Vanda Mavi Marmara ve Suriye Yürüyüşü

VAHÖP'ün çağrısı ile bir araya gelen kalabalık bir grup meşalelerle Filistin ve Suriye için yürüyüş yaptılar. (FOTO)

Van Hak ve Özgürlükler Platformu bileşeni İslami kuruluşlar Mavi Marmara ve Suriye şehitleri için yürüdü.

Mescid-i Aksa'nın büyük bir maketi yapılarak meşalelerle akşam saat 20’de Boyalar Camii'nden Beşyol'a doğru yürüyüşe geçen topluluk, “Kahrolsun Emperyalist Zalimler”, “Kahrolsun İsrail Yaşasın Filistin”, “İsrail’in Uşağı Baas Çetesi”, “Zalim Esad Katliam Fesad”, “Zalimler İçin Yaşasın Cehennem”, “GAZZE HAMA El Ele Direnişe”, “Gazze'de Hama'da Direnişe Bin Selam”, “Jı Bo Zalıman Her Béji Cehennem”, “ABD Rusya Çin Ortadoğu’dan DEFOL!” sloganları ve tekbirler getirdi.

Provokasyon Girişimi Engellendi

Basın açıklamasının yapılacağı alana doğru yürünmesi sırasında yolda bir grubun Türk bayrağı açarak "Ya Allah Bismillah Allah-u Ekber" sloganı atması Özgür-Der Van Şube Başkanı Fuat Değer tarafından tepkiyle karşılandı. Bulundukları mekânın söz konusu sloganı atmanın ve Türk bayrağı açmanın yeri olmadığını ifade eden Değer, "Şimdi bir başkası çıkar başka bayrak açar ise bunun sorumluluğunu kim üstlenecek? Eylemi provoke etmenin gereği yok!" diyerek bayrağı indirtti.

Beşyol’da Mavi Marmara gazisi Kemal ÇELEN basın açıklamasını okudu. Ve ardından sözü alan Mavi Marmara gazisi Abdulhalim ALMALI, “Müslümanların yürümeleri gerekir, çünkü yürüdükçe özgürleşebilirler. Kesinlikle bu yürüyüşleri hafife almamak gerek, çünkü ancak yürüyenler özgürleştirir ve despotları, diktatörleri devirebilirler. Filistin’in Suriye’nin özgürlüğü direniştedir. Direnmek için yürüyelim, yürümek için direnelim..." dedi.

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni:

HAK ADALET VE ÖZGÜRLÜK BİR GÜN MUTLAKA TECELLİ EDECEKTİR!

Gazze’de uygulanan insanlık dışı ambargonun son bulması için bundan iki yıl önce (2010 yılı Mayıs ayında) yaklaşık 600 aktivist ve tonlarca yardım malzemesi ile Gazze Özgürlük filosu özgür Gazze ve Özgür Filistin için Akdeniz’in mavi sularında Gazze’ye doğru yol alıyordu.Dünyanın dört bir yanından milyonlarca destekçinin canlı yayınlardan takip ettiği Filo, dünya halklarının ortak vicdanını, her dinden insanın dua ve iyi dileklerini Gazze’ye taşıyordu. İsrail 31 Mayıs 2010 günü sabah saat 04.30 sularında tam donanımlı askeri birlikleri ile sivil, masum insanların içinde bulunduğu insani yardım filosuna uluslararası sularda saldırdı. Bu saldırıda 9 insanımız hayatını kaybetti, 56 yardım gönüllüsü ağır yaralandı. İsrail tüm yardım gönüllülerine türlü eziyet ve psikolojik baskılar uygulayarak, kelepçeleyerek gözaltına aldı. Yolcuların özel eşyaları dâhil olmak üzere, gemideki bütün yardım malzemesini gasp etti. İsrail’in bu saldırısı uluslar arası kamuoyunda terörist saldırı olarak nitelendirildi. İsrail’in bu saldırısı şunu da açık ve net bir şekilde gösteriyor ki, İsrail’in bu hukuk tanımaz politikaları sadece bölge için değil, bütün Dünya barışı için de büyük bir tehdittir.

Saldırıdan bu yana geçen iki yıl boyunca İsrail gitgide yalnızlaşmaktadır. Bir yandan tüm hukuksuzluklarının üzerini örtmeye ve unutturmaya çalışmakla beraber, diğer yandan da yaptıklarını meşru göstermek için gerçekleri çarpıtarak, kamuoyunu yanlış bilgilendirerek, kendisini aklamak çabası içindedir.

Mavi Marmara gemisi ise adaletin, barışın, özgürlüğün sembolü olarak tüm dünyada konuşulmaya, hayırla yad edilmeye devam etmektedir. Filoya bir şekilde katkısı olan tüm insanlar kalplerde sarsılmaz bir yer edinmiştir. İnsanlık, Mavi Marmara’nın başlattığı yürüyüşü, Kudüs’ü özgürleştirecek büyük yürüyüş için önemli adımlardan biri olarak görmektedir. Kudüs’ün özgürlüğü, Siyonizm’e karşı Müslümanların, Hıristiyanların, Yahudilerin ve tüm insanlığın özgürlüğünün anahtarıdır. Kudüs insanlığın kutsalıdır. İlahi dinlerin merkezidir.

Bu minvalde bizlerde VAHÖP (Van Hak ve Özgürlükler Platformu), diğer bir deyişle Filistin Dostları olarak, 31 Mayıs gecesi ve sonrasında yaşananların sorumluluğunu her geçen gün artan bir bilinçle taşımaktayız. Tüm Dünyada barışın sağlanmasının ilk adımının Orta doğuda barışın sağlanmasıyla mümkün olacağını buradan bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Adaletsizliğin olduğu bir dünyada barış ve huzurdan bahs etmemiz söz konusu olamaz. Güvenli bir dünya istiyorsak, tüm insanlık için özgürlük ve adaleti tesis etme sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.

Bugüne kadar bölgede sürekli bir kriz ve çatışma politikası izleyen İsrail Filistine de sadece savaş ve toprak gaspçılığı olarak bakmaktadır. Gerek uygulanan ambargo/abluka gerekse yapılan bombalı saldırılar, kullanılan yasak silahlar, sivillere saldırılar vb. tüm fiilleri bugün Dünya halkları tarafından bir savunma olarak değil, uluslararası mekanizmalar ve sivil toplum kuruluşlarınca da hukuksuz saldırılar olarak görülmekte ve kabul edilmektedir. Bizler de sivil toplum kuruluşları olarak İsrail’in bu hukuk dışı politikasını sadece Filistinliler için değil tüm insanlığın geleceği içinde bir tehdit ve tehlike olarak görmekteyiz.

Mavi Marmara olayı, İsrail’in o vecih yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Ancak bu yeterli değildir. İsrail insanlara zulmederken gücünü kendisine açık veya örtülü destek veren devletlerden almaktadır. Bu devletlerin önemli bir kısmı da halklarının hilafına -İsrail’in etkisi altında- bu destek politikalarını sürdürmektedirler. Gelinen bu süreçte artık tüm destekçileri de deşifre edilmeli ve gereken ihtarda yapılmalıdır. Tüm Dünya devletlerini, dünya halkları ve insanlığın geleceği için adaletten ve insanlığın ortak değerlerinden yana tavır takınmaya davet ediyoruz.

Suriye’de katliamlar hız kesmeden devam ederken, maalesef dünya bu katliamlara sessiz kalmakta ve göz yummaktadır. BM ise sadece katliamları meşrulaştırmakta, baas çetesine zaman kazandırmakta ve de zalimlerin ellerini güçlendirmektedir. Dün  Bosna’da olduğu gibi bugün de Suriye’de işlenen katliamlara sadece seyirci kalmakta ve hatta çoğu kes katliamcılardan yana tavırlar sergilemekte. Bilinmelidir ki, Gazze Hama’sız özgürleşmez. Filistin, Suriye’siz özgürleşmez. Gazze’nin, Hama’nın kardeşleri onların özgürlükleri için, adalet için yürümelidirler ve asla sessiz kalmamalıdırlar.

Buradan VAHÖP- Filistin Dostları olarak Tüm Dünya ya, Tüm insanlığa sesleniyoruz; Gazze’ye uygulanan ablukanın kalkması için, Kudüs’te evlerin ve mabetlerin yıkılmaması için, Kudüs’ün özgürlüğü için, Hama’nın özgürlüğü için, Filistin halkının hak ve özgürlüklerine kavuşması için, Suriye halkının hak ve özgürlüklerine kavuşması için… Haydi İnsanlık Adaleti tecelli etmeye! İsrail’li Mavi Marmara baskını sorumluları yargılanmalı ve cezalandırılmalı. Hakeza yine zalim baas ve Suriye’deki katillere karşı tepkisiz kalmamalı ve zalimler üzerinde baskı oluşturulmalı…

Kemal ÇELEN

VAHÖP-Filistin Dostları Adına

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi