Pavotek ve IntelProbe Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Özbilen, yerli teknoloji şirketlerinin ve Türkiye'nin, ileri teknoloji alanlarında çalışan gençlere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Üniversite tercihi telaşında olan genç arkadaşlarımızın, hayatlarının hiçbir döneminde yazılımdan uzak kalmaması gerekiyor. Belirli ölçüde yazılım bilmek günümüz koşullarında okuma yazma bilmekle aynı anlama geliyor." dedi.
Alper Özbilen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başarının önemli olduğunu, ancak tek bir sınav ile sınırları çizilemeyecek ufka sahip olmanın çok daha değerli olduğunu belirterek, "İş hayatında başarı, kendini sürekli geliştirmek, azmetmek ve çalışmaktan geçiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin geleceğinin bilim, teknoloji ve Ar-Ge'de olduğunu ve bunlar olmadan ülkenin ekonomik kapasitesinin genişlemesinin ve uluslararası alanda oyuncu olmasının mümkün olmadığını anlatan Özbilen, şunları kaydetti:
"Hayalcilikten bahsetmeyeceğim ama hayalsiz de başarının mümkün olmayacağını belirtmek isterim. Bir gencin ufkunun sadece mezun olur olmaz nasıl iş bulacağının stresiyle daraltılmaması gerekiyor. Gençler kendilerini sadece iş verilecek edilgen bir nesne gibi konumlandırmamalı. Aksine mezuniyet sonrasında da inşa etmeye devam edecekleri kariyerleri için potansiyel işveren olabilme vasfını da kendilerinde görmeliler.
Birçok somut veriye dayanarak ifade etmek isterim ki Türkiye'nin önü aydınlıktır ve belirli alanlarda iş üretme kapasitesi giderek artmaktadır. Türkiye'den mezun bir çok kişi, kabiliyetleri, enerjileri ve kendilerine yaptıkları yatırımlar sayesinde dünyanın önde gelen üniversitelerinde ve şirketlerinde önemli yerlere gelmektedir. Ülkemizde Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan payın her geçen gün arttığı ve bilhassa teknoloji alanında önemli teşviklerin hem hacim hem de sayı itibarıyla farklı sektörleri büyütme gücüne eriştiğini görüyoruz."
"Veri Bilimi Araştırma Merkezi'nde öğrenci ve mezunlarla faaliyetler planlıyoruz"
Pavotek ve IntelProbe Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Özbilen, son 10 yılda bilişim ve savunma sanayii alanlarına çok ciddi destekler verildiğini hatırlatarak, "Örneğin bugün savunma projelerinin hacmi 60 milyar dolara ulaştı, savunma sanayii projeleri ise 700'ü aştı. Bu daha da artacaktır. Bu gibi teşvik ettirici hamleler, 'ben de buradayım' diyerek yeteneğini göstermek isteyen insan gücünü de ortaya çıkartıyor." diye konuştu.
Savunma sanayinden elde edilen proje ve teknolojiye dayalı ürünleşme kültürünün, dünyadaki diğer başarı örneklerinde olduğu gibi endüstriyel ve sivil alanlar için de lokomotif görevi gördüğüne işaret eden Özbilen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca, TÜBİTAK ve YÖK’ün öncelikli gündemleri arasında olan üniversite-sanayi iş birlikleri ile kariyerini inşa etmek isteyen gençler için yeni çalışma alanları çıkıyor. Farklı kurum ve kuruluşların yanı sıra, bizler gibi birçok özel şirketin de genç ve dinamik nüfusun enerjisini Ar-Ge ve ürünleşme faaliyetlerine entegre etme çabası bulunuyor. Örneğin, kendi şirketimizin yüzde 20'sine karşılık gelen ve henüz mezun olmamış arkadaşlarımızı büyük veri, yapay zeka, siber güvenlik, gömülü yazılım, mobil uygulama geliştirme, donanım tasarımı gibi önemli başlıklarda uzun dönemli stajyer olarak istihdam etme politikasını benimsedik.
Birden fazla üniversite ile Ar-Ge'ye dayalı ürünleşme süreçlerini devam ettiriyoruz. Ankara'daki kuluçka merkezimizde genç arkadaşlarımız için programlar açtık. Bu sonbaharla birlikte Bilişim Vadisi'nde açma hazırlıklarına devam ettiğimiz 'Veri Bilimi Araştırma Merkezi' ile henüz mezun olan veya öğrenciliği devam eden arkadaşlarımızla birçok araştırma faaliyeti yürütmeyi planlıyoruz. Bu faaliyetleri sosyal sorumluğun yanı sıra yeni yetenekler kazanma ve onlarla birlikte geleceği inşa etme çabası olarak görüyoruz."
"İyi kariyerin önündeki engel, zahmetsiz sonuç alma iştahı"
Özbilen, yerli teknoloji şirketlerinin ve Türkiye'nin, ufku; uyduda, uzayda, kuantum teknolojilerinde, gelişmiş aviyonik sistem tasarımında, kriptolojide, çip ve hassas elektronik komponent üretiminde, sensör teknolojilerinde olan gençlere ihtiyacı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Üniversite tercihi telaşıyla kendi geleceklerine ilişkin önemli kararlar alma arefesinde olan genç arkadaşlarımızın, girecekleri bölüm matematik, fizik, kimya gibi temel bilim disiplinleri veya elektronik, endüstri, makina gibi mühendislik dalları olsun, bilgisayar ve bilgisayar bilimlerinden, bilhassa yazılımdan hayatlarının hiçbir döneminde uzak kalmaması gerekiyor. Belirli ölçüde yazılım bilmek günümüz koşullarında okuma yazma bilmekle aynı anlama geliyor.
Yazılım öğrenmek gibi mesleği tamamlayıcı birçok kabiliyet, internet üzerinden elde edilecek materyallerle veya bir takım kurslarla ama her şeyden önce istek ve sabırla sanılandan daha kolay edinilebilir. Kariyer sadece okulla ve bölümle değil, her türlü gayretin toplamıyla inşa edilir. İyi bir kariyerin önündeki en büyük engel, kısa yolla ve zahmetsiz sonuç alma iştahına sahip olmaktır."
AA