Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, makamında yaptığı açıklamada, "HSYK'nın Paralel Devlet Yapılanması'nın yargıdaki ayağıyla ilgili yürütülen soruşturmalarda yavaş hareket ettiği, yetersiz kaldığı" yönündeki eleştirilere yanıt verdi.
Bu tür eleştirilerin haksız olduğunu söyleyen Yılmaz, olaya baştan bakmak gerektiğini, 2010'da yeni HSYK'nın göreve başlamasıyla Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulunda adalet müfettişi olarak görev yapan 100'ün üzerindeki tecrübeli, işinin ehli müfettişin görevden uzaklaştırıldığını söyledi.
Yılmaz, 2014'te kendilerinin göreve gelmesinin ardından o dönemden kalan müfettişlerin tamamına yakınının "Gülen grubuna yakın olmaları nedeniyle" HSYK müfettişliğinden uzaklaştırıldığını kaydetti.
Yılmaz, "Şu anda tecrübeli, soruşturma konusunda ehil müfettiş sayımız son derece az, müfettiş sayısı da kısıtlı. HSYK Teftiş Kurulu, bu sayıda müfettişle hem denetim yapıyor hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir döneminde olmadığı kadar nitelikli soruşturmalarla uğraşıyor" şeklind konuştu.
"17-25 Aralık" savcılarına yönelik soruşturmaların bile ancak 1 yılda tamamlanabildiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Soruşturmalar kolay neticelenmiyor. Çok sayıda kapsamlı bilgi, belge inceleniyor. 3. Daire, inceleme ve soruşturma izinlerinde fedakarca bir çaba gösteriyor. Önünde biriken on binlerce şikayet dilekçesine rağmen geceli gündüzlü çalışmasını sürdürüyor. Müfettiş arkadaşlarımız insanüstü bir çabayla çalışıyor."
"Hukuksuzluktan bu millet çok çekti"
Yılmaz, tekrar yargıya güven ve itibar kazandırmaktan sorumlu olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bütün misyonumuz, zamanında yapılan bütün hukuksuzluklara, hukuka aykırılıklara gerekli cezaları vermek kadar, hukukun yeniden güvenilir, saygın konuma gelmesi. Hukuksuzluktan bu millet çok çekti, bir daha hukuksuzluk hiçbir yerde olmasın. O nedenle usulsüz dinlemeleri, komploları, uydurma delilleri artık tarihe gömelim. Türkiye'nin böyle bir gündemi olmasın, Türkiye hep hukuk konuşsun, hep hukuk zemininde olsun. Bizim Türk yargısına karşı sorumluluğumuz bu. Tekrar hukuka itibar kazandırmak, hukukçu kimliğini tekrar ihya etmek için buradayız. Bu nedenle de elimizden gelen titizliği gösteriyoruz."
AA