Ana kampusün dışında Gölbaşı’nda inşaa edilen 50. Yıl Yerleşkesi’nde bir mescidin olmaması sorunlara yol açtı. Kampusteki öğrenci ve çalışanlara, haklı mescid talepleri sonrası 6 kilometre uzaklıktaki cami işaret edildi: “Oraya gidin!”
Ankara Üniversitesi’ndeki yasakçı zihniyet, bu sefer öğrencilerin ve çalışanların ibadet etme özgürlüğünü sınırlayan bir uygulama ile ortaya çıktı. Ankara Üniversitesi’nin Gölbaşı Kampusü’nde sınıflar, amfiler, salonlar, kütüphane ve yemekhane gibi bütün ihtiyaçların yanında ibadet ihtiyacını karşılayacak bir mescid inşa edilmemesi soruna yol açtı. Tüm üniversitenin hazırlık sınıflarına eğitim verilen Yabancı Diller Yüksekokulu ve çeşitli birimlerin faaliyet gösterdiği kampuste, alternatif bir ibadet yeri gösterilmesine yönelik talepler bugüne kadar çeşitli bahanelerle hep geri çevrildi.
En Yakın Cami 6 Km Mesafede
Kampuste eğitim gören 3 bine yakın öğrenci ve 250 kampus personeline çözüm olarak, ibadetlerini gerçekleştirmek için kampus dışında yaklaşık 5-6 kilometrelik mesafe bulunan şehir içindeki camilere gitmeleri önerildi. Böylece öğrenciler; ya derslerinden taviz vermek, ya da ibadetlerini aksatmak gibi iki seçenekle başbaşa kaldılar. Özellikle ders aralarında veya öğle saatlerinde, uzak mesafe göz önüne alındığında, en yakın camiye gitmek de oldukça zor.
148 Dilekçe Verildi
Eğitime başladıklarından bu yana mescit yeri gösterilmesi için çaba sarfeden yüzlerce kız ve erkek öğrenci, Ankara Üniversitesi Gölbaşı Yerleşkesi Yönetimi nezdinde yazılı ve sözlü birçok girişimde bulundu. Sözlü taleplerin sonuçsuz kalması üzerine de 148 kişi ayrı ayrı imza attıkları dilekçeleri kampus yönetimine verdi.
“Mescit İstiyoruz”
Dilekçe veren öğrencilerden A.E. uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’daki hükümlere göre din ve vicdan özgürlüğünün en temel insan haklarından birisi olduğunu söyleyerek, ders düzenini ihlâl etmeyecek şekilde vakitli ibadetleri gerçekleştirebilmek için uygun bir mekân tahsis edilmesini istedi. A.E. dilekçesinde, “Bu ihtiyaç, yemekhane, kütüphane gibi önemli bir ihtiyaç olduğu için hassasiyet göstereceğinizi düşünerek, gerekli çalışmanın yapılmasını talep ediyorum” ifadesi yer aldı.
“Bize İbadet Yeri Gösterin”
H.B. isimli bir öğrenci ise dilekçesinde, eğitimin akışını bozmayacak şekilde üniversite öğrencilerinin ibadet etmelerine ilişkin hiçbir hukuki engel bulunmadığını ifade etti. H.B., “Ülkemizin yasaklar değil, özgürlükler ülkesine dönüşmesi, üniversiteler ve ona bağlı olan yerleşkelerde öğrencilerin Anayasa’nın 24. maddesi ve uluslararası metinlerde belirtilen din ve vicdan hürriyeti çerçevesinde ibadetlerini yerine getirebilecekleri uygun ortamların sağlanması hususunda gereğinin yapılmasını arz ederiz” şeklinde ifadeler kullandı.
Öğrencilerin mescit mücadelesine destek veren Eğitim Bir-Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Kır, yaptığı açıklamada, Rektörlükte yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kaldığını söyledi. “İnanç ve ibadet hürriyeti, insan olmanın gereğidir. Bu hürriyet, hiçbir kişi ve kurum tarafından engellenemez” diyen Kır, ancak AB İnsan Hakları Beyannamesi’nin 9. ve Anayasa’nın 24. maddesinde güvence altına alınan bu hürriyetin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nce engellendiğine dikkat çekti.
Kampuste eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerin mescid yasağına hayret ettiklerini de vurgulayan Kır, “Bu yabancı öğrenciler defalarca rektörlüğe müracaat etmişler. Ama bir sonuç alamamışlar. Kendi ülkelerinde bir kısıtlama ile karşılaşmadıkları için, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, böyle bir yasakla karşılaşmaları onlara çok garip geliyor. En önemlisi de, ülkemizin itibarı zedeleniyor” diye konuştu.
Rektörlük: Etraftaki Camilere Gidin!
Öğrencilerin yaptıkları sözlü ve yazılı girişimler karşısında, hem Gölbaşı Kampusu Yöneticileri, hem de Üniversite Rektörlüğü’nden ilginç cevaplar geldi. Kendilerinin mescid yeri gösterme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle dilekçeleri Rektörlüğe yönlendiren Kampus yönetimi, yapabilecekleri bir şey olmadığı ve tüm yetkinin Rektörlüğün inisiyatifinde olduğunu belirtti. Öte yandan; dilekçe veren bazı öğrencilere sözlü cevap geldi. Cevapta, Ankara Üniversitesi’nin şehir üniversitesi olup etrafında çok sayıda ibadethane bulunduğu ve kampus içinde ibadethaneye gerek duyulmadığı ifade edildi.
Yeni Akit