla tutuklu kalabiliyor işkence görebiliyor. Bu müslümanın akıbetini öğrenmek için gidildiğinde gidenleri de içeri alıyorlar. Bu Müslüman on yıl boyunca ailesine kavuşma umuduyla yaşıyor ve serbest kalıp evine gittiğinde evinin kapısını bir erkek açıyor bu kişi eşinin kocası. Burada kendimizi o kişinin yerine koyalım burada ‘ağabeylerin’, ‘üstadların’, Batı’nın ağzıyla stratejik analizler yapanlar kendisini hiçbir zaman Suriye’deki bir müslümanın yerine koymamıştır. Ve en kolay analiz yöntemi olan komplo teorilerine sarılmışlardır, Türkiyeli Müslümanların birçoğu kendisini o kardeşinin yerine koyamamıştır.”
Bu Devrim Hama’nın Öfkesidir
“Suriye halkı özgürlüğün tadını bir kez aldı bunun geri dönüşü yoktur ve Suriye Devrimi tertemiz bir devrimdir.” diyerek sözlerine devam eden Özköse, “Şehidlerin kanları halkın üzerindeki korkuyu kaldırdı Rabbimiz Rad suresinde “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez” ayetinin tecellisi Suriye’de apaçık ortadadır. Suriye Devrimi bir takım kişilerin söylediği gibi Amerika’nın Ortadoğu’daki bir oyunu değil Suriye Devrimi tamamen şehidlerin kanları üzerinden kitleselleşmiş devrimdir.” dedi.
Özköse, “Bu halk 22 aydır milyonlarla birlikte cennete gireceğiz diye slogan atıyor, bu nasıl bir dış oyun olabilir?” diye sordu.
Adem Özköse “Rota” programı çekimleri için gittiği Suriye’deki izlenimlerini aktarırken şu anda Suriye’de kontrolün tamamen Müslümanların eline geçtiğini laik veya liberal kesimlerin hiçbir etkinliğinin kalmadığını belirtti.
Baas Suriye’si Tarihin Çöplüklerine Karıştı
İntifada öncesi Suriye sokaklarında her tarafta Beşar’ın fotoğrafları varken şu anda sokaklarda tamamen tevhit bayrakları duvarlarda ayetlerle karşılaşıyoruz. Mücahitlerin açtıkları okullardan da bahseden Özköse sokaklardaki azimli bir direnişin olduğunu vurguladı.
İran’ın ve Hizbullah’ın Baas güçleriyle dayanışma içinde olması konusundan da bahseden Özköse “Gazze için ayağa kalkanlar niçin Suriye için ayağa kalkmıyor, şehidlerin kanlarını ne zamandan beri yarıştırır olduk?” sorusunu sordu.
“Suriye Cihadı kadar az imkânla yapılan bir cihad görmedim” diyen Özköse, mücahidlerin operasyona giderken kurşunları sayarak gittiğini söyledi. “Mücahitlerin arkasında Amerika’nın olduğu söyleyen kişilerin arkasında Amerika var.” diyerek konuşmasına devam etti.
“Suriye Devrimi Özgür-Der ve İHH’nın yaptıklarını asla unutmayacak!” diyen Özköse, “Orada insanlar çocuklar soğuktan ölürken biz burada sıcak yataklarımızda rahatça nasıl uyuyabiliriz, vicdanlarımız nasıl rahat olabiliyor?” serzenişinde bulundu. “Suriye Devrimi şanlı bir mücadeledir. Suriye hepimize ders veriyor bu kadar dünyevileştiğimiz ve ölüm korkusunun bizi bu kadar sardığı bir dünyada şehadetin güzelliğini mü’minin mücadele azminin nasıl silahlardan tanklardan daha güçlü olduğunun dersini veriyor.” diyen Özköse, son olarak “Suriye imtihanını kurtuluşumuz için iyi değerlendirelim” vurgusunda bulunarak sözlerini tamamladı.
Program misafirlerden gelen sorulara verilen cevaplarla son buldu…