28 Şubat darbe sürecini tertipleyen aktörlere yönelik başlayan soruşturmaların bugün göz altılara dönüştü. Ülke TV’de Selda Atalay’ın sunduğu Günün İçinden programının konuğu olan Özgür-Der Başkan yardımcısı ve Yeni Akit Gazetesi yazarı Kenan Alpay 28 Şubat darbe sürecini ve göz altılarla beraber ortaya çıkan siyasal gündemi değerlendirildi.
Alpay, 28 Şubat darbe sürecini inşa eden dinamikler ve kurumlar üzerinde merkezinde Genelkurmay Karargâhı’nın yer aldığını fakat sermaye sınıfı ve sivil-siyasi oluşumlar ve merkez medyanın da işbirliği sayesinde hayat bulduğunu ifade etti.
Yaşanan yargılama sürecinin “İnternet Andıcı” davasına benzer bir şekilde ilerleyeceğini ifade eden Alpay şöyle söyledi: Kurmay Albay Dursun Çiçek’le başlayan cezaevi sürecine önce Tümg. Hıfzı Çubuklu sonra Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız ardından da İlker Başbuğ tutuklandı. Şimdi de Çevik Bir ve ekibinin ardından dönemin Genelkurmay Başkanları İsmail Hakkı Karadayı ve Hüseyin Kıvrıkoğlu’nu aynı süreç beklemektedir. Cumhurbaşkanlığı koltuğundan sürecin organizasyonuna en önemli desteği veren Süleyman Demirel’i içine almayan yargılama süreci eksik kalır.
28 Şubat sürecinin yargılanmasının önüne geçilmek üzere “rövanşizm, sivil darbe, intikam hareketi” vs denilerek itibarsızlaştırma kampanyaları devam ediyor.
Türk-İş, DİSK, TİSK, TOBB ve TESK isimli “Beşli Çete”nin darbe sürecinde yüklendikleri misyon atlanamaz. Ama unutmayalım ki “Beşli Çete”nin üçünün başkanı Bayram Meral, Rıdvan Budak ve Derviş Günday CHP’den milletvekili oldular, dokunulmazlık kazandılar. Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’de adalet yok, intikam duygusu var” diye feryat ediyorsa darbe sürecinin bir parçası oldukları içindir.
Son olarak Çevik Bir ile birlikte gözaltına alınanlardan biri de Psikolojik Harp Dairesi elemanlarından Kurmay Albay Oğuz Kalelioğlu’ydu. Dikkatlerden kaçmaması gereken bir husus da Albay Oğuz Kalelioğlu’nun 28 Şubat sürecinde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ın başdanışmanı olduğudur.