Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde akademisyen olan Prof. Dr. Rahile Davut'un ortadan kaybolduğu iddia edildi.
New York Times'ın haberine göre, Davut, geçen aralık ayında bir akrabasına, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'den, Pekin'e seyahat etmeyi planladığını söyledi.
Urumçi'deki Sincan Üniversitesi'nde ders veren ve Uygur eserleri, folkloru, müzik ve el sanatları konusunda uluslararası üne sahip Davut'tan o günden sonra haber alınamadı.
Pekin Üniversitesi'nde, geçen kasım ayında Uygur kadınlar hakkında bir konuşma yapan Davut'un çalışmalarının o güne kadar Çinli bürokratlar tarafından takdir gördüğü kaydedildi.
Ailesi ve yakın arkadaşları, ortadan kaybolmasının üstünden 8 ay geçen Davut'un, Uygurlar üzerindeki sert kısıtlamaların bir parçası olarak gizlice tutuklandığını savunuyor.
Uygurlar üzerine tarihi araştırmalar yapan ve Davut'un çalışmalarından istifade eden, ABD'nin Loyola Üniversitesinden Doç. Dr. Rian Thum, "Uygurların eşsiz kültürüyle ilgili tüm ifadeler artık tehlikeli. Bunun, Rahile Davut'un ortadan yok olmasından daha iyi bir kanıtı yok." dedi.
ABD'de bulunan Dui Hua Vakfı'nın kurucusu John Kamm da Prof. Davut ile ilgili Çinli yetkililerden bilgi alma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını kaydetti. Kamm, "Rahile Davut, sözlerle anlatılamayan trajedinin insan yüzü. Onu tanıyan herkese şüpheli gözüyle bakılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere'de Uygur müziği üzerine çalışmalar yapan ve aynı zamanda Davut'un arkadaşı ve akademik ortağı olarak bilinen Rachel Harris, "Uygurlar topluca zan altında tutulduğundan bu yana yabancı bağlantıları olan herhangi bir Uygur akademisyen devlete karşı sadakatsiz ve yeniden eğitime ihtiyacı olan, iki yüzlü entelektüel olarak yaftalanıyor." iddiasında bulundu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bir süre önce yayınladığı raporda, son iki yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbiri" adı altında suçsuz yere alıkonulduğu, siyasi açıdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın "siyasi eğitim merkezleri" denilen gözaltı merkezlerine gönderildiği iddialarına yer vermişti.
Pekin yönetiminin, geçen ilkbahardan bu yana Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kamplarda gözaltında tuttuğu ve aralarında yabancıların bulunduğu on binlerce Müslüman'ın beynini "siyasi eğitim" adı altında yıkadığı iddia edilmişti.
Associated Press ajansının mayıs ayında yayınlanan özel haberinde, kamplarda yürütülen enterne programıyla gözaltındaki Müslümanların, siyasi düşüncelerinin ve kimliklerinin yeniden şekillendirilmeye, inançların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı savunulmuştu.
Çinli yetkililer, gizlilikle yürütüldüğü iddia edilen program hakkında yorumda bulunmaktan kaçınırken, bazılarının, devlet medyasına aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadele için ideolojik değişiklikler gerektiği yönünde açıklama yaptığı biliniyor.