‘Uyuyan Hücre’ ve Yoğun Bakımdaki Adalet

Bülent Arınç’ın konuşması “zemini, zamanı ve muhatabı yanlışlar ihtiva ediyor” şeklinde eleştirilebilir. Ancak bu eleştiri hiçbir surette söylenen sözleri bağlamından koparıp otomatik olarak ‘ihanet’ kategorisine sokarak yapılamaz.

Kenan Alpay'ın yorumu:

Bülent Arınç’ın merkezinde olduğu tartışma süreci çok boyutlu bir yıpratmaya dönüştü maalesef. Ancak bu sürecin yıpranma ve yıpratmadan öteye öncelikle siyaset ve medya zemininde sıkı bir muhasebeyi mecbur kıldığını kabul etmeliyiz. Elbette bu yıpranma ve yıpratma sürecini görmezden gelmek veya bizzat bu sürecini kaçınılmaz saymak da mümkün. Lakin geniş toplum kesimlerine yükleyeceği ağır bedelleri de umursamamak kaydıyla.

Çözüm Sürecine ilişkin Bülent Arınç’ın kimi itiraz, eleştiri hatta suçlama mahiyetindeki açıklamaları yeni değil. Fakat bu hafta Taha Akyol’un konuğu olarak ekrandan beyan ettiği görüşler öncekilere nazaran daha ağır ve muhakkak cevap verilmesi gereken kimi bilgi ve imaları ihtiva ediyordu.

Meselenin düğümlendiği esas noktaysa esas itibariyle burasıydı. Kim, nasıl cevap verecekti? Yumuşak mı, sert mi? Daha önemlisi içeriden bir eleştiri mi kabul edilecekti bunlar yoksa bir nifak alameti mi sayılacaktı? Bülent Arınç’ın hareket içerisinde ve gözler önündeki mazisinden mi hareket edilecekti yoksa bu mazinin zaten şüpheli, şaibeli hatta başkaları hesabına çalıştığına dair‘ipuçları’ üzerine mi bina edilecekti söylem ve eylemlerinin mantığı?

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?