HAKSÖZ HABER
Fransız siyasi mizah dergisi Charlie Hebdo'ya Paris’in merkezinde yapılan saldırıda 2'si polis 12 kişi hayatını kaybetti. Olayın hemen ardından; “Saldırgan Allahu Ekber diyerek tekbir getiriyordu” tarzındaki marjinal açıklamayı saymazsak, öldürülen faillerden birinin kanında yüksek derecede alkol çıkması gibi kamuoyuna yansıyan haberler dışında bir bilgiye ulaşmak henüz mümkün olmamışken, Türkiye basınında ilginç biçimde terör ve İslam’ı yan yana koyan yorumlara şahit olundu. Bu yorumların önemli bir kısmı –sözde- Müslümanları koruma adına ve Avrupa’da son haftalarda gerçekleşen gelişmelerle bağlantı kurarken, bir bölümü de Hebdo dergisinin geçmişte yaptığı yayınlara bağlandı.
Ancak ikisi vardı ki tam anlamıyla evlere şenlik. Bunlardan ilki Gülen yapılanmasının tetikçisi kimliğiyle soysal medyada arzı endam eden Emre Uslu, bir diğeri ise Hüseyin Aygün. Türkiye’deki her gelişmeyi AKP’nin günah galerisine dahil etmelerine alışkın olanlar açısından yaptıkları yorumların niteliği ve üslubu herkesçe malumdu. Ancak Fransa’da gerçekleşen bir hadisenin AKP’ye bağlanması maharet isteyen bir işti ki, işte Emre Uslu ve Hüseyin Aygün’ün attığı twittler bu neviden birer kara mizah örneği olarak tarihe geçtiler. Normal şartlarda “yok artık daha neler” dedirtecek cinsten bu yorumları ibret-i alem olması açısından alıntıladık.
Bu arada Uslu’nun İngilizce twit atması, yarattığı algının uluslararasılaşması gayretini de orta yere sermekteydi. Nitekim Uslu bu twitinde AKP’yi İngilizce konuşup yazan çevrelere adeta gammazlıyordu. Uslu twitinde bu terör saldırısından Türkiye’de AKP yandaşlarının memnun olduğunu ve kutladıkları iftirasını sloganlaştırıyordu.
Bu arada hemen belirtelim ki, bu iki şahsiyet 12 kişinin öldürüldüğü bu saldırı ile Müslümanlar ve bazı siyasi oluşumları sorumlu tutarken, bugüne dek Suriye’deki vahşete ve neredeyse dakikalarla hesaplanan insan ölümleri ve işkencelere tek kelimeyle değinmemişlerdi. Irak ve Suriye’deki gelişmeler bu gibi insan müsveddeleri açısından ya İslam’a ya da AKP’ye insafsızca hücum etme ve müfterilikte yarışma dışında bir ilgi sebebi oluşturmamaktaydı.