Yeni Şafak gazetesinden Oktay Mehmet'in haberine göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Uludere soruşturmasının, Askeri Mahkemeler Kanunu'nda düzenlenen askeri mahkemelerin görevleri ile ilgili 9. maddesine istinaden görevsizlik kararı verilerek askeri savcılığa devredileceği belirtildi.
Soruşturmayı yürüten Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın olayı "terör" ve "çete" olarak görmeyeceği ve bir "görev suçu" olarak nitelendireceği fikrinin ağırlık kazandığı kaydedildi.
Özel Yetkili Savcılığın, saldırının askerlik mesleği ile ilgili olduğu ve sınır ötesini de kapsayan bir askeri güvenlik kapsamında gerçekleştiği için sivil savcılık eliyle değil, askeri savcılık eliyle yürütülmesi gerektiği görüşünün hakim olduğu ifade edildi.
Askeri mahkemelerin görevleri Anayasa'nın 145. maddesi ve Askeri Mahkemelerin Kuruluş ve Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'da düzenleniyor. Kanunun 9. maddesi; "Askeri mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" hükmünü içeriyor.
İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile bölgedeki emniyet birimleri ve sivil görevlilerin bilgi ve belgesini alan Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturmayı askeri savcılığa devretme hazırlığının altında da bu maddenin olduğu belirtildi.
'TERÖR VE ÇETE' SİVİL YARGIDA
12 Eylül 2010'da yapılan anayasa değişikliği referandumu paketinde darbe teşebbüsleri askeri yargı alanından çıkarılarak sivil yargıya taşınmıştı. 2009 yılında yapılan değişiklikle de askerlerin sivillerle birlikte işledikleri suçların sivil mahkemelerde görüleceği hüküm altına alınmıştı. Ancak askeri mahkemelerin temel görevi askeri mahalde, asker kişilerce işlenen suçlara bakmak olduğu için savcının, Uludere saldırısını da bu kapsamda değerlendirdiği belirtildi.
Uludere saldırısının askeri savcılığa devredilmesi durumunda, bu kamuoyunda yeni tartışmaları da beraberinde getirecek. Askeri savcılığın geçmişte bazı dosyalar ile ilgili yıllarca karar verememesi, sicil amirlerinin yine asker kişiler olması, hâkimlik teminatı gibi sıkıntılar endişeleri de beraberinde getiriyor. (Yeni Şafak)
***
"İstihbarat ABD'den Değil Milli Kaynaklardan"
Öte yandan ABD'de yapılacak "Türk Günü Yürüyüşü" için bugün İstanbul'dan New York'a giden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Uludere olayında istihbaratın ABD'den geldiğine yönelik çıkan haberler üzerine, "Bunlar teyitli haberler değil. Yani Amerikan yetkilileri ya da Türk yetkililer tarafından bu konuda böyle olduğuna ilişkin bir açıklama yok" dedi.
Bozdağ Atatürk Havalimanı'nda bu konuda yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Haber üzerine tartışma var. Bu konuda biliyorsunuz Genelkurmay Başkanlığı idari bir soruşturma başlattı. Hem de adli soruşturma başlattı. İdari ve adli soruşturmalar devam ediyor. Bu soruşturmalar bu tartışmalara net cevabı verecektir.”
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün de Uludere olayı konusunda yaptığı açıklamada "istihbarat ABD'den değil milli kaynaklardan" dedi.