Uydurma kitapların yazarı Terkoğlu’na bir tekzip daha

Barış Terkoğlu 3 Aralık 2020 tarihinde Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde “O ses kaydını dinledim” başlığıyla yayımladığı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal hakkında gayri ahlaki ve hukuka aykırı iddialarda bulunmuştu.

HAKSÖZ HABER

Barış Terkoğlu 3 Aralık 2020 tarihinde Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde “O ses kaydını dinledim” başlığıyla yayımladığı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarından Mustafa Doğan İnal hakkında gayri ahlaki ve hukuka aykırı iddialarda bulunmuştu. Dün ise Terkoğlu’nun aynı köşesinde yazdığı yazı ile ilgili bir tekzip metni yayımlandı.

Barış Terkoğlu “Cendere Metastaz 2” adlı bir kitap yayımlamış, bu kitabında sözde Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları aktardığını iddia etmişti. Kitabına konu olan olaylardan birisi de “Mustafa Doğan İnal’ın Tefal adlı Fransız markaya hukukta aracılık ederek dosyasını öne aldırıp hukuki süreci para ile değiştirmeye çalıştığını” iddia etmişti. Mustafa Doğan İnal’ın avukatları da yayımlanan yazı ve kitaptaki bilgilerin doğru olmadığını, bunların uydurma ve gayri ahlaki yollarla üretilerek Mustafa Doğan İnal’ı yıpratmaya dönük eylemler olarak nitelemiş ve mahkemeye başvurarak bu asılsız iddialar ve yazılar hakkında dava açmışlardı. Açılan davalar sonucunda Barış Terkoğlu’nun yazılarının asılsız olduğu, iddia ettiği durumların hiçbir şekilde gerçekleşmediği ve iddia edilenin aksine hukuki problemlerin çözümüne yardımcı olunduğu için para alınmadığı mahkemece sabit görülmüştü.

11 Ocak 2021 Pazartesi günü Barış Terkoğlu’nun köşesinde yayımlanması planlanan yazısının yerine, mahkeme kararıyla Cumhuriyet gazetesi ve Terkoğlu’nun basın etiğini çiğnediği ve haksız ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle tekzip metni yayımlandı.

Avukat Mustafa Doğan İnal hakkındaki iddiaların hukuka aykırı ve gayr-i ahlaki elde edildiği anlaşılan, var olup olmadığı dahi şüpheli bir ses kaydına/ortam dinlemesine dayandırıldığı belirtilen tekzip metninde şu ifadelere yer verildi.

“Cumhuriyet gazetesinin Mustafa Doğan İnal’ı hedef alan gerçek dışı ve itibar zedeleyici haberlerine cevabımızdır. Cumhuriyet gazetesinin 3 Aralık 2020 tarihli nüshasında "O ses kaydını dinledim" başlığıyla köşe yazısı adı altında verilen metin halkın doğru haber alma hakkını gasp eden yanıltıcı basın etiği ile bağdaşmayan bir içerikle hazırlanmış olup müvekkili halkın nefretine maruz bırakmaya matuf çirkin bir karalama girişimidir.

Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın “Metastaz 2: Cendere” isimli kitabının bir bölümünde müvekkili hedef alan gerçek dışı ve itibar zedeleyici bir kısım iddialara yer verilmiştir. Kitabın yayınlanma tarihinden itibaren bazı internet haber siteleri, gazeteler, televizyon kanallarında mezkûr kitaba atıf yapılarak müvekkil aleyhine pek çok haber yapılmış; kitabın yazarları da bu haberleri kamuoyu gündeminde tutmak üzere müvekkil aleyhine elde ettikleri sözde delilleri ulusal medya kuruluşlarında dile getirmiştir.

Müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal hakkındaki tüm iddialar hukuka aykırı ve gayr-i ahlaki elde edildiği anlaşılan, var olup olmadığı dahi şüpheli bir ses kaydına/ortam dinlemesine dayandırılmıştır. Geçmişte Fetullahçı Terör Örgütü’nün kumpas stratejisi olarak şahit olduğumuz bu yöntemleri, bugün Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan her türlü etiği göz ardı ederek kötü niyetli bir biçimde kullanmıştır. Terör örgütünün misyonunu adeta devralarak; dünya görüşleri açısından ve politik olarak karşıt gördükleri etkin ve saygın isimlere itibar suikastını “gazetecilik” kimliği ardına maskeleyen kitabın yazarları hukuk ve ahlak tanımaz tavırlarını ulusal yayın organlarında dile getirmeye devam etmektedirler.

Olayın kitapta anlatılma biçimi, okuyucuya verilmeye çalışılan algı ve yorumlar tamamen gerçek dışı uydurma beyanlardır. Hiçbir şart ve koşulda yasadışı elde edildiği anlaşılan ses kaydının kabulü mümkün olmamakla birlikte, ses kaydına konu olduğu iddia edilen olay şu şekilde gerçekleşmiştir: Ülkemizde kayda değer yatırımları olan bir Fransız şirket, üçüncü bir şirketin borçları nedeniyle hacizlere maruz kalmıştır. Şirket uzunca bir süredir bu haksız hacizlere karşı hukuki mücadele vermiştir. Nihayet bir dosyada lehlerine çıkan İlk Derece Mahkemesi kararı İstinaf aşamasında uzunca bir süredir beklemektedir. Dava ve itirazların yavaş ilerlemesi dolayısıyla telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkacağını fark eden şirket Türkiye’den çıkma kararını dahi gündeme almıştır. Şirketin mağduriyeti konusunda Fransız Büyükelçisi tarafından bilgilendirilen dönemin Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekçi yaşanan mağduriyetin ve hukuksuzluğun bir an evvel giderilmesi için müvekkil Avukat Mustafa Doğan İnal’a konuyu aktarmıştır. Müvekkil bu amaçla dosyanın öne alım talebini şirket yetkilileri ve avukatlarıyla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı’na giderek aktarmış, istinaf incelemesi yapan heyetle hiçbir zaman görüşmemiştir. Altı kişinin yer aldığı bu görüşmede müvekkil, adil yargılanma ilkesi kapsamında ağır işleyen inceleme süreçlerinde hak kayıplarının önüne geçmek ve sonucu aleyhe de olsa hızlı bir inceleme yapılması, incelemenin öne alınması taleplerinin dikkate alınması ile sınırlı olmuştur. Usulsüz biçimde kayıt altına alındığı anlaşılan bu görüşmede müvekkilin, verilen kararın nasıl bozulacağı, yargı üyeleriyle para pazarlığı, gerekçeli kararın yazımından önce kendilerine gösterilmesi, benzer başka karar da aldığı şeklindeki tüm iddialar gerçek dışı ve uydurmadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

 

MUSTAFA DOĞAN İNAL

VEKİLİ

AV. ÖMER FARUK KARAGÜZEL

AV. FERAH YILDIZ

Peki gerçekte ne olmuştu?

Ses kaydına konu olduğu iddia edilen olay şu şekilde gerçekleşmişti. Türkiye’de kayda değer yatırımları olan bir Fransız şirket, üçüncü bir şirketin borçları nedeniyle hacizlere maruz kalmıştı. Şirket uzunca bir süredir bu haksız hacizlere karşı hukuki mücadele vermiş, nihayet bir dosyada lehlerine çıkan İlk Derece Mahkemesi kararının İstinaf aşamasında uzunca bir süre bekletildiğini fark etmişti.

Dava ve itirazların yavaş ilerlemesi dolayısıyla telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkacağını fark eden şirket, Türkiye’den çıkma kararını gündemine almıştı. Şirketin mağduriyeti konusunda Fransız Büyükelçisi tarafından bilgilendirilen dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi yaşanan mağduriyetin ve hukuksuzluğun bir an evvel giderilmesi için konuyu Avukat Mustafa Doğan İnal’a aktarmıştı.

Avukat Mustafa Doğan İnal bu amaçla dosyanın öne alım talebini şirket yetkilileri ve avukatlarıyla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı’na giderek aktarmıştı. İstinaf incelemesi yapan heyetle hiçbir zaman görüşülmeyen konu için Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan iddialarda bulunarak,görüşmeler yapıldığını ve mahkemenin lehte karar vermesinin sağlandığını iddia etmişlerdi. Bu görüşmenin ardından Mustafa Doğan İnal'a yüklü miktarda ödeme yapıldığını yazmışlardı. 

Ses kaydına konu olan görüşmede altı kişi bulunuyordu. Görüşmede Avukat Mustafa Doğan İnal, adil yargılanma ilkesi kapsamında ağır işleyen inceleme süreçlerinde hak kayıplarının önüne geçmek ve sonucu aleyhe de olsa hızlı bir inceleme yapılması, incelemenin öne alınması taleplerinin dikkate alınması ile sınırlı tutarak konuyu mahkemeye bildirmişti.

Ses kaydı ise usulsüz bir biçimde kayıt altına alınmış ve kamuoyuna farklı yorum ve algılarla aktarılması amaçlanmıştı. Ve nihayetinde ses kaydı kendisini FETÖ ile mücadele ettiğini iddia eden Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’a ulaştırılmıştı. FETÖ taktikleri ile yapılan dinleme, ses kaydı ve ses kaydının sızdırılması ile oluşturulan algıda Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan birinci derecede sorumlu olmuş, konu hakkında hem yazılar hem de kitaplar çıkararak kişi ve kurumları manipüle edilmiş içeriklerle meşgul etmeye başlamışlardı.

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu