Üniversitelerdeki sol saldırganlık Van Yüzüncüyıl Üniversitesi öğrencileri tarafından protesto edildi. Kalabalık bir öğrenci kitlesinin katıldığı eylemde YYÜ müslüman gençler üst ismiyle bir araya gelen öğrenciler saat 12:00'da KYK önünden otobüs durağına kadar ”Allah’u Ekber Muhammed Rehber, La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah, İslami Hareket Engellenemez”, sloganlarıyla yürüdü. Topluluk adına Mehmet Yusuf Avcı basın açıklamasını okudu.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
Aklın dumura uğradığı fikirlerin talan edildiği, Dünyanın bir tür açık hava tımarhanesine döndüğü günümüzde her an yeni bir zulüm ve barbarlık ile karşı karşıya kalmamız bir arada yaşama ahlakını menfi ve ideolojik sapmalara mahkûm kaldığının apaçık bir göstergesidir. Küresel emperyalist güçlerin kontrolünde ustalıkla yürütülen bu çağdaş barbarlıkların Filistin’de Afganistan’da Irak ve Suriye’de uygulamaya konulması ve buralarda olan olaylar hepimizin malumudur.
Bizler Allaha iman etmiş muvahhidler olarak nerden ve kimden gelirse gelsin geçmişte olduğu gibi şimdide farklı isimlerle bu zulmün karşısında ve mazlumun yanında şahitliğimizi Allah için ortaya koymaya çalışıyoruz.
Daha önce Kuran-ı Kerim'i okumak ve anlamak için toplanan Müslüman Hanımlara yapılan saldırılar, İTÜ Tevhid ve Adalet Topluluğu’nun çağrısıyla bir araya gelen İTÜ’lü Müslüman öğrencilerin İstanbul Teknik Üniversitesi’nde merkezi bir cami talebiyle ilgili basın açıklaması yapmak ve Merkezi Dersliğin önünde namaz kılmak üzere toplanan müslümanlara ilan edilmiş eylem saatinin öncesinde alanı işgal etmeye kalkan sol-sosyalist gruplar, burada namaz kılınamaz şeklinde ifadeler eşliğinde Müslüman öğrencilere saldırdı. Son olarak insani ve İslami kaygılar ile Nepal’deki Müslüman kardeşlerimize dikkat çekmek ve onlar için farkındalık oluşturmak amacıyla Eskişehir de Genç İHH’lılar tarafından açılan resim sergisine yönelik kendilerine öğrenci kolektifi adı veren bir gurubun kızıl şal görmüş İspanyol boğası gibi burunlarından öfke ile solumaları ve bilinçaltlarında yatan öfkeyi kusmaları kendileri dışında herkesi karanlık görme müstağniliklerini YYÜ genç Müslümanlar olarak telin ediyoruz.
Bizler mazlumlar adına umudu diri tutacağımıza ve mücadele edeceğimize ahd eden YYÜ lü Müslüman Gençler olarak daha öncede yapılan saldırılara ilaveten yapılan son saldırının sabrımızı artık taşırdığını ve müminlerin kardeş olduklarını ve onların yanlarında kalben ve fiilen duracağımızı ve şahitliğimizi yerine getireceğimizi tüm zalimlere duyuruyoruz.
Faşizme karşı omuz omuza iddiasında olup ilkesiz ve tahammülsüz bir profil ortaya koyan; kendisi dışındaki her bir inanç, yorum ve söylemi kabul etmeyerek, baskılayarak ve şiddete baş vurarak yok etmeye çalışan güruh, aslında faşizan karakterin ta kendisidir.
Buradan yeryüzünün tüm zalim ve despotlarına bir kez daha haykırıyoruz:
Bizler, Müslümanlara ve mazlumlara yönelik her bir zulmü ve hakareti kalbi bir buğz ile telin ediyor ve mazlumların yanında Musavari fedakârlık ve zalimlerin karşısında da İbrahimi bir duruş sergileyeceğimizi deklare ediyoruz. İnanıyoruz ki akıbet muttakilerin zaferi ile sonuçlanacaktır. Hakkın karşısında batılın nasıl da zelil olacağına Allahın izni ve inayeti ile bütün cihan şahit olacaktır, şahit olacaktır, şahit olacaktır!!!
Ardından protestoya destek amacıyla orada bulunan araştırmacı ve yazar Fırat TOPRAK söz alarak şunları söyledi; ashabı kehf misali nur yüzlü gençlerle böylesi bir görkemli şahitlikte bir araya getiren âlemlerin rabbine şanına yaraşır şekilde hamd olsun, bugünü anlamak dünü anlamakla mümkündür. Bugün olan aslında dün olandır ve yarında olacak olandır. İstanbul’da, Ankara’da ve Eskişehir’de olanı anlamak için düne bakmak gerekir. Üst çerçeveden Türkiye’de, Kürdistan’da, Suriye’de, Irakta, Filistin’de ve tüm yürek coğrafyamızda olanı anlamak için düne bakmak gerekir. Suyun suya benzediği gibi bugün yarına benzemektedir. Tarih Habil –Kabille beraber hak-batıl, tevhid-şirk şeklinde ikili bir ayrımla şekillene gelmiştir. Bir tarafta Nuh’tan İbrahim’e, Musa’dan İsa’ya ve Efendimize kadar resullerin öncülüğündeki iyilik kutbu diğer tarafta Firavundan Nemruta Ebu cehillerden günümüze kötülük kutbu. İşte bu mücadelenin bugün devam eden yönüyle buradayız ve kıyamete kadar bu mücadelenin devam edeceğini biliyoruz. Şimdi Kuranın hitabıyla ,Dini ırkı dili fraksiyonu ve örgütü ne olursa olsun ey kâfirler bu ümmet bu gençlik karşınızda diz çökmeyecektir. Ümmeti gençliği teslim alamayacaksınız. Ümmetten hayır kesilmez meydanlar yiğitsiz kalmaz. Eğer barış, diyalog cümleleriyle gelirseniz şüphesiz bizden de barış, adalet ve Medine vesikası temelinde bir arada yaşama cümleleri duyacaksınız. Yok, eğer bir sapkın güruhun azgınlığını vesile ederek tüm Müslümanları ötekileştirecek bir nefret söylemi ve şiddetle gelirseniz bizlerde izzet ve direngenlik bulacaksınız. Ve siz Müslüman gençler “namazım, ibadetlerin hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbi olan Allah içindir” düsturundan bir an olsun gaflet etmeyin ve bu düsturuyla hayata ve ölüme anlam katın. Kenetlenin ve istişare temelli birlikteliğinizle birbirinizi arındırın ve çoğaltın. Bu görkemli şahitliğinizden dolayı her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor ve selamlıyorum. İslami mücadeleyi omuzlarında yükselten Müslüman gençliğe selam olsun. Eylem bu son sözlerden sonra olaysız sona erdi.