Uludere’de bombalarla öldürülen 34 kişinin acısı Gülyazı Ve Ortasu köylerindeki her hanede, her yürekte yaşıyor. Taraf ekibi olarak misafir edildiğimiz her evde görüyoruz, hissediyoruz bu acıyı. Erkekler konuşurken sessiz sessiz ağlayan kadınlar, kadınlar konuşurken sardıkları sigaraların birini yakıp birini söndüren erkekler artık tek bir şey istiyor. Kaçağa gidildiğini bildikleri halde onları bombalatanların ve bu bombaları atanların bulunup yargı önüne çıkartılması... Uludere Kaymakamı’na saldırı olayı nedeniyle köyden tutuklananlar olunca, 70 kişi hakkında da gözaltı kararının bulunduğu iddia edilince kapanmışlar köylerine... Komutan vekilinin görevden alınmasını “Ağza çalınan bir parmak bal” diye niteleyen de var, “Bu başlangıçtır inşallah. İlk adımdır. Asıl sorumlulara da gidilir” diye umut aşılayanlarda.
Çok para lafı ölümden beter
Köylüleri en çok üzen konu ise katliam karşısında verileceği belirtilen tazminat. “Sanki burada tek dert tazminattır. Biz acımızı unutmuşuz, para peşinde koşuyormuşuz gibi yazanlar, konuşanlar var. Hele onlara bir sorun, dünyanın altınını verseler çocuklarının saçının telinden vazgeçerler mi ki bize böyle diyorlar” diye özetliyor düşüncelerini Mesut Encü. Bombardımanda oğlu Mahsum’u kaybeden acılı baba, öfkesini şöyle dile getiriyor: “Paramparçaydı oğlum. Mezara bile tek parça koyamadım çocuğumu. Bu acımız hafifletileceğine, yüreğimizdeki ateş alevlendiriliyor. Biz para pul istemiyoruz, çocuklarımızın katillerinin yargı önünde hesap vermesini istiyoruz.”
Olayda hem kardeşini hem de oğlunu kaybeden gazi Mehmet Encü de katılıyor sohbete: “Bende tek kuruş istemem. Tamam yoksuluz, tamam kaçaktan başka şansımız yok ama en az bizi parayla çocuklarının kanını satan ana, babalar gibi gösterenler kadar severiz çocuklarımızı. Bu işi yapanlar bulunsun, mahkemeye çıkarılsın yeter.”
TARAF