Derginin sunuş yazısından:
YENİ SAVAŞLAR
Asimetrikleşme, Şiddet Aktörleri ve Türkiye
Carl Von Clausewitz Savaş Sanatı kitabında “Savaş hasmı, irademizi yerine getirmeye zorlayan bir şiddet hareketidir. Bütün savaşların amacı, düşman silahlı kuvvetlerini yok etme yoluyla onun iradesini teslim almaktır” diyor. O savaşa politikanın bir aracı olarak bakıyordu. Yeni savaşlarda ise savaş bizzat politika olmuş ve istisnailiğini kaybetmiştir. Savaşların gerçek tekelleri olan devletlerin yerine giderek devlet-benzeri aktörlerin, hatta kısmen özel aktörlerin -yerel savaş lortlarından gerilla gruplarına, dünya çapında faaliyet gösteren paralı askerlik şirketlerinden uluslararası “terör” ağlarına kadar- geçmesiyle, bir ekonomik faaliyet alanı haline de gelen savaşların yapısı değişime uğruyor.
Savaşın siyasi bir araç olmaktan çıkıp bağımsız bir yaşam biçimi ve kendini ifade etmenin abartılı bir tezahürü haline geldiği yeni durumda şiddet silahlı düşmandan ziyade sivil halka yöneltilmiştir. Devlet kurmaktan çok devlet yıkmaya odaklı olan bu savaş biçimi gelecek perspektifinden de yoksun olduğu için mahvedilmiş toplumlar üretir. Son kertede bu savaşlar yeni sömürgeci yapılar üretirler.
Yeni savaşlar, gerek bölgesel gerek ulusal gerekse küresel düzeyde süren çatışmalara yeni bir açıdan bakmayı denemek için elverişli bir kavram. 11 Temmuz 2015 tarihinden sonraki süreçte Türkiye’nin, Ankara’dan İstanbul’a, Suruç’a kadar uzanan geniş bir alanda patlamaların yönlendireceği siyasal talepleri karşılayıp karşılayamayacağının belli olması muhakkak bölüşümün ülkeyi felakete götürecek sonuçlar taşıması ve buna razı edilmek istenmesiyle yakından ilgili. Yeni durum korku, kaygı, sokağa çıkamama, kalabalıkta dolaşamama, kalabalık dönemlerde gezmeme duygusundan beslenir. Yeni savaşların aynı zamanda uzun savaşlar olduğu göz ardı edilmemelidir.
Postmodern silah sistemlerinden öne çıkan şey, hız ve kuvvet çarpanı ile yıkım kapasitesi. Bu silahların büyük yıkıcı güçleri savaşlardaki katliamları daha da arttıracak cinsten, dahası savaş alanının giderek insansızlaşması ise ahlaki boşluğu daha da arttıracak. Uzaktan kontrol edilen bu savaşlar bir video oyununu andıracak. Geleceğin savaşlarının daha çok uzayı ve hızı eksene alan, tahrip gücünü çoğu zaman hızından alan silahlara dayalı olduğuna dair analizler var. Bir anlamda giderek bilim kurgu silahları gerçekliğe dönüşüyor.
Bazı Başlıklar:
Postmodern Küresel İç Savaş / Dilaver DEMİRAĞ
Yeni Savaşların Hedefindeki Türkiye / Ercan YILDIRIM
Müslüman Kardeşine Veli Olma Sorumluluğu / Burhanettin CAN
Fazlurrahman’a Neden Hücum Ederler? / Metin Önal MENGÜŞOĞLU
Karabağ Sorunu ve Rusya’nın Kafkasya’daki Rolü / M. Samet TOMAKİN
www.umrandergisi.com 0212 293 90 41