27 Şubat Cumartesi günü Üsküdar Üniversitesi’nde Etik Kulübü’nün düzenlemiş olduğu “Suriye’yi Tanıyıp Anlamak” adlı panel Zehra Türkmen ve Turan Kışlakçı’nın katılımlarıyla gerçekleşti. İlk olarak Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan açılış konuşması yaptı. Konuşmasında Müslümanların komşuluk ahlakından ve vicdani sorumluluklarından bahsederek Suriye’de yaşananlar karşısında bizlerin nasıl bir tutum sergilememiz gerektiğini ve bize düşen görevlerden bahsetti.
Tarhan’ın selamlama konuşmasının ardından panele geçildi. Suriye’de üç yıldan beri gelişen olayları aktarması için ilk sözü Turan Kışlakçı aldı.
Suriye’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Kışlakçı şunları ifade etti: “Etik olarak baktığımızda Suriye insanlığın iflas ettiği bir noktadır. Yaşanan bu zulme dünya sessiz kalmaktadır. Şu bir gerçektir ki Suriye’de bir insanlık suçu yaşanmaktadır. Şimdiye kadar 150.000’e yakın insan katledildi ki gayri resmi kaynaklara göre bu sayı 500.000’i aşmaktadır.”
En son ortaya çıkan işkence fotoğraflarına da değinen konuşmacı, Suriye’de 3 yılı aşkındır yaşanan bu olayların hala neden devam ettiğini 6 başlıkta özetledi:
1. Rejimin barbarlığı
Anadolu ajansı olarak Suriye’de binlerce insanın kiremit fırınlarında yakılarak cesetlerini toplu mezarlara gömüldükleri fotoğraf ve bilgisini aldıklarını ve fotoğrafların asıllarına ulaşmaya çalıştıklarını aktardı.
2. Rusya ve İran’ın Esad rejimine verdiği sonsuz destek.
3. Arap rejimlerinin Suriye halkına vermediği destek.
4. Batının ikiyüzlülüğü.
5. İsrail’in Esad yanlısı tutumu.
6. Muhalefetin dağınıklığı
Konuşmacı, önümüzdeki zamanlarda Suriye üzerinde planlanan iki önemli şeyin mezhep savaşı ve ırk kavgası olduğu ve bunların gerçekleşmesinin Batının en büyük emelleri olduğuna değindi. Ancak Suriye Halkının direnişiyle, onurlu mücadelesiyle bu sorunların üstesinden geleceğini belirterek konuşmasını bitirdi.
İkinci olarak Zehra Türkmen söz aldı. Öncelikle üç seneye yakın bir zamandır Suriye halkının çok zor günler geçirdiğini, Suriye’de katliam ve açlığın inanılmaz boyutlarda olduğunu vurgulayan konuşmacı, 11 bin kişinin fotoğraflarıyla bir kez daha Baas rejiminin vahşeti belgelenmesine rağmen dünya halklarının sessizliğine dikkat çekti.
Geçtiğimiz aylarda Kilis ve Suriye’deki mülteci kamplarına giden Türkmen orada yaşadığı gözlem ve deneyimlerini aktardı. Ağır bir psikolojik baskı altında olan ve ciddi bir yokluk çeken Suriye halkının yaşadığı drama dikkat çeken Türkmen şunları aktardı: “Suriye’nin sokaklarında top oynayan, ip atlayan, uçurtmalarını gökyüzünde uçuran, ceplerini şekerle dolduran ve cıvıltıyla oynayan çocuk sesleri yok artık. Hayatı kurşunlarla, silahlarla anlamlandırmaya çalışıyor çocuklar. Gökyüzünden geçen uçak sesleri biraz sonra üzerlerine yağacak bombanın habercisi oluyor onlar için. Çocukların gözyaşları akan kanlara karışmış adeta. Açlık, yoksulluk, acı ve kayıp erken büyütmüş oradaki çocukları.” Savaşın sadece maddi kayıplar vermediğini, insanın ruhunda da büyük tahribatlara yol açtığını belirten Türkmen Suriye’deki kadınların dramına dikkat çekti. 7-8 yaşındaki kızlara taciz edildiğini ve 12-13 yaşındaki kızların gebe bırakıldığını anlattı.
Türkmen sözlerine bir öğretmen ile olan diyalogunu aktararak devam etti: “Aslında bir öğretmenin şu sözleri Suriye’de yaşanılanları anlatmaya yetiyordu. “Çocuklar okulda üstlerinden uçak geçince çok korkuyorlar. Kendilerini rahatlatmak için Allah Esed’den büyük diyorlar.” Ayrıca konuşmacı, bütün sıkıntılar karşısında Suriyeli annelerin ‘Allah katında şehit olanlara üzülmek yok. Üzüleceksek kendi halimize üzülelim’ şeklindeki ifadelerinin de bizler için örneklik teşkil etmesi üzerinde durdu.
Son olarak konuşmacı dünya halklarının Suriye konusundaki suskunluğuna değindi ve bu bağlamda kardeşimiz olan, komşumuz olan Suriye halkı ve “Biz teslim olmayız; ölene kadar bekleriz!” diyen Suriyeli çocuklar için sorumluklularımızı yeniden hatırlattı.
Türkmen, “Mısır’ın, Suriye’nin, Muhammed Mursilerin, Suriyenin Şehitlerinin, Esmaların direnişinin ve binlerce akan şehit kanının kendimizi ve bozulan yanlarımızı bir kez daha onarmamıza, insanlığın yeniden dirilişine vesile olması duasıyla.” sözlerini bitirdi.
Panel sorulan sorulara verilen cevapların ardından, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mehmet Zelka’nın teşekkür konuşmasıyla son buldu.
Haber: Aylin Çağdaş – M. Sevra Türkmen