Hava bombardımanında 34 yakınını kaybeden Ortasu Köyü sakinlerinin, tek geçim kaynakları olan kaçakçılıkla uğraşırken sürekli askerlerle başı derde girmiş. “Bu bombalama olayından sonra ne yapacaksınız?” diye soruyorum. Herkesin yanıtı aynı: “Taziyedeyiz, acımızı dindirmeye çalışıyoruz. Bitince yine kaçağa çıkacağız. Aç kalmakla kaçakçılık arasında yapacak bir şeyimiz yok.”
Köyde yetişkinler arasında kaçak yakalatıp, hakkında dava açılmayan hiç kimse yok... Aslında kaçakçıların kullandığı yol, PKK’lıların hiç bir zaman kullanmadığı bir yol olmuş. Bunun nedeni de gayet basit. Yol güzergâhı açık ve çıplak bir arazi. Her taraftan görünüyor. Özellikle Kuzey Irak tarafında tek bir gidiş yolu var. Bu yol da her yerden görülebilecek bir konumda olduğu için PKK militanları tarafından hiç tercih edilmemiş. Kaçakçılar da bu nedenle rahatlar, kendi hallerinde yaşamlarını sürdürebilecek sınır ticaretini yapıyorlar. Köy, Şırnak-Hakkâri otoyolu üzerinde. Getirilen kaçak mazotlar, 1 lira kârla kamyonculara satılıyor. Arada kaçak sigara getiren oluyor tabii ama bunu mâli riski hayli yüksek.
Katırlar kurşuna dizildi
Kuzey Irak’tan Türkiye sınırına girdiğinde kaçakçıların kullandığı yol dörde ayrılıyor. Asker bu yollardan birine pusu kurarak kaçak malları yakalıyor. Kaçak mallarla birlikte yük katırları da gözaltına alınıyor. Bazen alayın bahçesinde 40-50 katır gözaltında tutuluyor. Katırların gözaltı süresi bazen bir aya kadar çıkabiliyor. Her şey bu kadar masum bir gözaltıyla bitmiyor katırlar için. Köylülerin anlattığı bir olay, adeta kanımı donduruyor. Anlatılanlara göre iki yıl önce Ortasu Karakolu’nda görev yapan bir yüzbaşı, kaçakçılara aman vermiyor. Bir defasında kaçakçılar kendisini atlatınca yüzbaşı askerlerle köyü basıp, ahırları arıyor. Terli olan 20 katır, kaçağa gittiği için yüzbaşının emriyle kurşuna diziliyor...
Tuncer Köseoğlu / Taraf
***
O DÖRT SAATLİK KAYDI AÇIKLAYIN
60 katırla birlikte 38 köylünün kaçağa çıktığı saati ânı ânına Heronlar tesbit ettiyse, nasıl oldu da aynı grup dönüşte PKK’lı sanılarak vuruldu?
34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere’deki katliamdan sağ kurtulanların “Saat 16.30’da köyden çıktık, yarım saat sonra tepemizde heronlar vardı. 19.30’da dönerken de heron gördük” sözleri, olayın tüm detaylarının dört saat boyunca İnsansız Hava Aracı (İHA) tarafından kayıt altına alındığını teyit etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da heronların dört saat boyunca sınırdan görüntü aldığını belirtmiş, bunun üzerine olayı soruşturan Uludere Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanlığı’ndan kayıtları istemişti.
28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Gülyazı ve Ortasu köylerinden 38 kişi, kaçak mazot ticareti için gittikleri Kuzey Irak dönüşü F-16 savaş uçakları tarafından bombalanmıştı. Olayda 34 kişi hayatını kaybetmiş, biri yaralı dört kişi de sağ olarak kurtulmuştu. Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı ve Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada şu ana kadar Gülyazı Sınır Alay Komutan Vekili Jandarma Albay Onur Güney görevden alındı. Şırnak Valiliği de idari soruşturma kapsamında 17 askerî yetkili hakkında soruşturma başlattı.
Giderken de, dönerken de heronlar tepemizdeydi
Olaydan sağ kurtulan Servet, Davut ve Hacı Encü’nün dün Taraf ’ta yayımlanan açıklamaları, gözleri, düğümü çözecek heron görüntülerine çevirdi. İşte o anlatımlar: “28 aralık günü saat 16.30’da Ortasu ve Gülyazı Köyü’nden 60 katır ve 38 kişi ile kaçak mazot almak için Kuzey Irak’a doğru yol çıktık. Yarım saat ilerlemiştik ki heronların sesini duyduk. Kuzey Irak’taki buluşma yerine vardığımızda saat 18.30’a yaklaşıyordu.
Buluşma yerinde yüklemeler yapılıp katırlar geri dönüş yoluna geçmeye başladığında saatler 19.30’du. Tepemizde yine heronların ‘vınnn’ sesi vardı.”
Başbakan Erdoğan: 4 saatlik görüntü var
Başbakan Erdoğan da 30 Aralık 2011 tarihinde yaptığı açıklamada heron görüntülerine dikkat çekerek, şunları söylemişti: “Bildiğiniz gibi evvelki akşam 18.37 civarında Irak’ın kuzeyinde insansız hava araçlarımızın yapmış olduğu uçuşlarda, oradaki tesbitler esnasında yaklaşık 40 kişilik bir grubun hareket halinde olduğu, ki bu bölge tamamıyla terör örgütünün daima hareket halinde olduğu, sürekli olarak bulunduğu, kamplarını değişken olarak kurduğu bir bölge... Sinat-Haftanin denilen bölge... Bu bölgede yapılan bu uçuş yine istihbarat örgütlerimizin yaklaşık 10 gün kadar önce verdiği bilgi üzerine yapılan bir uçuş. Bu uçuş neticesinde de bu görüntüleri güvenlik güçlerimize geçen insansız hava araçlarının hemen ardından buraya malûm iki F-16 uçağımız gitmiş ve bu görüntülerin olduğu bölgeyi de bu F-16 uçaklarımız vurmuştur... Yaklaşık dört saatlik bir görüntü elimizde mevcut ve bu görüntüler üzerinde de aynı şekilde gerek TSK gerek diğer ilgili birimlerimiz incelemelerini, çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışmalardan sonra tabii durum çok daha netleşecektir...”
Başbakan Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından görgü tanıklarının anlatımları, gözleri heron görüntülerine çevirdi. Düğümü Uludere Savcısı’nın Genelkurmay’dan istediği heron kayıtları çözecek.
Veysi Polat / Taraf