HAKSÖZ HABER
Ana muhalefet partisinin genel başkanı anlaşılan o ki Cumhurbaşkanlığına aday olmak istiyor. Muhalefet partileri Kılıçdaroğlu ismine mesafeli olsa da muhalefet bileşeninin ana omurgası olan CHP’nin tartışılmaz bir ağırlığı söz konusu. Böyle olunca da öyle veya böyle süreç içinde Erdoğan-Kılıçdaroğlu seçimine hazırlanmak gerekiyor.
Peki, liderler ne vaat ediyorlar? Erdoğan cephesini incelemek başlı başına bir haberin konusu olacaktır. Kılıçdaroğlu ise seçim vaatlerine başladı bile. Reklam panolarını süsleyen afişlerde Kemal Kılıçdaroğlu iktidarı gelmesi durumunda 2 yıl içinde mültecileri geri yollayacağını vaat ediyor!
Ekonomik darboğaz ve adalet başta olmak üzere Türkiye’nin birçok sorunu var. Mülteci meselesi ise yalan ve dezenformasyonla oluşturulmuş bir algıdan ibaret. Bir siyasetçinin seçimi kazanmak adına savaş mağduru bir grup insanı hedef göstererek popülizme oynaması ne kadar vahşi bir kimseyle karşı karşıya olduğumuzu kanıtlıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu güzellemek için sabah akşam propaganda yapan sol-liberal isimler ve bazı muhafazakar yazarlar ise bu utanç siyaseti karşısında sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Kılıçdaroğlu’nun kazanması ile Fransa’da Le Pen’in kazanması arasında zerre fark yok... Bu isimlere “Le Pen” deseniz tüyleri diken diken olur ama ırkçılığı Kılıçdaroğlu yaptığı zaman ortalığı sessizlik kaplıyor.
Tabi ki her yerde olduğu gibi Türkiye’de de ırkçıların kaybetmesi insanlığın ve vicdanın kazanması anlamına geliyor!