Ulaşılan bilgilere göre, son Bakanlar Kurulu toplantısında tazminat miktarının 100 bin lira olması kararlaştırıldı. Fakat bu miktara ek olarak Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanmasına Dair Kanun çerçevesinde, maktul yakınlarına 22 bin 500 lira daha verilmesi düşünülüyor. Zaman Gazetesi'nin haberine göre Planlanan bazı farklı ödemelerle birlikte tazminat miktarının 150 bin lirayı bulması öngörülüyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2 Ocak'taki Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında, planlanan tazminatların en yakın sürede hak sahiplerine verilmesinin planlandığına dair açıklama yapmıştı. Aynı zamanda tazminatın bir boyut olduğunu ve acının dindirilmesi için farklı çalışmalarında yapılacağını sözlerine eklemişti.
Hükümet Sözcüsü, "Eğer kanundaki limitlere bağlı kalınsa, bunun bir de AİHM boyutu veya adli yargıda bunun daha üstünde bir tazminat isteme talepleri de olabilir. Yani kanundaki limitin herhalde altında olmayacak ama mahkeme kararları dikkate alınarak bu konuda bir tazminat belirlemesine gidilecektir." demişti. Tazminatların ödenmesinin gecikmesinde bu faktörün etkili olduğu ifade ediliyor.
'Tazminat istemiyorum, sorumlular bulunsun'
Hükümet tazminat bedelini belirlemekle meşgulken katliamda yaşamını kaybeden insanların yakınlarının talepleri daha farklı. Uludere'de hayatını kaybeden 15 yaşındaki Şıvan Encü'nün babası Selahaddin Encü, hangi istihbarat doğrultusunda operasyonun başlatıldığının bir an önce açıklanması gerektiğini söyledi. Acılı baba Encü, "Ben tazminat falan istemiyorum. Kim yapmışsa bilinmesi lazım, ortaya çıkması gerekiyor. Bunu gerek devlet gerek millet ortaya çıkarmalı. Kim olayı yapmışsa biz onu öğrenmek istiyoruz." dedi. Ferdi olarak bir tazminat talebinde bulunmayacağını aktaran Encü, oğlunun dışında 33 kişinin daha hayatını kaybettiğini hatırlatarak, diğer akrabaları ile aynı karar doğrultusunda hareket edeceğini bildirdi. Taziye ziyareti sırasında ilçe kaymakamına yönelik saldırıyı da kınayan Encü, köylülerin kesinlikle saldırdığına inanmadığını ifade etti.