HAKSÖZ HABER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ile kurdukları siyasi ittifakın neticesinde istediğini söyleyen, istediğini yaptıran bir konuma erişti. Bu ittifaktan AK Parti’nin nasıl bir kazanım elde ettiğini henüz kimse anlayabilmiş değil.
Devlet Bahçeli, Türkiye’deki sistemin kodlarına uygun bir ideolojik pozisyona sahip. Yani AK Parti’nin statüko ile mücadele başlığı altında yıllarca geriletmeye çalıştığı şeyin bizzat kendisi şuan ittifakı olarak yanında bulunuyor. Bahçeli’de bu durumun farkında olsa gerek ki Türkiye’nin kazanımı olan bazı hukuki ve siyasi gelişmeleri eski haline döndürmek için canhıraş mücadele ediyor. Devletin kendisi de asli kodlarına dönmüş olmanın kıvancı içinde…
Bahçeli’nin hukuka, akla ve vicdana aykırı her söylemi işin aslında AK Parti’yi zor durumda bırakıyor ancak şuan ittifak siyasetini kendisi inşa ettiği için bu duruma mahkum. Türkiye çok yeni bir darboğaz ile karşı karşıya. Ekonomideki gelişmelere bakılırsa bu süreç bu şekilde devam edeceğe benzemiyor. Erdoğan ve AK Parti’nin ya çok ciddi bir risk alıp ‘ittifak’ ortaklarına ve kendi kurmaya çalıştıkları yönetim biçimine karşı eskiden yaptıkları gibi siyaset yapmaya çalışmaları gerekiyor ya da yaklaşmakta olan yaklaşıyor… İlerleyen günlerde siyasette yaşanması olası şeylerden Türkiye’nin kazanımla ayrılacağı düşünmek ise çok mümkün değil.
Bizim endişe duyduğumuz bu gelişmeleri Devlet Bahçeli büyük bir heyecan ile bekliyor herhalde. Atacağı adımların ittifak içinde olduğu siyasi yapıyı zor duruma düşüreceğini aklından geçirmiyor bile. İşin özünde ‘mekanın sahibi’ gibi konuşuyor! ‘Kapatılsın!’ diye emir buyurduğu şey ne ise gerekenin yapılmasını istiyor. HDP mi, kapatılsın! AYM kapatılsın kararını iade mi etti? O da ‘kapatılsın!’ Ne güzel memleket!
Bahçeli’nin bu hukuk tanımaz çağrısına AK Parti’den bu sefer bir karşılık verildi çok şükür. Hala aklı selimle düşünen birileri var ki AK Parti Genel Merkez Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Samir Altunkaynak şu açıklamayı yaptı: "Anayasa Mahkemesi CMK 174. Madde kapsamında HDP’nin kapatılması davasında iddianamenin iadesine karar vermiştir. İade kararı nihai bir karar olmayıp CMK 174. Maddede sayılan gerekçeler dikkate alınarak verilmiştir. Anayasa Mahkemesi'ne her karar sonrası hukuki olmayan yaklaşımlarla saldırmak en başta bu ülkenin hukuk sistemini yok saymaktır. Kaldı ki görülecek bir davaya ilişkin iddianamede görülen eksikliklere dair bir tespit içeren karar niteliğindedir. Esasa taalluk eden bir niteliği dahi havi değildir. Anayasa ya da herhangi bir mahkemenin verdiği kararlara itirazın nasıllığı ilgili yasalarda açıkça hükme bağlanmıştır.
Verilen kararlara ilişkin eleştiriler hukuk çerçevesinde kalmalı ki Yargıçlar vereceği kararlarda dosyada mevcut delillere ve vicdani kanaatlerine göre karar verebilsinler. Hukuk güvenliği bu ülkenin birliğinin ve varlığının en esaslı teminatıdır. Bilinmeli ki Devletimiz Hukuk devletidir."
Bu açıklamanın ardından herkes bir çağrı daha bekledi Devlet Bahçeli’den: ‘AKP de kapatılsın!’ Olmaz demeyin olur mu olur? Son günlerde oldukça garip zamanlardan geçiyoruz. Ama şunu sormazsak bir şeyler eksik kalacak: Ülkeyi de kapatalım mı Sayın Bahçeli?
Hani belki aklınızdan geçiyordur ama söyleyemiyorsunuzdur. İçinizde kalmasın… Biz alıştık artık…