Ukrayna'nın Suriye'ye yansımaları Rusya'yı sıkıştırıyor!

Hasan Basri Yalçın, Ukrayna Savaşı'nın Rusya'nın Suriye sahasında elini zayıflatacağını öngörüyor.

HAKSÖZ HABER

Hasan Basri Yalçın, Suriyeli mülteciler üzerinden başlatılan tartışmaların Suriye sahasında yaşanan gelişmeleri göz ardı ettirdiğine dikkat çekiyor. Yalçın, Rusya'nın Ukrayna'da yaşadığı zorlukların Suriye'deki durumu etkileyeceğini ve Türkiye'nin -buna paralel olarak Suriye halkının- elinin rahatlayabileceğini ifade ediyor. 

Yalçın'ın geçtiğimiz gün konu hakkında yayımladığı yazıyı alıntılarken meselenin tüm boyutlarıyla anlaşılması için 12 Mayıs tarihli yazısını da okurlarımız için iktibas ediyoruz.


Hasan Basri Yalçın / Sabah

Suriye'de değişim ihtimali ve Suriyeli sığınmacılar (12 Mayıs Perşembe)

Türkiye yaklaşık 10 yıldır çok sayıda sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Tüm dünyanın çekindiği bir meseleyi büyük bir başarıyla, kazasız belasız şimdiye kadar yönetti.

Ancak nedense belli tarihlerde yabancı karşıtlığı körükleniyor. Ve bir anda Suriyeli sığınmacılar meselesi temel gündemimiz haline geliyor. En son belediye seçimleri öncesinde yoğun bir şekilde tartışılmıştı. Aradan yaklaşık üç yıl geçtikten sonra bir anda sosyal medyadan başlayarak yine gündem oldu. Kimi iktidara gelirse davulla zurnayla kovalayacağını, kimi de otobüse bindirip göndereceğini iddia ediyor.

Tabii ki bunların hiçbiri gerçekçi iddialar değil. Suriye'deki güvensizlik ortamında değişim yaşanmadığı müddetçe kimseyi zorla hiçbir yere gönderemezsiniz. Ancak maalesef son derece sorumsuz açıklamalar ortaya saçılıyor.

Bunu siyasi bir rant olarak gören, kısa vadeli hesap yapan bazı siyasetçiler bu tartışmayı alevlendirerek aslında ülkenin geleceğine de dış politikasına da zarar veriyor. Ortaya koydukları provokasyon tam da bu tarihlerde Türkiye'nin ayağına prangalar vurabilecek nitelikte. Halbuki tam da Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yapmış olmanın karşılığını alabileceğimiz bir döneme giriyor olabiliriz.

Türkiye, Suriye'de uzun yıllardır sert bir mücadelenin içinde. Suriye iç savaşı belli bir durağanlığa kavuşmuştu. Bir tarafta ABD korumasındaki PYD, diğer tarafta Rusya korumasındaki Esad rejimi zaten bu insanların kaçıp geldiği bölgeler olduğundan oralara dönüş zaten pek mümkün değildi. Ve durum kısa vadede değişmeyecek gibi görünüyordu.

Ancak Rusya'nın Ukrayna batağına saplanmasının ardından Suriye'de de önemli değişimler yaşanma ihtimali doğuyor. Hatta Rusya şimdiden belli miktarda gücünü Suriye'den çekmek zorunda kaldı. Belki de önümüzdeki günlerde yaşayabileceği çok daha derin krizlerin sonucunda Rusya, Suriye'deki varlığını tamamen sonlandırmak zorunda kalabilir. Son dönemde Türkiye'nin Suriye'de en fazla mücadele verdiği tarafın Rusya olduğunu düşünecek olursanız Rus dengesinin Suriye sahnesinden çekilmesinin Türkiye için yepyeni bir manevra alanı olacağını görebilirsiniz.

Hem ABD-PYD ortaklığına hem de rejime karşı Türkiye daha güçlü hale gelecektir. Pazarlık şansı da otomatik olarak artış gösterecektir. Mesela, PKK bölgelerinin temizlenmesini mi istiyorsunuz? Suriyelilerin geri dönüş hakkı bunun için büyük bir avantaj olacaktır. Mesela, rejime karşı avantaj mı istiyorsunuz? İşte o da doğmak üzere. Ve Suriyeli sığınmacılar buna da büyük bir katkı sunabilir. Mesela. Esad'lı bir çözüm mü istiyorsunuz? O senaryoda bile Suriyeli mülteciler, Türkiye'nin gelecekteki güvenlik inşasında önemli bir rol oynayabilir.

Eğer Rusya gerçek bir zayıflığa düşerse, ki bu kuvvetle muhtemel, tüm Suriye haritası yeniden çizilebilir. O nedenle ucuz popülizm zamanı değil. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Suriyeli sığınmacı meselesini öyle ya da böyle idare ettik. Şimdi bunu avantaja dönüştürme ihtimalinin olduğu bir saatte bu insanları düşmanlaştırmaya kalkmaktan vazgeçin.

Suriye iç savaşı öyle ya da böyle bir gün bitecek. Suriyeliler de evlerine az ya da çok dönecek. Türkçe öğrenmiş ve Türkiye'de kuvvetli bağları olan bu insanlar Türkiye'nin Suriye'deki devamı olabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her şeyden önce böylesi uzun vadeli bir siyaset planlaması içinde olduğunu düşünüyorum. İşte bu nedenle hâlâ en sorumlu açıklamaları o yapıyor. En somut projeleri o üretiyor. Birileri ucuz siyasi rantın peşinden koşarken Erdoğan bir Suriye stratejini ilmik ilmik örüyor. Suriyeli sığınmacıları onun içine konumlandırıyor. Sabırla bekliyor. Göreceksiniz, en uygun zamanda da harekete geçecektir.

Ukrayna'nın Suriye yansımaları

Türkiye'nin İdlib'de yürüttüğü Bahar Kalkanı operasyonundan bu yana Suriye'de aslına bakarsanız pek ciddi bir değişim yok. Farklı grupların zaman zaman birbiriyle yaşadıkları sınır çatışmalarını falan saymazsanız iç savaşın durulduğunu söyleyebilirsiniz.

Bunun en temel sebebi, tarafların kendilerine ait güvenli alanlar inşa etmiş olması. Buna "alan kontrolü" diyoruz. Askeri bir eylem ama çoğunlukla siyasi ve diplomatik gerekçelerle ayakta durur. Mesela, rejim İdlib'e karşı daha fazla saldırgan bir tutum takınmıyorsa bu çoğunlukla siyasi bir karara bağlı diplomatik uzlaşının bir sonucudur.

Yani aslında Suriye iç savaşını sonuçlandıracak bir askeri sonuç yok ortada. Taraflar birbirlerini askeri anlamda tüketmiş değil. Bir taraf tüm diğerlerini etkisizleştirmiş de değil. Kısaca söylemek gerekirse iç savaşın sonuçlanması için askeri şartlar oluşmadı. Bu nedenle Suriye iç savaşının ne yöne evrileceğini görmek için siyasi şartlara bakmak daha uygun olacaktır.

Türkiye, Rusya ve ABD arasında varılan yarı resmi uzlaşı bozulmadıkça askeri hareketlilik çok beklenmez. Bu ülkelerin de şimdilik Suriye sahasında birbirlerinin ayağına basmak niyetinde olmadığını düşünecek olursak bilinçli bir tırmanışın olabileceğini pek sanmıyorum.

Ancak Rusya'nın Ukrayna macerasının ne şekilde sonuçlanacağını görmek lazım. Şimdilik askeri olarak saplandığını görüyoruz. Fakat bunun siyasi ve ekonomik sonuçlar üretmesi biraz zaman alacaktır ve çoğunlukla Batılı ülkelerin baskıyı ne kadar sürdüreceğiyle ilişkilidir.

Gerçekten ABD'nin uğraştığı gibi siyasi ve ekonomik bir tecritle sonuçlanacak olursa Rusya, Suriye'de de devre dışı kalabilir. O zaman önümüze iki ihtimal çıkar.

Birincisi, ABD'nin Rusya konusunda Putin'i de devirmek gibi tüm beklentilerin gerçekleşmesi. Bu ABD ile Rusya'nın sorunsuz hale gelmesi demektir. Türkiye'nin Suriye için en kötü senaryosu olur. İkincisi, Batı ne kadar bastırsa da Rusya'yı kontrol edemediği bir durum çıkabilir. Rusya ekonomik bir çöküntü yaşasa da belki Putin, Ermenistan'daki Paşinyan gibi, Rusya'nın başında kalabilir. Bu da ABD'nin Rusya ile işinin bir türlü bitmemesi demektir.

İşte böylesi dengeli bir sonuç çıkarsa Türkiye hem Suriye'de hem Türk- Amerikan ilişkilerinin tüm maddelerinde ciddi anlamda rahatlayacaktır. Ben ikinci senaryonun çok daha muhtemel olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Rusya önümüzdeki dönemde Suriye sahasında zemin kaybedecektir.

İşte bu şartlar altında Suriye'yi yeniden hesaplamak gerekecek. Çünkü Türkiye önemli bir inisiyatif kazanacak. Bunu nasıl avantaja çevireceği ayrı bir mesele ama ben umutluyum. "Rusya giderse ABD güçlenir" diyenlere pek bakmayın. Biz ABD'ye karşı kazanırken bile Ruslar önümüzü kesiyordu. Ruslar, Suriye'de PKK'ya karşı veya ABD'ye karşı tek bir adım bile atmamıştı. Biz PKK'yı temizlerken Amerika'nın boşaltmak zorunda kaldığı alanları Ruslar dolduruyordu. Unutmayın!

Yorum Analiz Haberleri

Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
"Mustafa Kemal'in askerleri"ne ne zaman dur diyeceğiz?
Gazze katliamı ve Hasbara’nın iflası
Medyadaki ahlaksızlığa neden göz yumuluyor?