Uludere Katliamı Şiddet Yönteminin İflasıdır!

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Uludere’de savaş uçaklarının bombalaması sonucu 35 sivilin katledilmesini bir basın açıklaması ile protesto etti.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Serdar Bülent Yılmaz’ın yaptığı basın açıklamasının tam metni:

ULUDERE KATLİAMI KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE HÜKÜMETİN YÖNTEMİMİN İFLASIDIR!

Kürt sorununu savaş uçakları, top ve tüfekle sona erdirmeye azmetmiş TC devleti, yıllardır bu yöntemle binlerce sivili katletti. Dersim’den Zilan Deresine, Şeyh Said’den Koçgiri’ye, Muğlalı hadisesinden Newala Qasaba olayına değin onlarca katliam devletin kirli elindeki Kürt halkının kanı olarak tazeliğini korumuş, lakin Kürt sorunu derinleşerek devam etmiştir. AKP iktidarıyla birlikte Kürtlerin haklarının verilip sorunun kansız ve insan haklarına saygılı bir şekilde çözümü sözleri verilmiş, lakin sorunun çözümünde savaş uçakları, top ve tüfek merkezi yerini korumaya devam etmiştir. Ölümler karşısında duyulan gurur daha fazla öldürme isteğini doğurmuş, hükümeti zafer duygusu içinde histerik bir hale sokmuştur.

Dün gece Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde yaşanan katliam da söz konusu zihniyetin sonucudur. İnsansız Hava Araçlarının ilettiği her hareketliliği bir hedef olarak gören, insan hakları, vicdan ve ihtiyat kavramlarından nasibini almamış bir anlayışla yürütülen bu kirli savaş Ortasu’da hortlayarak kırka yakın masumun ölümüne neden oldu. Her ne kadar ulus devlet yasalarınca adı “Kaçakçılık” olarak adlandırılsa da, hayatlarını, Kürdistan’la yaptıkları ticaretle kazanan köylülere yönelen bu saldırının NATO’nun Afganistan ve benzeri yerlerde yaptığı katliamlardan hiçbir farkı yoktur.

Genelkurmay, yaptığı açıklamada bölgenin PKK’lilerin geçiş güzergâhı olduğunu söyleyerek işin içinden çıkmayı hedeflemektedir. Bölgenin örgütün geçiş güzergâhı olması, gece saatlerinde bir grubun yük hayvanlarıyla ilerliyor olması bir grup insanı bombalamak için yeterli görülüyorsa, bu Türkiye’de askeri mantığın 1930’dan bu yana hiç değişmediğinin göstergesidir.

Hükümet ise şu ana kadar herhangi bir açıklama yapma ihtiyacı duymamıştır. Son zamanlarda kuşanılan ölümcül dil dikkate alındığında hükümetin “terörle mücadeleyi zaafa uğratacak”(!) bir açıklama ve girişimde bulunacağını sanmıyoruz. Umarız bu kez yanılırız. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diye boşuna söylenmemiştir. Hükümet bu güne kadar kendi dönemlerinde öldürülen hiçbir sivilin hesabını vermemiştir. Hala Ceylanların Uğurların katilleri aramızda dolaşmaktadır.

Maalesef bu konuda medya da yine sınıfta kaldı. Hükümete yakınlığıyla bilinen medya grupları saatlerce sansür uyguladıkları bu olay gizlenemeyecek boyutlara ulaşınca, bol “kaçakçılık” vurgusu eşliğinde geçiştirilmeye çalışılmakta. Zulmü örtbas etmeye ayarlı bu ahlaksız duruşu bu mazlum halk gayet yakından tanımaktadır.

Uludere’de savaş uçaklarıyla gerçekleştirilen bu katliamdan hükümet, ordu ve hava kuvvetleri müteselsilen sorumludur. Hükümet hem ordudan hesap sormak hem de kendisi hesap vermek zorundadır. Şayet bunları yapmayacaksa başbakan Tayyip Erdoğan, mazlum Kürdistan halkı arasında ikinci Mustafa Muğlalı olarak anılacaktır.

Av. Serdar Bülent Yılmaz
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

***

Özgür-Der Genel Merkezi de konu hakkında bir açıklama yapmıştı.
Özgür-Der: "Muğlalı Zihniyeti Şırnak’ta Hortladı!"

 

Basın Açıklaması Haberleri

Devrik Esed yönetimi hakkında İstanbul'da suç duyurusunda bulunuldu
İmam Buhari Vakfı: Halep'in fethi mübarek olsun!
53 STK'dan ortak proje: Kriz bölgeleri için tek havuz oluşturulacak
"İşgalci İsrail’in spor takımları turnuvalardan men edilsin!"
Türkiye’nin göç raporu yayınlandı