HAKSÖZ-HABER
Kemalizm ve Mustafa Kemal/Atatürk yüceltmeciliği söz konusu olduğunda Türkiye’de siyasetin bizatihi kendisinin özgürlük sorunu olduğu ortaya çıkar. Bu resmi ideoloji ve ulu önder tazimi öyle bir dayatma ki yediden yetmişe her yaştan ülkenin tüm vatandaşlarına ve kurumlarına dayatılıyor. Dolayısıyla siyasetiyle toplumuyla Türkiye açık bir resmi ideolojik vesayetin kuşatması altında bulunuyor.
Resmi ideolojiden kaynaklı politikaların ve kişi kültünün yakın tarihte yol açtığı tahribatlar, muhalif seslere reva görülen haksızlıklar, söz gelimi bu çerçevede İskilipli Atıf Hoca gibi insanlara yapılan zulümler ile hesaplaşamayanlar hafızasızlaşmayı bir kaçış mekanizması olarak sahipleniyorlar.
İktidar nezdinde belirli bir makam mevkie gelmeden önce başka konuşan ama en basitinden bile bir makama konduğunda resmi ideolojik dayatma ve kişi kültüne güzellemeler yapan kişilik(siz)ler hiç de az değil. Siyasal mücadele bağlamında bir yöntem olarak karşıtına sığınmanın olumlu anlamda hiçbir sonuç vermediğinin onlarca örneği ortadayken bir şekilde “İslamcılık”la irtibatlandırılan siyasi kadrolar da her ne hikmetse bu yanlışı tekrarlamaktan bıkmıyorlar. Nitekim bunun son örneği geçtiğimiz günlerde Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Atatürk kalpağı takmasında yaşanmıştı.
Bir de iktidar cephesinin gaz verdiği Gazi Mustafa Kemal Paşa yüceltmesi var ki bu tarz “gevşek” söylemler üzerinden bilhassa AK Parti’ye oy veren muhafazakar seçmen nezdinde giderek bir toplumsal muhayyile yitimi veya yabancılaşma sendromuna tutulmaya başlandığı gözlemlenebilir.
AK Parti’den bazı isimlerin karşıtlarına kendini ispatlarcasına yer yer giriştiği Atatürk güzellemeleri de var ki insana pes dedirtiyor. Hatta gelinen noktada bunun bir taktik olmanın ötesinde artık giderek içselleştirilmiş bulanık bir kimlik tercihine doğru yol aldığı söylenebilir.
Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un çıkışı da bu türden bir örnek olarak hafızalara kazınacaktır.
TV100'de Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum isimli programa konuk olan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum'un, “Dünya görüşü” ile ilgili soruya verdiği cevap:
"Ben yurtsever sol demokrat bir adamım, Atatürk hepimizin kırmızı çizgisidir, Türkiye benim kırmızı çizgimdir, Cumhuriyetin birikimleri benim vazgeçilmezimdir. Yeni Anayasa çalışması bu birikim üzerine kurulacak. Cumhuriyet, laiklik, Atatürk üzerine kurulacak."