Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) Bangladeş'teki mülteci kamplarında yaşayan Arakanlı Müslümanların durumuyla ilgili hazırladığı raporda, "Bu krize nihai çözüm, Arakanlı Müslümanların gönüllü olarak güvenli ve onurlu şekilde Myanmar'daki eski topluluklarına geri dönmeleri, bütünüyle toplumun bireyleri olarak komşularıyla barış ve uyum içinde yaşamalarıdır." ifadelerine yer verildi.
Myanmar yönetimine, Arakanlı Müslümanların güvenli, onurlu, gönüllü ve sürdürülebilir şekilde topraklarına geri dönüşü için gerekli koşulları yerine getirmesi çağrısında bulunulan raporda, uluslararası kamuoyunun da bu konuda Myanmar yönetimine destek sağlaması gerektiği vurgulandı.
Raporda, geleceklerine dair alınacak kararlarda Arakanlı Müslümanlara danışılması gerektiği belirtilerek, Bangladeş hükümetinin son iki yılda yaptığı insani yardımların ve çabaların yanında diğer ülkelerden de özellikle uzun süreli ihtiyaçlar için destek gelmesi gerektiği aktarıldı.
UNICEF'in kamplardaki Arakanlı çocukların ihtiyaçları için 2019 yılında 152 milyon dolara ihtiyaç duyduğu vurgulanan raporda, bütçede ise yaklaşık 67 milyon dolar açık bulunduğu kaydedildi. En çok yardım ihtiyacının, 22 milyon dolar ile çocukların eğitimi konusunda doğduğu ifade edildi.
Raporda, kamplarda yaşayan çocuklar için en önemli sorunlardan birinin beslenme yetersizliği olduğu, 2017 yılında 5 yaşından küçük çocukların yaklaşık yüzde 20'sinde ileri derecede beslenme yetersizliğine rastlandığı, öte yandan bu sene bu oranın yüzde 11'e düştüğüne işaret edildi.
UNICEF'in raporunda bölgede etkili olan seller nedeniyle 21 Nisan ile 18 Temmuz arasında kamplarda yaşayan 10 kişinin öldüğü, 42 kişinin yaralandığı, ölenlerin 6'sının çocuk olduğu bilgisine de yer verildi.
Kızlar ve engelli çocuklar risk altında
Raporda, mülteci kamplarında en çok risk altındaki grubun kız çocukları ve engelli çocuklar olduğu belirtildi.
Kızların ve engelli çocukların şiddet, insan kaçakçılığı ve diğer birçok sorunla karşı karşıya kalabildiği vurgulanan raporda, bazı ailelerin çocuklarını korumak için küçük yaşta evlendirdiği, bazı ailelerin ise çocuklarını kamp dışına veya yurt dışına gönderdiği aktarıldı.
Raporda kızı Esma'nın 3 ay önce markete gittiğini ve bir daha dönmediğini anlatan Arakanlı Müslüman anne Azoma Begum'in hikayesine yer verildi. Begum, 12 yaşındaki çocuğunun elbiselerindeki kokusuyla avunduğunu ve kızını birilerinin kaçırdığına inandığını söyledi.
UNICEF yetkilileri, engelli çocukların uzak mesafe ve kısıtlı imkanlar nedeniyle gerekli eğitimden mahrum kaldıklarına da dikkati çekti.