28 Şubat'ta ikna odaları ile simgeleşen YÖK eski başkanı Kemal Gürüz'ün içeri alındığı gün, başörtülü öğretmenlere reva görülen bu uygulama manidar bulundu.
UNICEF destekli Milli Eğitim Bakanlığı, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'nün yaptığı 'Özel Eğitim Uygulamaları' seminerinde başörtüsü zulmü yeniden hortladı. Türkiye genelinde kız meslek liselerinden 119 öğretmenin katıldığı seminerin girişinde 5 başörtülü öğretmene başörtülerini çıkarmaları için uyarılar yapıldı. Bu uyarıların Bakanlık koordinatörleri tarafından kurulan ikna odalarında yapılması dikkat çekti.
MEB Mesleki Öğretim Genel Müdürlüğü bünyesinde Ankara'da düzenlenen Özel Eğitim Uygulamaları Semineri'nde başörtülü öğretmenler içeri alınmadı. Başörtüsünü çıkarmak istemeyen bazı öğretmenler için ikna odaları kuruldu. 28 Şubat'ta ikna odaları ile simgeleşen YÖK eski başkanı Kemal Gürüz'ün içeri alındığı gün, başörtülü öğretmenlere reva görülen bu uygulama manidar bulundu. UNICEF destekli Milli Eğitim Bakanlığı, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'nün yaptığı 'Özel Eğitim Uygulamaları' seminerinde başörtüsü zulmü yeniden hortladı. Türkiye genelinde kız meslek liselerinden 119 öğretmenin katıldığı seminerin girişinde 5 başörtülü öğretmene başörtülerini çıkarmaları için uyarılar yapıldı. Bu uyarıların Bakanlık koordinatörleri tarafından kurulan ikna odalarında yapılması dikkat çekti.
Milli Gazete Oradaydı
Zulmün yaşandığı Ankara Dedeman Otel'deki seminer salonuna giden Milli Gazete muhabirine konuşan başörtülü öğretmenler, seminer başlamadan bir gün önce MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü adına görevli Adile Ertekin ve Eğitim Yöneticisi Fatma Çiçekçi, başörtülü öğretmenlerden zorluk çıkarmayarak başlarını açmalarını istediklerini bildirdiler. Seminerin başladığı dün ise, başlarını açmakta direnmeleri üzerine seminerin ortasında iken çıkarılıp, tehdit edildiklerini dile getiren öğretmenler, 3 arkadaşlarının peruk takarak seminere devam ettiğini, direnen 2 öğretmen için ise baskıya devam edildiğini dile getirdiler.
Kılık kıyafet yönetmeliğinin gerekçe gösterilerek başlarını açmaya zorlanan öğretmenler, "Askılı penye, şort, kot pantolan, sandalet ve terlikle seminer için ders veriliyor. Birçok öğretmen bu kıyafetlerle seminere katıldı. Esas bunlar yönetmelikte açıkça yasaklanıyor. Buna ses çıkarılmazken, başörtümüzün çıkarılmak istenmesine isyan ediyoruz" şeklinde tepkilerini dile getirdiler. Ankara'nın merkezinde yaşanan bu başörtüsü zulmüne karşı Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in takınacağı tavır ve bu zulmü yapan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünde çalışan memurlar hakkında nasıl bir işlem yapılacağı merakla bekleniyor.
Eğitim Bir Sen:
Kadınlar arasında ayrımcılık yapan zihniyeti kınıyoruz
Öte yandan MEB Semineri'nde başörtülülere uygulanan ikna odalarına Eğitim-Bir-Sen'den tepki geldi. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, herkesin serbest kıyafetle katıldığı toplantılarda, kılık kıyafet yönetmeliğinin sadece inancı gereği başını örten kadınlara uygulanmasının tek kelimeyle keyfilik olduğunu bildirdi. Kamuda kılık kıyafet yönetmeliğinin sadece başörtülülere uygulandığına dikkat çeken Yalçın, "Kadın çalışanlara pantolon serbestîsi gündeme geldiğinde, herkes kılık kıyafet dayatmalarının anlamsızlığına vurgu yapmış ve çalışan kadınların talebi yerine gelmiştir fakat aynı duyarlılık, ne yazık ki, başörtülü kamu çalışanlarından esirgenmektedir.
Mevcut mevzuattaki çağdışı kılık kıyafet yönetmeliği de şu an sadece başörtülü çalışanlara uygulanmaktadır" diye konuştu. Kadınların çalışma hayatına özgürce katılımına engel olarak "Kamusal Alan" yalanına sığınıldığını ve kadınlar arasında ayrımcılık yapan zihniyeti kınadıklarını bildiren Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, milletimizin benimsemediği ve kaldırılmasını istediği yasakları sadece çağdışı ideolojileri doğrultusunda uygulayanlar hakkında gerekenin yapılmasını istedi.
Ahmet Yavuz / Milli Gazete