Vahdet fidanı dikmek

Serdar Demirel

Osmanlı’nın çökertilmesinden sonra Ortadoğu’da Müslümanlar birliklerini bir daha kuramadılar. Geldiğimiz aşamada ise bölünmüşlük daha fazla derinleşmiş vaziyette. Bu parçalanmışlığın bedelini de bazı coğrafyalar çok daha ağır ödüyorlar. 

Filistin, Suriye, Irak, Birmanya’da Rohingya Müslümanları, Doğu Türkistan, Mali, Somali, Afganistan, Keşmir ve diğerleri... 

Dolayısıyla bu Ramazan Bayramı’na bir hayli buruk ve acılı giriyoruz. Bölünmüşlüğün fotoğrafına bakın; Ramazan’a bile üç ayrı günde girdik, büyük olasılıkla Bayram’a da üç ayrı günde başlayacağız... 

Arap Baharı’yla başlayan süreçte hepimiz heyacanlanmıştık. Zira aynı inanç ve duygu boyutunda buluşan mazlum halklar 20. yüzyılın bu çağa taşıdığı bölünmüşlüğü azaltma imkânı yakalamışlardı. Müslümanların hayrını istemeyen iç ve dış güçler el birliği ederek bu sürece büyük darbe vurdular, Suriye ve Mısır’ı kana buladılar.

Muhammed Mursi’nin İsrail, ABD, AB ve işbirlikçi Ortadoğu yönetimleri tarafından nasıl düşürüldüğüne dair çok şey yazıldı, çizildi. Herkes biliyor ki, eğer Mursi darbeyle düşürülmeseydi bugün siyonist İsrail Filistin’de bu katliamlarını gerçekleştiremezdi.

Bu süreçte mazlum halkların yanında ve zâlimlerin karşısında durarak Türkiye onurlu bir duruş sergiledi. Yurtdışında geçirdiğim 90’lı yıllarda Ümmet’in çocuklarıyla beraber olduğumuz ortamlarda başımız hep aşağıdaydı. Çünkü ülkemiz İsrail’in çıkarlarını Ümmet’in çıkarlarına takdim eden bir siyaset güdüyordu. O utancı artık taşımıyoruz, hamdolsun.

Dünyaca meşhur ABD’li Musevî düşünür Noam Chomsky, AA muhabirine, Ortadoğu’da yaşanan son gelişmeler ve Türkiye’nin aldığı pozisyona dair bizdeki İsrail muhiplerini utandıracak şeyler söylemiş:

“Uluslararası toplum ifadesi anlamı olmayan boş bir söylem.. Bugün dünya devletleri, her şeyi sadece kendi ulusal çıkarıları için yapıyorlar. ABD de kendi stratejik çıkarlarından dolayı İsrail’i destekliyor. Ayrıca, Avrupa Birliği de Gazze’de bugün neler olup bittiğini pek umursamıyor. Arap dünyası derin bir şekilde bölünmüş ve bir şey yapmak için güçsüzdür.. İsrail’e karşı güçlü tavır alan ve Filistinliler’e yapılan haksızlığı kabul etmek istemediğini açıkça söyleyen tek ülke Türkiye’dir.” 

Chomsky, Türkiye’nin hakkını teslim etmiş. Chomsky’nin gördüğünü göremeyen bazı dindar kesimlere de Allah (c.c) basiret nasip etsin!..

Ülkemizin mazlumdan yana, zâlimin karşısında ve Ümmeti toparlayıcı siyasetini doğru buluyorum. Hatalar elbette olabilir. Ucuz siyaset yapmak yerine bu vakur ve âdil duruşu görmek ve takdir etmek gerek. 

Coğrafyamız yanarken bu bayramı idrak edeceğimizi söyledik. Ama umutsuz değiliz. İman varsa imkân da vardır, böyle biliyor, böyle inanıyoruz.  

“Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin.” (Zümer: 39/53) buyuruyor Rahman ve Rahim olan Rabbimiz. Umudunu yitirmiş insan, zaten İslâm imanının insanı olamaz. 

Bize düşen görevi Efendimiz (sas) bildirmiştir: “Herhangi birinizin elinde bir hurma fidanı varken, kıyâmet kopacak olsa (bile), onu derhal diksin.” (Musnedi Ahmed 3/183, hn. 12925; Buhârî, Edebi Müfred: s: 168) 

Bizler vahdet hasat etmek için elimizdeki kardeşlik, paylaşım, dua ve mücadele fidanlarımızı korkmadan, umutla dikeceğiz.

Not: Aziz okuyucularımın Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle tebrik eder, yanan coğrafyamıza Yüce Mevla’dan rahmet yağmurları yağdırmasını niyaz ederim.

YENİ AKİT