Uludağ Üniversitesi’nde Sol Faşizm Protesto Edildi

Son zamanlarda üniversiteli Müslümanlara yönelik sol faşizmin ürünü olan saldırılar Uludağ Üniversitesi’nde protesto edildi.

Son zamanlarda üniversiteli Müslümanlara  yönelik sol faşizmin ürünü olan saldırılar Uludağ Üniversitesi’nde protesto edildi.  Yoğun katılımın görüldüğü eylem Anadolu Öğrenci Birliği, Asır Der Gençliği, Genç  Birlik, Genç  İHH ve Özgür Der Gençliği'nin organizatörlüğünde, birçok kuruluşun desteğiyle düzenlendi.

Eylemi  yöneten  Mahmut Batuk  giriş konuşmasında;  ODTÜ başta olmak üzere bir çok üniversitede kardeşlerimize yönelik  gerçekleştirilen sol saldırganlığın, aslında İslami hassasiyetlerin üniversitelerde görünür olmasına tahammülsüzlüğün eseri olduğunu söyledi.  Şuayb (as) gibi  namazın anlamını kavrayan ve hayatın her alanında ibadet bilinciyle kuşanan Müslümanların bu saldırılar karşısında birlikte mücadele edeceklerini  belirtti.

 “İslami Hareket Engellenemez!”, “Katil Rusya İşbirlikçi Kolektif!”,  “Yaşasın İslami Mücadelemiz!”, “Suriye Cihadı Onurumuzdur!”, “Uyan, diren, Özgürleş! “Müslüman Zülme Boyun Eğmez!” gibi sloganlar eşliğinde devam eden eylem Şamil Çelik’in  basın metnini okumasının ardından sona erdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

İslami Hareket Engellenemez!

İslami kimlik adaletin ve merhametin kaynağıdır, dünyaya tevhid ve adalet temelinde bir seçenek sunar. Müslümanlar vicdanları aktifleştiren, iyiliği örgütleyen, kötülükten meneden bir çağrının mensuplarıdır. Sahte ufuklara, tutarsız zihinlere, vicdanı körleştiren ideolojilere karşı Allah’ın adıyla birlikte mücadele ederler. 

Müslümanların varlığından rahatsız olan gruplar son günlerde üniversitelerde namazımıza, yardımımıza, inancımıza saldırılar gerçekleştirmektedir. Tahakkümcü Sol faşizm  İTÜ'de cami talebi için bir araya gelen Müslümanlara saldırmış, Ankara Üniversitesi mescidinde Kur'an okumak için bir araya gelen hanım kardeşlerimizi ''burada bizden başka gruplara izin vermeyiz'' diyerek mescitten dışarı çıkarmak suretiyle engellemiş ve insani ve İslami kaygılar ile Nepal’deki Müslüman kardeşlerimize dikkat çekmek ve onlar için farkındalık oluşturmak amacıyla Eskişehir de Genç İHH  tarafından açılan resim sergisine yönelik saldırı yapmıştır. İslam’a olan tahammülsüzlüklerinin tezahürü olan bu hakaretlerini yine IŞİD’ci propagandasına sığınarak yapmışlardır

Bu grupların Müslümanları IŞİD’ci diye yaftalamaları, bilindiği üzere egemen güçlerin tüm dünya genelindeki Müslümanlara dönük propagandasının bir kopyasıdır. Fransa'da gerçekleşen Charlie Hebdo ve Paris saldırılarıyla birlikte Amerika'nın 11 Eylül sonrası uyguladığı politika, yeniden devreye sokulmuş, Müslümanlara ve İslam'a karşı adeta bir cadı avı başlatılmıştır. İslam’ı terör kaynağı göstererek ve IŞİD propagandası kalkan yapılarak İslam düşmanlığı meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Fransa'nın Mali saldırılarının; Esed'in, İran'ın, Rusya'nın ve koalisyon güçlerinin Suriye'deki saldırılarının ve Bangladeş'in Cemaat-i İslami liderlerine karşı yürüttüğü sistematik idamların kaynağı, İslamofobi olarak sunulmaktadır. Ancak çok açık ki İslam'a karşı yapılan bu saldırıların kaynağı İslamofobi değil, İslam düşmanlığıdır. Bilinmelidir ki IŞİD, ne İslam’ı ne de Müslümanları temsil etmektedir. Ayrıca IŞİD, görüldüğü üzere en çok zararı İslam’a ve müslümanlara vermektedir.

Son yaşanan olayda  ODTÜ hazırlık bölümü mescidinde yer olmaması sebebiyle mescid dışında öğle namazını kılmaya çalışan öğrencilere bir grup solcu genç tarafından engelleme yapılmaya çalışılmıştır. Engellemelere rağmen namazın kılınmasını hazmedemeyen radikal sol grup saldırılarına ODTÜ Kütüphane Mescidinde devam etmiştir. Başlangıçta 5 kişi olarak ODTÜ Kütüphane mescidinin önünde beklemeye başlayan sol grup bir saat sonrasında 40 kişiye ulaşmıştır. Olay yerinde bulunan özel güvenlik görevlilerine rağmen mescidden çıkanlara sopalarla saldırmaktan çekinmemiş, bu süreç içerisinde 10'dan fazla öğrenci, solcu grup tarafından darp edilmiş ve grup 4 saat boyunca mescid önündeki saldırılarına devam etmiştir. Üniversite yönetimin saldırıları engellemek için ciddi bir mudahalesinin olmaması da dikkat çekicidir.

Bu saldırganlık sadece son haftalarda yaşanan bir hadise olmayıp, bilakis totaliter düşünceye sahip olan bu grupların, yıllardır devam eden tahammülsüzlüğünün ve İslam düşmanlığının bir tezahürüdür. Bununla birlikte bu Sol grupların faşizan tutumundaki önemli bir diğer sebep de, Müslümanların üniversitelerdeki artan çabalarıdır.

Bu topraklara yabancı, halkın değerlerine düşman bir ideolojinin saldırgan savunucuları şunu artık iyi bilsinler ki; üniversiteler de Müslüman halkın ve onların çocuklarınındır. Şunun altını kalın çizgilerle çizmek isteriz ki, Biz hak ve adalet perspektifiyle baskı ve zorbalık gibi insanlık onuruyla bağdaşmayan yöntemleri reddederek herkesin özgür bir şekilde düşünceleri doğrultusunda çalışma yapmasını savunuyoruz. Darbe dönemlerinde elde ettikleri imkânlarla şımarık çocuklar gibi davrananlar, bu gerçeğin eninde sonunda farkına varacaklardır. 

Bizler Uludağ Üniversitesi öğrencileri olarak kardeşlerimizin onurlu duruşlarını selamlıyor, maruz kaldıkları zorbalığa karşı yanlarında olduğumuzu ve bundan sonra da olacağımızı  belirtiyoruz.

Üniversiteli Müslümanlar

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi