HAKSÖZ HABER
“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. ﴾9﴿ Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz. ﴾10﴿ (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır." ﴾11﴿”
Kitab-ı Kerim’deki ayet-i kerimeler bu günün Müslümanlar için ehemmiyetini özetlemektedir. Cuma namazına ev sahipliği yapan gün adını cemm olma yani toplanma, bir araya gelme fiilinden almaktadır. Risaletten önce bu güne Ârâmî dilinde “arefe günü” anlamına gelen arûbe denilmekteydi. Yahudilerin cumartesine hazırlık yaptıkları ve bunun için Medine’de sabahtan öğleye kadar pazar kurdukları bir gündü. Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma, haftalık ibadet günü olarak daha önce Yahudi ve Yıristiyanlar için tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ihtilâfa düşerek Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişler, Allah da cuma gününü Müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır (Müslim, “Cumʿa”, 19-23). (TDV İslam Ansiklopedisi, Cuma maddesi)
Hadis-i şeriflerde Cuma günü bazı hasletlere daha fazla dikkat edilmesi tavsiye edilir. İmam Nevevi’nin aktardığına göre boy abdesti almak, güzel koku sürünüp erkenden camiye gitmek, Cuma günü dua etmek, Resul-i Ekrem’e salavat getirmek ve namazdan sonra da çokça Allah’ı anmak Cuma günü üzerinde rikkatle durulması gereken hasletlerdir.
Allah Resulü (sav) Müslim’de geçen bir rivayette Cuma günü hakkında şunu söylüyor:
“Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cumadır.”
Ebu Davud’da geçen bir başka rivayette ise “Günlerin en faziletlisi Cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salat-ü selam getiriniz…” dediği aktarılmaktadır.
İmam-ı Rabbani, “namazın şanı yücedir” başlıklı mektubunda diğer ibadetlerin namaza vesile olduğunu namazın asıl maksat olduğunu ifade ediyor. Müslümanların en ayırt edici ibadeti şüphesiz ki namazlarıdır. Bu bağlamda namazın Müslümanlığın nişanesi olduğu söylenebilir!
Cuma namazı ise Müslümanların bir araya geldikleri ve bu sayede her hafta birlikte dünyaya Müslümanlıklarını haykırdıkları bir namazdır! Cuma namazında hutbenin sunduğu imkanlar bazen içerikten yoksun metinlerle suiistimal edilse de Müslümanlarla birlikte olmanın gerekliliği sarsılmaz bir gerçektir!
Bu cumayı Suriye kırsalında ağır kış şartlarındaki kardeşlerimiz için dua ederek geçirelim. Rabbimizden onların işlerini kolaylaştırmasını ve gönüllerini kardeşliğin sıcaklığıyla ısıtmasını dileyelim. Kavli duanın yanında yardım faaliyetlerine destek vermeyi de unutmayalım!
Bu Cuma gününün üzerine doğan hayırlı güneş, kardeşlerimizin soğuktan titreyen azalarını ısıtsın inşallah! Amin!