Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden Suriye'ye yaşadıkları baskılar dolayısıyla göç eden bir grup Uygur Türkü Suriyeli direnişçilerle birlikte Esed çetesine karşı savaşıyor.
Doğu Türkistan Bölgesi'nde yaşanan sosyal ve siyasal baskılara karşı faaliyet gösteren Türkistan İslam Partisi'ne (TİP) bağlı grupların Suriye sorumlusu İbrahim Mansur Suriye'de sıcak bir savaş yaşansa da göç ettikleri coğrafyanın Çin'deki durumdan daha tercih edilebilir olduğunu belirtiyor.
Pekin yönetimi tarafından daha sonra öldürülecek olan Zeydin Yusuf'un liderliğinde 1988'de kurulan TİP'in kadrolarının 1997'de Afganistan'a sığındığını anlatan Mansur, El Kaide ile bağlantıları olmadığını savunuyor. 2012'den bu yana silahlı militanlarını Suriye'ye gönderdiğini ifade eden İbrahim Mansur, Esed rejimine karşı direnişçilerle dayanışma içinde olduklarını vurguluyor.
Suriye'de savaşan diğer gruplarla herhangi bir sorun ya da sürtüşme yaşamadıklarını söyleyen Mansur sözlerine şöyle devam ediyor:
"Türkiye'deki Müslüman kardeşlerimizden Suriye'de ya da Doğu Türkistan'da olsun oradaki kardeşlerine yardım yapmalarını umuyoruz. Bizim Türkiye'deki Müslüman kardeşlerimizle din, dil ve kan bağımız var. Dolayısıyla Türk halkından Doğu Türkistanlı kardeşleriyle dayanışmalarını istiyoruz."
Onlarca aile ile doğdukları topraklardan Suriye'ye göç ettiklerini belirten TİP Suriye Sorumlusu Mansur, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve İslami Cephe ile koordinasyon içerisinde olduklarını sözlerine ekliyor.
Mansur sözlerine şöyle devam ediyor:
"Kimse doğduğu toprakları terk edip bir savaş ortamına göç etmek istemez ama Doğu Türkistan'daki yaşam koşulları inanın sıcak savaş şartlarından çok daha zor ve boğucu. Kendi vatanımızda ana dilimizi konuşmamız şartlara bağlıyken, camilere gidemezken, kızlarımız zorla kilometrelerce uzakta, yabancı topraklarda çalıştırılmaya zorlanırken, düşüncelerini ifade eden aydınlarımız ve siyasilerimiz işkencehanelere götürülürken bizler ailelerimizle Suriye'ye göç ettik. Buradaki kardeşlerimizle dayanışmak, kendi hayatımızı özgürce kurmak için. Aynı zamanda Esed yönetimiyle savaşırken o'nun baş destekçilerinden Çin ile de savaşmış oluyoruz."