Ural’dan Antakyalılara Provokatif Çağrı!

Suriye'de birçok katliamda başrol oynayan Mihraç Ural, Antakyalılara provokatif çağrıda bulundu.

Mihraç Ural’ın yakın dostu ve şeyhi olan Bedir Vehib Ğazal dün akşam Özgür Suriye Ordusu direnişçileri tarafından esir alınmasının ardından Ural, provokatif çağrıda bulundu.

Islahhaber.net’te yer alan habere göre Banyas ve Ras El Nebe katliamlarına tam destek vererek bizzat katliama ferman çıkaran Bedir Vehib Ğazal’ı kurtarma operasyonu için düğmeye basan Ural, kendi facebook hesabından Antakyalılara provokatif çağrıda bulundu.

Reyhanlı’da en az 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırının ardından Türkiye medyasında da baş sorumlu olmakla itham edilen THKP-C Acilciler örgütünün eski liderlerinden Mihraç Ural, esir alınan Bedir Vehib Ğazal için facebookta yayınlamış olduğu yazıda şu ifadelere yer veriyor:
“Antakya’da serseri mayın gibi dolaşan ÖSO ve Nusra Cephesi önde gelenlerinden kim olursa ve kaç kişi olursa rehin alın!”

İşte Mihraç Ural’ın provokatif açıklaması:

ONURLU ANTAKYA HALKINA ÇAĞRIMDIR…

Mihrac Ural – 5 Ağustos 2013 / Pazartesi

Şeyhimiz Bedir Wehib Ğazal, Kadir gecesi dini görevlerini yerine getirmek üzere gittiği köye ÖSO ve Nusra Cephesi baskın düzenlemiştir. Şeyhin esir düştüğü Baruda köyü, Lazkiye’nin Slinfi nahiyesinin bir köyüdür. Bu köy eli kanlı şebekelirin denetledikleri bölgeye tam sınırdır. Şeyh, hayatında hiç bir siyasi ya da askeri süreçte yer almayan inanç sorumluluğunda olan her şeyhtir. Mukaveme Suriye önderlerinden olan ve benimle sık sık fotolarda görülen şeyh Muvaffak Ğazal’in amcası oğludur.
Şeyhimiz esir ve işkence atındadır. Esaretini sona erdirmek için Antakyalı hemşerilerime çağrımı yapıyorum.

Antakya’da serseri mayın gibi dolaşan ÖSO ve Nusra Cephesi önde gelenlerinden kim olursa ve kaç kişi olursa rehin alınıp şeyhimizin esaretine son vermek çok daha kısa bir yol olacaktır. Herkes şuna inansın artık bu bölgede tüm süreçler ortaktır. Kimse dikenli tellerle ortaya konan uydurma sınırlarla aynı halkın acılarını ikiye bölemez. Bu acı tektir ve bunun gerekleri de ortak bir yolla yerine getirilmelidir.

Antakya’nın onurlu gençleri mesajım açık bunu yerine getirecek yürekli insanlarımızın olduğunu biliyorum. Biz savaşın orta yerindeyiz her şeyi ortaya koyarak şeyhimizi kurtaracağız, ama bu aynı zamanda Antakyalıların da görevi ve sorumluluğudur.
İnsana işkence etmeye, adam öldürmeye zulüm yapmaya kimsenin hakkı yoktur. İnancımız bunu yasaklar. Kültürel algılarımızın ilkeleri de bunu yasaklar. Ancak zalime karşı, mazlumu savunmak için zulüm yapmadan her eylem meşrudur. Şeyhimizi bu bilinç ve algıyla kurtarmak için Antakyalı yiğitlerin davranmasını bekliyoruz.

Bu önerme kimseyi tehlikeye atma yada ortamı germek için yapılmıyor. Zaten tek hedef ÖSO ve Nusra şebekeleridir. Bunların varlığı bile meşru değildir. Antakya’mızı kirlettiler ve halkımızı her iki devlette katletmektedirler. Bu öneriyi provakasyon olarak niteleyecek kişiler yarın başlarına acı bir olay gelince kendi zalimlerine karşı mazlum rolü oynamasınlar diyeceğim…

İLGİLİ HABERİMİZ İÇİN TIKLAYINIZ...

 

Haber Haberleri

'Çarşı'nın Gezi davasında tüm sanıklar beraat etti
Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti