Vahşeti Pazara, Acıyı Markaya Dönüştüren Fırsatçılık

Erkekliği bir ‘gurur’ vesilesi sayan geleneksel cahiliyye ile erkekliği bir ‘utanç’ vesilesi sayan modern cahiliyye arasında ne kadar da ince bir çizgi olduğu süratle ortaya çıktı.

Kenan Alpay / Haksöz Haber

Pragmatizm hatta oportünizm kavramları bile hafif kalır karşımızdaki insan ve siyaset tarzını tanımlamak için. Siyasal hedefi ve kronik nefreti uğruna insanların her türlü acısını “bal eyleme” arzu ve iştihasıyla ayakta durmaya çalışan iğrenç bir ruh haliyle karşı karşıyayız ne yazık ki.

Sorunların çözümü, acıların azaltılması için değil de materyalist diyalektik icabı daha bir artmasından medet uman, umutlarını bütün alanlarda çelişkilerin derinleşmesine bağlayan sapkın bir çözümleme ve mücadele biçimi duruyor karşımızda. Ancak “ne kadar çelişki o kadar nefret, ne kadar nefret o kadar ayrışma ve çatışma” formülünden devşirilecek acayip bir zafer ve iktidar beklentisine tutkun bu modern canlı türüne karşısında işimiz hiç de kolay değil.

Erkeklik; Ne Gurur ne de Utanç!

Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın Tarsus’ta vahşi ve iğrenç bir saldırı sonucunda katledilmesine ilişkin kamuoyuna yansıyan haberler doğal olarak ülke çapında bir infiale sebep oldu. Bütün eğitim öğretim, nezaket, modernleşme söylemlerine rağmen işlenen cinayetlerin önü alınamıyor. Üstelik mesele cinayet işleme meselesini ‘aşıyor’ ve işin içine tecavüz, işkence, tiksinti ve nefret arttırıcı pek çok unsur ekleniyor. Sadist ruh hali maktulün bedeninde en çirkin ve iğrenç suretlerde tezahür ediyor.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm