Ramona Wadi’nin MEMO’da yayınlanan yazısı Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Avustralya'nın önde gelen araştırma üniversitelerinden oluşan Sekiz Grup (GoE), ülkenin 39 üniversitesinin tamamında benimsenecek olan yeni bir antisemitizm tanımı taslağı hazırladı. Metinde özellikle İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısı yasaklanmakta ve İsrail'in söylemini güçlendirmek için Yahudilik ile Siyonizm birbirine karıştırılmaktadır.
“Yahudi Avustralyalıların hepsi olmasa da çoğu için Siyonizm, Yahudi kimliklerinin temel bir parçasıdır. 'Yahudi' yerine 'Siyonist' kelimesinin kullanılması, bir söylemin antisemitik olma ihtimalini ortadan kaldırmaz,” diyor yeni tanım.
Avustralya Yahudi Konseyi, “iki uluslu tek bir demokratik devlet için yapılan çağrıların antisemitik olarak etiketlenebileceğini” belirterek tanıma karşı çıkan bir açıklama yayınladı. Avustralya'daki üniversitelerin “ulusal bir siyasi ideolojinin Yahudiliğin temel bir parçası olduğu görüşünü teşvik edeceği” yönündeki endişelerini dile getiren Konsey, bu tanımın yanlış ve tehlikeli olduğunu belirtti.
Avustralya Yahudi Konseyi, tanımın “Filistin karşıtı ırkçılığı kurumsallaştırma riski taşıdığını” söyledi ve GoE'nin İsrail'i eleştiren Filistinli ve Yahudi gruplara danışmadığını kaydetti.
GoE İcra Kurulu Başkanı Vicki Thompson antisemitizm tanımını “IHRA (Uluslararası Holokost Anma İttifakı) tanımının, akademik özgürlük ve ilgili yükümlülükler korunarak üniversite ortamında uygulanabilecek bir Avustralya versiyonu” olarak tanımladı.
Ancak bu tam olarak doğru değildir. İHRA tanım kılavuzunda antisemitizmin bir tezahürü olarak “bir Yahudi kolektivitesi olarak tasarlanan İsrail devletinin hedef alınması” yer almaktadır ve bu zaten İsrail'i bir Yahudi devleti olarak tanımlayan Siyonist anlatıya, dolayısıyla devlet, din ve siyasi ideoloji arasındaki çatışmaya oynamaktadır. Avustralya üniversitelerinin tanımı bir adım daha ileri giderek, görünüşe göre Yahudi Avustralyalıların yararına Siyonizmi Yahudi kimliğinin “temel bir parçası” olarak özellikle entegre ettiğinde, ifade özgürlüğünü susturmaya yönelik tüm incelikleri ortadan kaldırmaktadır.
Bununla birlikte, üniversiteler ifade özgürlüğünü susturma konusunda kendi siyasi güçlerine sahiptir.
Bu durum son yıllarda Filistinli akademisyenlerin ve Filistinlilerin haklarını ve İsrail sömürgeciliğinin ortadan kaldırılmasını savunan akademisyenlerin hedef alınmasıyla görülmüştür. Avustralya'daki üniversiteler Siyonist anlatıyı akademik gündemlerine kolayca adapte ederken, üniversiteler hangi akademik titizlikten, özgürlükten, araştırmadan ve düşünceden bahsedebilir?
Gazze'deki soykırım, üniversitelere akademik düşüncenin yerleşimci-sömürgeci polisliğine karşı bir duruş sergilemeleri için mükemmel bir fırsat sağlamalıydı.
Kampüste soykırıma karşı protesto düzenleyen öğrenciler örnek oldu. Üniversite yöneticileri ise İsrail ile işbirliği yaparak öncülük etti.
GoE'nin antisemitizm tanımı doğrudan meselenin Siyonist kalbine inerek İsrail'e ya da Siyonizme yönelik hiçbir eleştirinin “antisemitik” etiketinden kaçamayacağını garanti altına aldığına göre, post-kolonyal bir çağda Filistin'de kalan apartheid, “yerleşimci-sömürgeci varlığın parçalanması çağrısında bulunmanın” ve “iki uluslu tek bir demokratik devleti savunmanın neden yasak olduğunu” neden sormayalım? İsrail'in yerleşimci-sömürgeci bir girişim olarak ortadan kaldırılması bir sapma değil, bir süreçtir. Diğer sömürge karşıtı mücadelelerin başardığı ancak Filistin halkının sürekli olarak mahrum bırakıldığı bir süreçtir. Siyasi kademelerden üniversitelere kadar ifade özgürlüğü sürekli olarak aşındırılmaktadır. Eğitim halka en yakın olunan alandır. Bu tür kısıtlamaların genel bir yasağa dönüşmesi ne kadar sürer?
Siyonist anlatı tüm dünyanın ifade özgürlüğü hakkını ihlal ediyor. Askeri açıdan ne kadar güçlü olursa olsun, İsrail'in eylemleri sürdürülemez ve üniversitelerin cezalandırmak yerine savunması gereken bir çağrı olan sömürgecilikten kurtulma çağrısıdır. Üniversitelerin İsrail'in sözcülüğünü yaparak akademik özgürlüğü kısıtlamalarına izin vermek yerine, onları hizmet etmeleri gereken insanlara, yani eğitimcilere ve öğrencilere karşı sorumlu tutmaya ne dersiniz?