CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türban sorununu biz çözeriz" sözleriyle başlayan, AK Parti'nin komisyon kurma önerisinin CHP'nin ilköğretim ve çalışma hayatıyla ilgili güvence talebi üzerine rafa kaldırılmıştı.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları, sorunun çözümünün seçim sonrası yapılacak bir Anayasa değişikliğine bırakıldığını hissettriyor. Ancak tartışmalar devam ediyor. "Sorunu çözeriz" diye yola çıkan ama son noktada "güvence isteriz" diye süreci tıkayan CHP'ye tepki gösteren Zafer Üskül ise bir yandan da CHP'ye istediği güvenceyi verdi.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, CHP'nin kaygılarıyla ilgili "Neyin garantisi?" diye sordu ve şunları söyledi:
"Hukuk devletinde garanti yargıdır. Bir uyuşmazlık ortaya çıktığında bu yargıya götürülür, garanti odur. Yargıdan başka güvence aramaya gerek yok. Hem bugün yasaya koyarsınız yarın yasanın değişmeyeceğinin güvencesi var mı?"
İnanç Kamu Düzeni Çerçevesinde Sınırlandırılabilir!
Yasakların ancak kamu düzeni açısından kısıtlanabileceğini savunan Üskül'ün bu konuyla ilgili verdiği örnek ise adeta CHP'ye güvence hükmünde:
"İngiliz vatandaşı Sih sarığıyla motosiklete binince ceza yer. 'Bu benim inancım' diyerek mahkemeye başvurur. Mahkeme, 'Senin inancına kimse karışmıyor. Sarığını tak, ama motosiklete binme. Motosiklete bineceksen kask takacaksın' der. Sonuç; haklar ancak kamu düzeni gerekleri çerçevesinde sınırlandırılabilir."