UCM’den yapılan açıklamada, Başsavcı Fatou Bensuda'nın mahkeme yargıçlarından Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen insanlık suçlarının Myanmar ve Bangladeş’te soruşturulması için adli yetki istediği duyuruldu.
Adli soruşturma, 9 Ekim 2016 yılından bu yana meydana gelen ihlalleri kapsayacak.
Bugün yapılan başvuruda, ön inceleme sonuçlarının, adli soruşturma açılması için gerekli yasal kriterleri karşıladığı bildirildi.
UCM, Myanmar'ın işlediği suçlara ön inceleme başlatmıştı
UCM, Eylül 2018'de, Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı işlediği suçlarla ilgili ön inceleme başlattığını duyurmuştu.
UCM Savcısı Fatou Bensuda, yaptığı yazılı açıklamada, 700 bin Arakanlı Müslüman'ın Bangladeş'e tehcir edildiği iddiasıyla ilgili yeterli delilin toplanabilmesi ve soruşturma açılabilmesi için ön inceleme başlattığını bildirmişti.
Myanmar'ın UCM'ye üye olmadığını fakat söz konusu suçların kısmen işlendiği Bangladeş'in üye olmasından dolayı yargının yetkisini kullanabileceğini vurgulayan Gambiyalı savcı, "Ofisim, Roma Statüsü'nün 7'nci maddesi kapsamındaki diğer suçların, zulüm suçları ve diğer insanlık dışı eylemler gibi mevcut duruma uygulanabilir olup olmayacağını değerlendirecektir." ifadesini kullanmıştı.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da, 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemlerini başlatmıştı.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise konuya ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.
Kaynak: Euronews