HAKSÖZ-HABER
Bursa Uludağ Üniversitesinin Müslüman öğrenci toplulukları ve STK’larının bir araya gelerek kurmuş olduğu “Uludağ İntifada” oluşumu Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki ülke geneline infiale yol açan saygısız simülasyona tepki göstermek ve Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu bildirmek için basın açıklamasında bulundu.
Program hukuk fakültesinin önünde gerçekleşti. Program sloganlar eşliğinde Mirali Yaman'ın okuduğu basın açıklaması ve ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.
---
BASIN AÇIKLAMASI
Sayın basın mensupları, sevgili arkadaşlar. Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri olarak tertip ettiğimiz bu basın açıklamasına hepiniz hoş geldiniz.
Esefle söylemek gerekir ki son günlerde sosyal medyada okulumuz hakkında yayılan ve infiale neden olan paylaşımlardan hepimiz haberdarız.
Söz konusu paylaşımlarda, fakültemizden bazı kişilerin gerçekleştirdikleri davranışlar tüm fakülte öğrencilerine ve hatta tüm üniversite gençliğine mal edilmeye çalışılmaktadır.
Bu aziz milletin en yüksek değerlerinden biri olan Ezan-ı Muhammed'iye yapılan saygısızlığı ve yüz binlerce insanın bilfiil yaşadığı sıkıntı ve ızdıraba, işkence ve zulme karşı laubaliliği tasvip etmeyip kınamakla birlikte, tüm kamuoyuna ve vicdan sahibi tüm insanlara şunları söylemek istiyoruz; Bizler Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri olarak Bizler adaletin ve hakkaniyetin öğrencileriyiz hiçbir insanın ıstırabı bizim için anlamsız ve değersiz değildir. Başta Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulüm gören, acı çeken, soykırıma maruz kalan halklar da bizim davamız ve derdimizdir.
Bunları söyledikten sonra belirtmek gerekir ki ne Uludağ Üniversitesi, ne Hukuk Fakültesi ne de bu ülkenin sokakları şer odaklarının hegemonyasını kabul eder. Dün dini şuuru ve yüksek ahlakıyla dünyaya örnek olan bu milletin çocukları; bugün bizi biz yapan değerlere, hassasiyetlere ve inançlara yabancılaşamaz. Medyanın ve şeytani güç odaklarının manipülasyonuyla kendi kendine düşman bir hale gelemez. Kendini ezik ve aciz hissedemez. Bu yüzden bugün burada bizim kim olduğumuzu herkese hatırlatmak için bir araya geldik. Bizler komşusu açken tok yatmayan, bir masumun ölümünü tüm insanlığın ölümü sayan, kardeşinin acısını yüreğinde hisseden, adeta bir bedenin âzâları hükmünde olan İslam Cemiyetiyiz. Evet, Filistin bizim davamızdır ve Filistin özgür ve muzaffer olana kadar mücadelemiz sürecektir. Ezan bizim şiarımızdır ve ilelebet bu vatanın semalarında yankılanmaya devam edecektir.
Bugün hiçbir provokasyona mahal vermeden, her türlü samimiyetsizlikten uzak, kötü söz arayanların ağzına sakız olmadan eylemimizi ve tepkimizi ortaya koymuş oluyoruz. Herkes bilmelidir ki, biz buradayız ve hazırız. Bizi yok sayamayacaksınız. Bizi sindiremeyeceksiniz. Bizi korkutamayacaksınız. Ne pahasına olursa olsun hakkın ve hakikatin savunucusu olmaya devam edeceğiz. Sözlerimi, “Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli” diyen istiklal şairi, merhum Mehmet Akif’in şu dizeleriyle noktalıyorum:
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım!
Boğamazsam da hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.