“Direnen Kardeşlerimiz Suriye Halkını Zafere Taşıyacak!”
Özgür-Der Üniversite Gençliği’nin “Suriye’de Katliama Son!” sloganıyla yaptığı çağrıyla Beyazıt Meydanı’nda toplanan üniversiteli öğrenciler Suriye’de şanlı bir direniş gösteren kardeşlerini selamladı. Harun Çetinkaya’nın sunumunda gerçekleştirilen eylemde “İnsanlık Onuru Suriye’de Ölmesin!”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!”, “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır!”, “Zalim Beşşar Suriye’den Defol!”, “Türkiye’nin ‘Looser’ları Tahran’da; Direnenler Halep’te Şam’da!”, “Zulme Sessiz Kalmak Dilsiz Şeytanlıktır!”, “Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Şanlı Direnişi!” dövizleri taşınırken “Direnen Yiğit Kardeşlerimiz Suriye Halkını Zafere Taşıyacak!”, “Baas Diktasına Karşı Kanlarıyla, Suriyeli Canlarıyla Mücadele Eden Kardeşlerimizin Yanındayız!” pankartları açıldı.
“Baas On Yıllardır Suriye’ye Zulmediyor”
Programda bir konuşma yapan Özgür-Der Üniversite Gençliği adına Furkan Akdeniz, Suriye’de direnenleri selamlayarak başladığı konuşmasında 20 ayda hayatını kaybeden ve yaralanan on binlerce insanı hatırlattı. Esed Ailesi’nin sadece son 2 yıldır değil, on yıllardır Suriye halkının üzerinde müstebit bir rejim oluşturduğunu belirten Akdeniz bu zulüm politikalarının kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguladı. Furkan Akdeniz, Suriye intifadasının neticesinde İslamcı bir iktidar ortaya çıkacak olmasının uluslararası kurumları yardım etmekten alı koyduğunu ifaden etti.
“Suriye Muhalefeti Silah Bekliyor”
Furkan Akdeniz halkını mikroplara benzeten Beşşar Esed’in, halkına lağım faresi benzetmesi yapan Kaddafi’nin sonu gibi olacağını söyledi. Ayrıca konuşmasında Suriye muhalefetinin acil olarak silah beklediğini ifade eden Akdeniz komplocuların ürettiği tezlerin tamamen boş çıkacağının altını çizdi.
“Suriye İntifadası Karalamalara Rağmen Büyüyor”
Akdeniz’in konuşmasının ardından Esra Aydın aşağıda tam metni bulunan basın açıklamasını okudu. Açıklamada Suriye’de direnişin tüm karalamalara rağmen artarak büyüdüğü ifade edilirken tahtı sallanan emperyalist iktidarların Suriye muhalefetine destek verdiği belirtildi. Açıklamada ayrıca Rusya ve Çin emperyalist blok çökmemesi için Suriye’ye destek verirken bu bloğun en sadık ortağı olan İran’ın da on binlerce şehide rağmen geri adım atmaması kınandı. Açıklamada uluslararası kurumların hiçbir destek vermediği Suriye halkına çeşitli yardımlarda bulunan Türkiye Hükümeti’ne de çağrıda bulunulurken muhalefetin silah taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini ifade edildi.
Grup Yürüyüş Marşlarıyla Gençlere Destek Verdi
Grup Yürüyüş’ün “Allah-u Ekber”, “Özgürlük Türküsü” ve “Yalla İrhal Ya Beşşar” marşlarıyla destek verdiği eylemde “Yaşasın Suriye İntifadası”, “Ya Hama Senle Ölüme Varız!”, “Şehitlerin Kanı Zalimleri Boğacak!”, “Yaşasın Halkın Özgür Ordusu!”, “Suriye Esed’e Mezar Olacak!”, “Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyk Ya Allah!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir!”, “Katiller Halka Hesap Verecek!”, “Zalim Esed Sonun Mübarek Olsun!”, “Ya Allah Menne Ğayrek Ya Allah!”, “Katil Rusya Suriye’den Defol!”, “İstanbul’dan Dera’ya Direnişe Bin Selam!”, “Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!”, “Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek!” sloganları atıldı.
Haksöz-Haber: Gökhan Ergöçün
Fotoğraf: Büşra Bulut
Basın Açıklaması Tam Metni:
ALLAH'IN YARDIMIYLA SURİYE’DE ZAFER YAKINDIR!
28 Kasım 2012
Suriye'de iki yıla yakın bir süredir İslam ümmetinin yiğit evlatları, katil Beşşar Esed diktatörlüğüne karşı izzet ve sebatla direniyor. Eli kanlı Baas çetesinin hunharca katliamları devam ederken dünya kamuoyu sessizliğe gömülmüş durumda. Bununla beraber Esed yardakçılarının sesi de oldukça yüksek çıkıyor. Fakat, Rabbimize hamd ediyoruz ki Suriyeli Müslümanların bu onurlu direnişi tüm anti-propaganda ve karalamalara rağmen artarak devam ediyor.
Ortadoğu İntifadaları Müslümanlar için bir öze dönüş müjdesi oldu. Tunus'ta başlayan, Mısır'da ve Libya'da devam eden süreç yeryüzünün diğer müstekbirlerinin tahtlarını sallamaya başladı. Suriye İntifadası karşısında uluslararası aktörlerin aldıkları tutum, emperyalist güçlerin egemenliklerini yitirme korkusuna kapıldığını gösteriyor. Tahakkümlerini sürdürme telaşıyla güya düşman bloklar gizli bir anlaşma imzalamış gibiler.
Art arda gelen katliam haberlerine karşı, BM uzun süredir Esed'i kınamaya dahi tenezzül etmiyor. Rusya ve Çin kurdukları emperyalist bloğun çökmemesi için diplomatik ve askeri yardımlarını Baas cuntasından esirgemiyor. Bu bloğun en sadık ortağı olan İran, Nusayri-Baas diktası ile olan ittifakını on binlerce insanın ölümüne rağmen devam ettiriyor. Sessizliğini her defasında Müslümanlar aleyhine bozan ABD ise Rusya ile olan emperyal çıkarlarının ve İsrail'in güvenliğinin gereğini yerine getiriyor.
Uluslararası arenadaki bu ilişkilerin Türkiye içinde de karşılıkları mevcut. Müslümanlar söz konusu olduğunda ideolojik körlüğe tutulan ulusalcısından sosyalistine Türkiye Solu, Baas Lobisinin sözcüsü konumunda.
Sözümona anti-emperyalist mücadele yürüttükleri bahanesi yahut fütursuzluğu ile katil bir diktatörün yanında yer almakta, Suriyeli muhalifler aleyhine karalama kampanyası yürütmekteler. Soruyoruz! Kırk yıl süren diktatörlük ve yirmi aydır bilfiil işlediği katliamlara rağmen sizi bir katili desteklemeye iten sebep nedir?
Esed'in Türkiye içindeki avenesinin bir bölümünü de mezhep taassubuyla hareket edenler oluşturuyor. İsrail'e karşı "direniş hattı"nı sebep göstererek Esed'i destekleyenler bilmelidirler ki Gazze sokaklarından "Suriye seninle ölüme varız!" Suriye sokaklarından ise "Ey Gazze seninle ölüme varız!" sloganları yükseliyor.
Türkiye Hükumeti ise Suriyeli mültecileri barındırması ve uluslar arası kamuoyunda sorunu gündemleştirme ve muhalefete açık destek gibi olumlu özelliklerinin yanında muhaliflerin silah isteklerine cevap verememekte. Suriyeli Müslümanlar için söz söyleme vakti bitmiştir. Özgür Suriye Ordusu, Ahraru'ş Şam ve diğer direniş hareketleri somut bir destek olarak silah beklemektedir.
Ortadoğu intifadaları ile artan ümmet bilinci Suriyeli Müslümanların mücadelelerini zafere ulaştıracaktır. Elhamdülillah küfrün önderleriyle olan savaş her geçen gün artarak devam etmektedir. Zulmedenler pek yakında nasıl bir inkılab ile devrileceklerini göreceklerdir.
ÖZGÜR-DER ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ