Üstün Dökmen bazıları için hiçbir kıymeti olmayan bir isim olsa da bir dönemler psikoloji üzerine kestiği ahkamlardan ötürü ekranlarda sık sık karşılaşılan bir şahıstı. Hatta TRT ve diğer ana akım televizyon kanallarında kendisine mikrofon uzatılarak insan psikolojisi üzerine programlar yaptırıldı. Oysa bu zat hiçbir zaman başörtüsü hazımsızlığını gizlemedi.
Her platformda başörtüsünü hazmedemediğini belli eden, meslek etiği adı altında başörtülü psikologlara savaş açan Dökmen, sahnede görüldüğü son bir programda da iğrenç takıntılarını, faşist emellerini pazarlamaya devam etti.
Tabii bu arada Dökmen’in, öğretmenden hakim ve savcılara uzanan meslek alanlarında süngüsünün nasıl düştüğünü, nefret kusma zeminlerinde nasıl gerilediğini de kaydetmek lazım.
“Küçük Şeyler” gibi gözüküyor fakat uzun yıllar boyunca bu takıntılı adam TRT ve diğer ana akım kanallarda insan psikolojisi üzerine programlar yaptı. Halen kurup yönettiği özel okullarda çocukları İslami sembollere karşı bu takıntılı ve nefretle harmanlanmış söylemlerle şekillendiriyor.
İşte Üstün Dökmen’in Armağan Çağlayan’ın Youtube üzerinden hazırlayıp sunduğu “Zor Ama Yine De Sor” programında sarf ettiği sözler: