Uludereli Ailelerden Özgür-Dere Ziyaret

Uludere'de öldürülen 34 gencin aileleri İstanbul'da Özgür-Der'i ziyaret etti.

Haksöz-Haber

28 Aralık 2011’de Uludere’nin Irak sınırında TSK tarafından tertiplenen bir hava operasyonu sonucu öldürülen 34 gencin ailesi Özgür-Der’i ziyaret etti.

Sınır ticareti yaparak ailelerinin geçimlerini sağlayan 34 gencin ölümüyle sonuçlanan TSK operasyonun ardından geçen altı aylık zamanda halen somut bir ilerleme kaydedilememesi üzerine aileler kamuoyuyla doğrudan tema yoluna girdiler. Bu vesileyle Mazlumder’in düzenlediği bir organizasyonla İstanbul’a gelen aileler vakıf ve dernek ziyaretlerinden oluşan bir dizi etkinlik gerçekleştiler.

Uludere’den gelen ailelerin İstanbul’daki ziyaretlerinin ilki Özgür-Der Genel Merkezi’neydi. Kalabalık bir heyet halinde Özgür-Der’i ziyarete gelen aileler Rıdvan Kaya, Kenan Alpay, Zehra Türkmen, Merve Ayar ve Münevver Sofuoğlu tarafından karşılandılar. Uludere’de öldürülen gençlerin anneleri, kardeşleri, babaları yaşadıkları acılı süreci ve beklentilerini paylaştılar.

Uludereli aileler ellerinde öldürülen gençlerin resimleriyle her birinin kısa fakat yokluk ve yoksulluktan neşet eden acılı hikâyelerini Özgür-Der heyetiyle paylaştılar. Çocuklarının ölümleriyle başlayan acıların ilk günkü gibi taze olduğunu vurgulayan aileler çekilen acıların son bulması için Hükümete çağrı yaptılar. İçişleri Bakanı Şahin’in açıklamalarının süreci özellikle katlanılamaz hale getirdiğini ancak Başbakan Erdoğan’ın da tazminat karşılığında meselenin kapatılması yollu beyanlarının ciddi bir sıkıntı kaynağı olduğunu vurguladılar.

34 ölümün üstünü örtmeye ve öldürülen insanları kamuoyuna suçlu gibi lanse etme girişimlerine asla razı olmayacaklarını vurgulayan aileler şunları ifade ettiler: “vicdanlar daha fazla kanatılmasın ve adalet yerini bulsun. Suçluları koruyan Hükümet politikası bizleri uykusuz bırakıyor, huzursuz ediyor. Olayın aydınlatılması için kamuoyunda bize destek veren kuruluşlar tesellimiz oluyor. Ümitle İstanbul’a geldik, umutlarımızı kesmiş değiliz.

Çocuklarımız bir teneke yağ, bir çuval un alabilmek ve ailelerine destek olabilmek için çalışıyorlardı. Bizleri, evlatlarımızı, acılarımızı, yoksulluğumuzu yok saymak ne Başbakan Erdoğan’a ne de Cumhurbaşkanı Gül’e yakışır. 172 gündür adaletin tecellisi için bekliyoruz. Bizler bu toprakların insanları değil miyiz? Konuşmalarda yaralarımızı, acılarımızı derinleştiren ifadeler kullananlar bizlerin verilen tazminatlarla, iş teklifleriyle veya tehditlerle susacağını sanıyor olabilirler. Hayatımızı çekilmez bir hala sokarak bizleri vazgeçireceğini zannedenler olabilir.  Ama yanılıyorlar. Allahtan korkanlar ve vicdan sahibi olanlar bu cinayetlerin bu şekilde kapatılıp gitmesine müsaade etmeyeceklerdir.

Çocuklarımızın mezarlarını ziyaret etmemiz dahi birileri tedirgin ediyor. Çocuklarımızın öğretmenleri resmi makamlar tarafından beyanat vermemeleri hususunda uyarılıyorlar. 34 insanın ölümünü 6 aydır görmezden gelen devlet, kaymakama yapılan saldırı için aynı gün  “adam öldürmeye tam teşebbüs” suçlamasıyla dava açabiliyor. Silahımız yok sadece kendisine sığındığımız Allahımız var. Çocuklarımız silah, uyuşturucu veya insan kaçakçılığı yapmadılar. Çocuklarımız öldürülünceye kadar karlı dağların tepesinde katır sırtında taşıdıkları iki bidon mazotla rızkımızı temin etmenin mücadelesini verdiler. Her ölüm için üzülüyoruz. Hiçbir evlat ölmesin, hiçbir ana ağlamasın diyoruz.”

Özgür-Der temsilcileri de suçluların bir an önce cezalandırılması ve benzer acıların yaşanmaması için meselelerin takipçisi olduklarını beyan ettiler. Uludere’den gelen misafirler yapılan sohbet ve değerlendirmelerin ardından diğer kuruluşları da ziyaret etmek üzere Özgür-Der’den ayrıldılar.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi