Vaka artışında temel etken mutasyon virüs mü?

Koronavirüs vakalarında yaşanan artış mutasyona uğramış virüs hakkında bir takım soruların sorulmasına sebep oluyor.

HAKSÖZ HABER

Son günlerde koronavirüs vaka sayılarında yaşanan hızlı artış, artırılan önlemlere rağmen gerçekleşince bir gerginliğe sebep oldu. Alınan önlemlerin dahi işe yaramadığı sonucunu ortaya çıkartan bu durum doğru bir tespiti mi içeriyor?

Mutasyon virüsün Türkiye’de görülmesi zaten bekleniyordu. Dünyada yayılımı artarken Türkiye’de görülmemesini beklemek safdillik olur ancak önemli olan kademeli olarak görülmeye başlanmasıydı. Hızlı bir yayılımın oluşturabileceği beklenmedik durumlara karşı 'yavaşlatılmış mutasyon virüs yayılımı' daha kontrol edilebilir olduğu için tercih ediliyordu.

Mutasyona uğramış koronavirüsün daha hızlı yayıldığı tespiti de konu üzerinde çalışan insanlar tarafından söylendi. Bu konu hakkında daha önce Haksöz Haber’de içerik üretilmişti:

Mutasyonun bir özelliği hızlı yayılmasıyken ümit edilen bir diğer özelliği ise buna bağlı etkisinin düşme olasılığı. Zira mutasyona uğramış olan virüs, orjin virüsün tüm özelliklerini muhtevasında barındırmıyor. Tabi şuan için bunlar tahminlerle ifade edilen tespitler. Ancak 5 binli rakamlardan 7 binlere yaşanan artış, mutasyona bağlı bir durum olduğuna delil olarak gösterilebilir. Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da benzer bir tespitte bulunarak mutasyon virüsün bu durumda etkisinin olabileceğini dile getirmiş.  "Ocak ayı başında İngiltere'deki bilim insanları ile konuştuğumuzda ya da oranın Sağlık Bakanı'nın açıklamalarına baktığımızda bulaş ihtimalinin yüksek olduğunu, öldürücülüğün yüksek olmadığını söylemişlerdi. Bu yeni olduğu için biz de bilmiyoruz, o yüzden iyi takip etmek gerekiyor.”

Asıl sıkıntı ise ilk çalışmalarda belirtilen mutasyonlu virüsün bulaşma hızında yaşanan artışla birlikte öldürücülüğünde yaşanacak azalma ihtimalinin yeni çalışmalarda doğrulanamaması. Yani yayılım hızı ile birlikte öldürücülüğünde de yaşanabilecek artış ihtimali problemli bir duruma işaret ediyor. “Şu an ise, daha farklı bir açıklama içerisindeler. Diyorlar ki 'evet bulaştırıcılık fazla; ama vefatlarda da yüzde 30'a yakın artış söz konusu olabilir, yani öldürücülüğü de artabilir'. Eğer böyle olursa çok daha dikkatli olmamız gerekiyor" 

Şuan elimizdeki veriler doğrultusunda yapabileceğimiz tek şeyi tekrarlamak gerekirse, tedbir-takdir dengesinde önlemlerimizi alıp faaliyetlerimizi o doğrultuda gerçekleştirmek. Bu noktada okulların açılması tartışmaları yapılırken esnafın yaşadığı problemler hakkında -başta hafta sonu sokağa çıkma yasağı olmak üzere- derli toplu bir çözüm sunulmamasının dar ve orta gelirli aileleri zor durumda bıraktığını hatırlatmak isteriz. Pandeminin sebep olabileceği sağlık sorunlarına ruhsal-manevi sorunları da eklememek için olayı fazlasıyla abartan veyahut fazlasıyla küçümseyen değerlendirmelerden uzak mutedil bir yaklaşım geliştirmek zorundayız.

İlginizi çekebilecek içerikler: 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!