Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Uludere’de 34 köylünün bombalanarak öldürüldüğü katliam ile ilgili olarak, “Orada bir hata var, bu hatayı araştırıyoruz. Sonuçlar ortaya çıktığında nasıl ‘ben teröristi çoban zannettim’ diyen adama hesap soruluyorsa, ‘ben kaçakçıyı terörist zannettim’ diyen adama da bunun hesabı muhakkak sorulacaktır’’ dedi.
TGRT Haber ’de katıldığı bir programda değerlendirmelerde bulunan Bakan Ergün, katliamın ardından hem bakanların hem de vali ve kaymakamın olay yerine gittiğini belirterek, ‘‘Devlet olarak bizim attığımız adımlar, hükümetimizin atmış olduğu adımlar... biz bu olayı başka türlü değerlendiriyoruz, orada bir hata var, bu hatayı araştırıyoruz ve bununla ilgili gereken adımları da atacağız, atıyoruz da nitekim’’ diye konuştu.
Kaçakçıyı terörist zanneden...
“Ben teröristi çoban zannettim’’ diyen kişiye hesap soruluyorsa, “ben kaçakçıyı terörist zannettim’’ diyen kişiye de bunun hesabının muhakkak sorulacağını ifade eden Ergün, şunları söyledi: “Yani soruşturmanın sonucunda böyle bir istikamete gelindiğinde onun hesabının sorulması icap edecektir ki ve sorulacaktır nihayetinde. Çünkü senin kaçakçıyı terörist zannetmenin de bir maliyeti var. Kaldı ki bunların içerisinde teröristlerin olması, bunların böyle bir operasyona maruz kalmalarına asla gerekçe olamaz. Ayrıca bunların içerisinde terörist bile olmuş olsaydı, üç tanesi sızma yapmış olsaydı bile böyle bir operasyonun yapılması hem o terörle mücadele açısından mümkün değildi, gerekli de değildi. Hem de yani ahlaki açıdan da bir mücadelenin de ahlakı vardır, ahlaki açıdan da böyle bir şeyin olması mümkün değildir. Attığımız adımlar, verilen tazminat, kişiler adına 100 bin lirayı aşkın, 122-123 bin liralık tazminat... Oraya vatandaşlarımızın taziyesine bakanlarımızın gitmesi, İnsan Hakları Komisyonu’nun gidip olayı yerinde tekrar bir kere daha inceleyecek olması, başbakanımızın o aileyi araması bütün bunlar aslında neyi gösteriyor? Hükümetin olaya karşı nasıl bir duyarlılık gösterdiğini, olayı hassasiyetle takip ettiğini, buradaki hatayı bulmak için ne tür çaba harcadığını ve vatandaşla terörist arasında nasıl bir ayırım yaptığını çok hassasiyetle gösteren gelişmeler bunlar.’’
‘Ankaralılaşma endişeleri haksızlık’
Leyla Zana’nın açıklamalarını da değerlendiren Ergün, “Zana, ‘Elimizde silah olmazsa bir güvencemiz olmaz’ diyor. En büyük güvence Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Kimse Türkiye’yi silahla demokratikleşemez’’ diye konuştu. Bakan Ergün, “Ankaralılaşma” tartışmaları için ise şöyle konuştu:
“İşte bugün diyelim ki Menemen olayları nasıl oldu? Çok tartışmalı bir konu değil mi? Kim provake etti, kim var işin içinde, niye yaptı? Dersim’de ne oldu, niye toplumda büyük yaralar açtı? Şimdi bütün bunları sorgulayan ve devleti yeni bir istikamete, demokratik bir istikamete oturtmak isteyen bir hükümete karşı, ‘siz Ankaralılaşıyorsunuz’ deniyor. Biz bu Ankara’da, eski Ankara’da yapılan işlerin hepsini almışız bir yere, ‘ya bunları halledelim’ diyoruz. Bize nasıl Ankaralılaşıyorsunuz diye itham edilebilir, gerçekten haksızlık oluyor.”