Shirin Jaafari / The World
HAKSÖZ HABER
Shirin Jaafari, The World için Ukrayna’da yaşanan işgali Suriyelilerin gözünden değerlendiriyor.
27 yaşındaki Mecid Khalaf için Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, unutmaya çalıştığı anıları geri getirdi. Khalaf geçen hafta, "Ben ve birçok Suriyeli için gerçekten travmatik geçti çünkü Rusya'nın tam olarak ne yapacağını biliyoruz" diyor.
Khalaf, 2011'de Suriye'deki savaş başladığında Halep Üniversitesi'nde mühendislik öğrencisiydi. Demokratik değişim getirme umuduyla protestolara katıldığında 19 yaşındaydı.
Esed rejimi protestoculara karşı acımasız taktikler kullandı ve muhalefeti ezmek için bölgesel bir müttefik olan İran'ın yardımına başvurdu. Ancak iktidarda kalmak için Esed'in nihayetinde hava desteğine ihtiyacı vardı. İşte bu noktada Rusya devreye girdi.
Bazı uzmanlar, Rusya'nın Suriye'ye askeri müdahalesinin gidişatı Suriye hükümeti lehine çevirdiğini ve bunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i cesaretlendirdiğini söylüyor. İngiltere merkezli Suriyeli insan hakları araştırmacısı Marwan Safar Jalani geçen hafta Twitter'da "Ukrayna'ya olanlar, dünyanın Putin'in Suriye'ye yapmasına izin verdiklerinin bir sonucu" dedi.
2015 yılında yaptığı bir konuşmada Putin, ülkesinin Esad'ın isteği üzerine Suriye'ye müdahale ettiğini söyledi. Putin, hedefin “IŞİD teröristlerinin” peşine düşmek olduğunu söyledi. Ancak gerçekte, Rus jetleri ayrım gözetmeksizin muhalif bölgeleri hedef aldı.
Mühendislik öğrencisi Khalaf, Beyaz Baretliler adlı bir gönüllü grubuna katıldı. Genellikle Rus hava saldırılarından sonra olay yerine ilk ulaşanlar onlardı. Khalaf, Ukrayna'dan gelen son videoların kendisine Suriye'deki deneyimini hatırlattığını söyledi.
Khalaf, “Rusya ve Esed rejimi ambulansı, sivil evleri, pazarı hedef aldığında Ukrayna’da yaşananların aynısı Suriye’de de oluyordu” diyor.
2019'da The New York Times'ın yaptığı bir soruşturma, Rus Hava Kuvvetlerinin Suriye muhalefet bölgelerindeki hastaneleri defalarca bombaladığını ortaya çıkardı.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü'nün ulusal güvenlik görevlisi Jennifer Cafarella, "Suriye'deki hava gücü belirleyici oldu" dedi. “Esed rejiminin hava kuvvetleri oldukça sınırlıydı ve bu nedenle, Rusların getirebildiği şey, esasen, imha seviyesini ve havadan gelen şiddet seviyesini artırmak için çekirdek bir kapasiteydi -ki bu ne Esed'in ne de İran’ın yapabileceği bir şeydi.- Nihayetinde bu Suriye muhalefeti üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip oldu.”
Jennifer Cafarella “Rusya'nın başka çıkarları da vardı” dedikten sonra Suriye'yi, bugün Ukrayna'da bir kısmını kullandığı silahlar için bir test alanı olarak kullandı değerlendirmesini yapıyor.
Bu hafta İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, Rus güçlerinin geniş çapta yasaklanmış misket bombaları kullandığını ortaya koydu. İsmi açıklanmayan bir ABD savunma yetkilisi gazetecilere verdiği demeçte, Rusya'nın Ukrayna hedeflerine vakum bombası gibi yüksek yanıcılığa sahip termobarik roketler gönderebilen fırlatma sistemleri kurduğunu söyledi.
“Termobarik bombalar, vakum bombaları olarak bilinir. Patlamaya oksijen emerler ve özellikle akciğerlerde korkunç iç yaralanmalara neden olabilirler. Bunu daha önce Rusya'dan, özellikle Suriye'nin Halep kentinde gördük." The Times of London muhabiri Catherine Philp bu sözlerle süreci analiz ediyor.
Rusya'nın Suriye'ye müdahalesi sadece savaş alanıyla sınırlı kalmadı. Kremlin yanlısı propaganda ve yanlış bilgilendirme dijital platformları dezenformasyona boğdu. Rus trolleri, gönüllü kurtarma grubu Beyaz Miğferler'in peşine düşerek onları saldırı düzenlemek ve terörist grupların parçası olmakla suçladı.
2012'de Suriye'den kaçmak zorunda kalan Muhammed Najjar, "Suriye Rusya'yı cesaretlendirdi" dedi. "Putin'in egosu Suriye'de büyük ölçüde büyüdü. Her şeyi yapabileceğini, yok edebileceğini, öldürebileceğini, her türlü silahı tam bir cezasızlıkla kullanabileceğini hissetti.”
Najjar, Türkiye'de bir mülteci kampında yaşadı ve kısa süre önce Columbia Üniversitesi'nde okuduğu ABD'ye yerleşti. Rus hükümetinin Suriye'deki eylemlerinden dolayı herhangi bir tepkiyle karşılaşmamasının kendisini üzdüğünü ve bugüne kadar Esad hükümetini desteklemeye devam ettiğini söyledi.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin uluslararası toplumdan daha kararlı bir yanıt getireceğini umuyor. Yoksa Ukrayna’nın daha ağır bir bedel ödemesinden herkes endişe ediyor.
Najjar, "Suriye ağır bir bedel ödedi" diyor ve sözlerini şöyle bitiriyor: "Kanla ödedik"