Ali Karahasanoğlu/Yeni Akit
Utanmasalar ‘kaçak sigaraları Atatürk’e götürecektik’ diyecekler!
Kılıçları çekip Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyenlerin daha henüz hesabı sorulmadan..
Tam da Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganını atan CHP’nin bir milletvekili..
Yine Atatürk üzerinden kamuoyunun gündemine düştü.
Olay ne?
Milletvekiline tahsisli olduğu için birçok imtiyazdan yararlanan bir araca kaçak mallar doldurulmuş.
Polis çevirdiğinde, yutturabilirlerse “Bu araç bir milletvekiline ait. Milletvekili de Mustafa Kemal’in askeridir, bu arabaya dokunamazsınız” diyecekler ve arabayı arattırmadan yollarına devam edecekler..
Özel bir ihbar yoksa genelde polis de başına dert almamak için bu tür araçları aramazlar ve “yola devam edebilirsiniz” derler.
Aracın durumundan ciddi bir şüphesi olmalı ki, milletvekili aracı olduğu belirtilmesine rağmen polis aracı kontrol etmiş ve kaçak malları suçüstü yapmış.
Böyle bir durumda aracın sahibi olan milletvekili, kaçak mallardan haberi yoksa beklentimiz şudur: Bize milletvekili olmamız hasebiyle tanınan bir ayrıcalığı istismar eden kişi ile ilişkimi hemen kestim. Sorumluların en ağır cezaya çarptırılması için ben de davaya müdahil olacağım. Suç hem devlete karşı, hem de bana karşı işlenmiş sayılmalıdır”.
Milletvekilini size tanıtmadım.
Bahsi geçen kişi CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün olduğu için, onlar hemen klasik savunmaya geçiyorlar..
Klasik savunma ne?
“Ülkemiz ve şehrimiz için; halkımızın sorunları, işçinin, emekçinin, üreticinin ve çiftçinin sorunlarını gündeme getirmek, kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda ülkemizin tamamında ve şehrimiz Edirne’de çalışmalarımı sürdürmekteyim.”
Tuzla Piyade Okulu’ndaki namaz kılan teğmenleri fişleyen subaylar suçüstü olduğunda, dört tanesi ihraç edilip diğerleri de soruşturmaya tabi tutulduklarında, CHP’liler ne demişlerdi?
“Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti kimseye bırakmamak için, Laiklik karşıtlarını not almışlar. Atatürkçü subaylara soruşturma açılması kabul edilemez.”
Şimdi CHP milletvekili ne diyor?
“Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda ….”
Boş ver sen Atatürk’ün ilkelerini hedeflerini..
Senin milletvekili olman hasebiyle bazı imtiyazlarla donatılmış aracının içinde, gümrük kaçağı olduğu belirlenen “530 boş elektronik sigara kutusu, 2 bin 242 elektronik sigara kiti, 2 bin 790 elektronik sigara başlığı, 1275 elektronik sigara ateşleyicisi, 130 likit haznesi ve 18 sigara likidi” bulunmuş.
Sen bundan bahset.
Hani utanmasalar şöyle savunma getirecekler:
“Bu kaçak sigara kutusu, sigara kiti, sigara başlığı, sigara ateşleyicisi vs. Mustafa Kemal’e almıştık, kendisine götürecektik, Atatürk düşmanı polis bizi engelledi. Ama biz Atatürk düşmanlarına boyun eğmeyeceğiz.”
Bir halt yemişsiniz, “yanlıştır, olmaması gerekirdi, cezasına katlanacağız” demeniz gerekirken.
“Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda” diye söze girip, gümrük kaçakçılığına bahane bulmaya çalışıyorsunuz.
Bu vesileyle milletvekillerinin parti ayırmaksızın söylüyorum hangi ayrıcalıklardan yararlandıklarını da öğrenmiş olduk.
Halkın karşısına çıkıp şurada şu lüks var, burada şu israf var diyen CHP’liler, bakın milletvekiline tahsisli araçta kaçak mal taşırlarken yakalandıklarında hangi itiraflarda bulunuyorlar.
CHP milletvekili Ediz Ün konuşuyor:
“Çalışmalarımı sürdürmek için birden fazla araç kullanmakta ve bu araçlar ile sık sık seyahat etmekteyim. (…) Her Milletvekili gibi benim de bu çalışmalarda yanımda olan resmi ve gayri resmi yardımcılarım, danışmanlarım, asistanlarım, şoförlerim bulunmaktadır.”
Abi ne diyorsun sen..
Ne anlatıyorsun böyle..
Topu topu bir milletvekilisin..
Birden fazla araç da ne?
Resmi, gayriresmi yardımcılar ne demek oluyor..
Bir de değil birden fazla danışman?
Asistan da değil asistanlar..
Şoför de değil şoförler.
Nedir bu lüks, nedir bu şatafat, nerden geliyor bu yoğurdun bolluğu?
İktidar cenahından şu ismi bu ismi eleştirenler.
Danışmanları var, şoförleri var, araçları var diyenler.
Yürütme gücünü kullanan idarecilere bile, bazı imkanların tahsis edilmesini çok görenler.
Şimdi kendi ağızlarıyla, sadece ve sadece milletvekili oldukları için elde ettikleri ayrıcalıkları sıradan şeylermiş gibi anlatıyorlar.
Sadece CHP’lilere yönelik olarak söylemeyelim.
Türkiye şartlarında 600 milletvekili çoktur.
Hele hele, darbecilerin anayasasını değiştirmek İstediğimizde, “Yetkimiz yok, değiştiremeyiz. Bazı maddelere zaten hiç dokunamayız” diyecek milletvekillerinin sayısının 600 olması hiç gerekli değildir.
Aman işin boyutunun, 600 milletvekilinin çok ötesinde olduğu, CHP milletvekilinin itirafı ile ortaya çıkıyor.
Meğerse danışmanlar..
Meğerse araçlar.
Meğerse şoförler..
Meğerse asistanlar da varmış.
Bir de “aracında kaçak mal taşıyan milletvekillerinin, danışmanlarıyla, asistanlarıyla, şoförleri ile, araçlarıyla.. hem de ‘biz her anayasa maddesini de değiştiremeyiz’ diyerek kendi kendisinin yetkisini de sınırlayan milletvekillerinin Türkiye’ye maliyetlerini hesaplayın..
Hodri meydan..