Eynesil Ebrar Eğitim ve Dayanışma Platformu’nun tertip ettiği ‘’İslami Düşünce Konferansları’’ üst başlıklı konferanslardan ikincisi Ramazan Kayan hocanın ‘’Vahyin Gölgesinde Kimlik İnşası’’ konulu tebliğini sunmasıyla devam etti.
Konferans Recep Bodur hocanın Hucurat Suresi (10.11.12 ve 13.) ayetleri ve mealini okumasıyla başladı.
Ramazan Kayan hoca kur’an tilavetinin ardından özgeçmişi takdim edilerek kürsüye davet edildi.
Sözlerine selam, dua ve yeni hicri yılı tebrik ederek başlayan Ramazan Kayan hoca şunları söyledi:
İslami kimlik üzerinden bizi bekleyen sorumluluk nelerdir? Konuşma buna yönelik olacak.
Kimlik, kişinin kimsin sorusuna verdiği cevaptır. Kişi kendini hangi değerler üzerinden tanımlıyorsa, hangi değerler dünyasına ait hissediyorsa kimliği odur. Bugün dünyada hâkim rejimlerin tepeden inme şeklinde, tek tipleştirmeye yönelik kimlik dayatmaları var. Bir de kişinin kendi fıtratında olan, fıtratına uygun özgür kimliği var.
Alt kimlikler bu akşam ki konumuz değil. Bu akşam ki konumuz üst kimlik yani İslami kimlik. Asıl fıtri kimliği kaybettiği zaman insanlar yanlış mecralarda kendilerini tanımlıyorlar. Futbol, sanat, müzik vb… gibi.
Kişilik şahsiyet demektir. İslam Arabistan çöllerinden şahısları almıştır onları çağa yön verecek şahsiyetler haline getirmiştir. Bedeviyi medeni yapmıştır.
Şahıs nesnedir, şahsiyet öznedir.
Şahıs sürüklenendir, şahsiyet sürükleyendir.
Şahıs rüzgârda etkilenen, şahsiyet rüzgâr estirendir.
Şahıs arazinin rengine uyandır, şahsiyet renk verendir.
Şahıs yük olandır, şahsiyet yük alandır.
Şahıs belirlenendir, şahsiyet belirleyendir.
Şahıs aklını kiraya verendir, şahsiyet akledendir.
Şahıs hep alış veriştedir, şahsiyet alıp verendir.
Şahıs tüketendir, mevzuatla yetinendir, şahsiyet üretebilendir.
İki türlü cemaat vardır. Müslüman şahıs yetiştirenler, Müslüman şahsiyet yetiştirenler. Şahıs yetiştiren çok, şahsiyet yetiştiren azdır. Şahıs yetiştirmek yetmez, şahsiyet yetiştirmek lazımdır.
İslami kimliği niçin kazanacağız?
Müslüman nerede, niçin lazım?
Güzel bir İslami şahsiyetin hayattaki duruşu, bakışı nasıldır?
Beş şeyle barışık olmamız lazım.
1. Kendimizle barışık olacağız. İslami şahsiyet kendisiyle barışık olan şahsiyettir, itminan sahibidir, özgüven sahibidir, kâbus görmez, tüm korku türlerine karşı bilinçli ve kararlıdır.
2. Toplumla/insanla barışık olacağız. Sizler insanlık için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz. Hayatta ne işiniz var sorusunun cevabı bu ayettir.
3. Evrenle/Tabiatla barışık olacağız. Bugün yer altı ve yerüstü kaynakları emperyalistlerin ellerinde ise bu bizim evrenle barışık olmadığımız içindir. Dünyanın içinde olabilirsiniz ama dünya için olmamalısınız.
4. Allah ile barışık olacağız. Allah’ı kabul etmek, vardır birdir demek yetmez. Allah gündemimizin kaçıncı sırasında? Siz Allah’a ne kadar değer verirseniz Allah’ta size o kadar değer verir. Siyasette hüküm, ekonomide mülk, kültürde söz Allah’ındır.
5. Ölümle barışık olacağız. Ölümün ilacı yok ama ölümün kendisi bir ilaçtır. Eskiden mezarlıklar merkezdeyken günümüzde gittikçe gözden uzak yerlere taşınmaya başlandı. Hem cennete gitmek istiyoruz hem de ölmek istemiyoruz. Bu mümkün mü? Ölmek istemediğimiz içinde cennetimizi dünyada inşa etmeye çalışıyoruz. Dünyevi hazları gözden düşüren ölümü sıkça hatırlayınız (hadisi şerif).
Çözüm yolları/Reçeteler
1. Kendinizle barışık olmak için tevbe ve vahiyle terbiye, tezkiye lazım
2. Toplumla barışık olmak için tebliğ, davet, cihad lazım.
3. Evrenle/Tabiatla barışık olmak için hayatı yeniden tanzim ve tertip gerek.
4. Allah’la barışık olmak için tevhid ve takva gerek.
5. Ölümle barışık olmak için tefekkür ve tezekkür gerek dedi.
Program soru-cevap ve 17 Aralık 2011 cumartesi günü Rıdvan Kaya’nın konuşmacı olarak katılacağı ‘İslami Kimlik ve Mücadele Sorumluluğumuz’ adlı konferansın duyurusu ile sona erdi.
Fotoğraflar: Rahman Yetim
Haber: Halil İncekara