HAKSÖZ HABER
Cumhuriyet’in İslam düşmanlığı bitmek tükenmek bilmiyor. Sineğin yağını çıkartarak bulduğu mevzularda Müslümanları tahkir etmeye çalışarak hedef gösteriyor. Bunun adının gazetecilik olmadığını belirtmeye gerek bile duymuyoruz. İslamofobik tanımlaması içerisine dâhil edilebilecek bu durum psikolojik olarak sağlıklı bir zihne de işaret etmiyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafında hazırlanan 'Pandemi Sürecinde Hac ve Umre Organizasyonunda Alınan Tedbirler' kitapçığından hareketle Diyanet’in “önlemsiz” işlerinin ortaya çıktığını iddia eden Cumhuriyet, bu iddiasını ise kanıtlayacak hiçbir delil ileri sürmüyor.
Raporda, Suudi Arabistan’da vaka görülmeden önce sonlandırılan seyahat tarihleri ile Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye gelen turist sayısı ve bunların ülkelerinde ki ilk vaka tarihleri aktarılıyor. Gayet mantıklı bir şekilde izah edilen veriler, hac ve umre sebepli salgın iddiasını boşa çıkartırken zaten çokça dile getirilen Avrupa ülkeleri merkezli bulaşım ihtimaline odaklanıyor. Raporda dile getirilen verilere karşı hiçbir karşı tez dile getir(e)meyen Cumhuriyet baştan aşağı algı haberciliği yaptığını da göstermiş oluyor.
Raporda “göz ardı” edildiği iddia edilen olayların ise raporun kapsamı ile uzaktan yakından alakası yok. Umreden gelenlerin yerleştirildikleri KHK yurtlarından gece vakti öğrencilerin apar topar çıkartılmasının yarattığı “büyük” ihmalkârlık ve iki belediye başkanının yaptığı umre ziyaretinin raporda niye yer almadığını merak etmiş Cumhuriyet. Yani, ne söyleyeceğimizi bilemiyoruz...
Mantıksız, ideolojik saplantılı zihniyetlerle muhatap olmak Türkiyeli Müslümanların en büyük handikabı olsa gerek! Seviye bu kadar düşük olunca uğraşmak zorunda kaldığımız meselelerde trajikomik oluyor!