Uçaktaki Fotoğraf Sandıktaki Mesajla Uyumlu mu?

Uçakta verilen bu resim sandıkta verilen mesajla hiç ama hiç uyumlu değil. Sandığın frekansını bozan, toplumun mesajını anlaşılmaz kılan trollerle verilen resimler korkulur ki ödenecek daha ağır faturaları haber eder.

HAKSÖZ-HABER

Sandıktan verilen mesaj AK Parti Genel Merkezi’ne özellikle de seçimi nerdeyse tek başına sırtlayan Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a ulaştı mı acaba? Meşhur balkon konuşması bu seçim sonrasında pek bir coşkusuzdu. Yanına Parti’yi temsil eden ne bir genel başkan yardımcısı ne bir bakan ne de bir başka yetkiliyi almadan çıkarak aslında seçim sonuçlarına ilişkin nasıl bir halet-i ruhiyeye sahip olduğunu ihsas ediyordu. Yanlış adayları, bariz kusurlu ve tutarsız söylemleri, kuşatıcı olmaktan uzak fakat endişe üzerine kurulan kampanyaları, muhalefete yönelik alaycı ve tehditkâr tavırları, toplumsal beklentileri beka kaygısıyla ezen ulusalcı-devletçi atmosferi muhakkak konuşacağız.

Peki, Hükümeti destekleyen medya meselesini hangi vakit masaya yatıracağız? Sandıktaki sonuçlarda yukarıda sayılan unsurlar kadar hiç şüphesiz medyanın da önemli ve öncelikli bir payı var. Nasıl olmasın ki? Yandaş olmayı çoktan aşıp düpedüz amigo rolüne soyunan bir medyanın seçim sonuçlarına menfi katkı sağladığını kim inkar edebilir? Sadece muhalif partilerin teşkilat ve tabanını değil doğrudan AK Parti tabanını dahi öfkelendiren, saçını başını yolduran saçma haberlerin, uyduruk yorumların, mantık dışı kıyas ve çıkarımların sorumlusu bir medya duruyor orta yerde. Bayi satışları yerlerde sürünen, toplumda alay konusu olan, habercilik yerine yarım yamalak PR ve ters tepen propaganda işine soyunan medya üzerinden halka mesaj vermek de halkın mesajını almak da ne mümkün!

Muteber Değiller Ama Başköşedeler

AK Parti’ye gönül veren ama eleştiri ve taleplerinin de duyulmasını isteyen geniş toplum kesimleri seçim sonuçlarının bir mesaj olarak yukarıya hatta en yukarıya ulaştığını sanıyordu. Sanıyordu, sanacaktı ta ki Moskova dönüşünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mutat olduğu üzere gazetecilerle verdiği poz ajanslara düşünceye kadar. Seçim sürecini beka tartışmaları üzerinden gerdikçe geren manşetlerin sorumluları bir anda seçim darbesi, seçimler yenilensin çağrılarıyla sahne almışken üstelik. Yalan haberler ve aşırı yorumlarla kışkırtıcı roller oynadıkları birkaç saat geçmeden tespit edilmişlerken üstelik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova’dan dönüş yolunda uçakta verilen bu resimlerin ne anlamı var acaba? Bu gazeteciler dünden bugüne Türkiye-Moskova ilişkilerini mi bilirler? Türkiye’nin Amerika-Rusya dengesini nasıl sağlayabileceği hakkında muvafık veya muhalif herhangi bir görüşleri mi var yoksa? Suriye meselesinin çözümünde Avrupa ve Amerika ayrışmasından veya İran ve Körfez arasında yaşanan çatışmalardan Türkiye’nin nasıl istifade edebileceğine dair hiç ders çalışmışlar mıdır mesela?

“Uçak Ashabı” sayılan bu gazeteciler uluslararası ilişkiler değil de yerli ve milli meselelerde uzmanlarsa milliyetçi söylem ve sembollerin AK Parti’ye neler kattığını ve neler götürdüğünü analiz edebilirler mi mesela? AK Parti tabanında yaşanan huzursuzluğu, heyecan kaybı ve kırgınlığı Gülcüler, Hocacılar vs. ahmak aldatan klişeler dışında izah edebilecek durumdalar mı örneğin? Tek kale maç gibi tek sesli medya hâkimiyetine rağmen bu kadar itibarsız, bıkkınlık veren hatta utandıran medyanın Hükümete değil muhalefete prim kazandırdığı hala mı anlaşılmıyor acaba?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öteden beri uçakta yanına aldığı, beraber resim verdiği gazetecilerin bu toplumda ciddi hiçbir karşılığının olmadığını hatırlatmak gerek. Mesaj alındı mı, alınmadı mı tartışmaları sürerken verilen bu pozda başrole soyunan şahısların AK Parti tabanında dahi karşılığı trolden öteye olmadığını söylemekte bir beis yok. Cumhurbaşkanı böyle bir resim vermeye mecbur olmadığı gibi kadrolu ve uysal gazetecilerle yan yana duruş toplumda pozitif değil negatif duyguları tetiklediğini İletişim Başkanı da tespit edip rapor etmiştir herhalde. Kalabalık bir medya heyeti görüntüsüne rağmen her seferinde haber ve yorumlar hatta manşetler bile tek elden çıkmış gibi hazırlandığına göre Cumhurbaşkanı’nın sadece AA temsilcisine görüş bildirmesi ekonomik açıdan da kazanç sağlar.  

Kimler Hükümet Bülteni Okumaya Meraklıdır?

Siyaset-medya ilişkisi her zaman sorunlu olmuş, tartışmaları tetiklemiştir elbette. Buna mukabil medyayı kontrol altında tutmak isteyen siyaset mantığı kadar siyasetin yedeğinde olmaya razı, siyasetin bültenine dönüşmüş medya yapılanması da çürümeyi ve kokuşmayı hızlandırmaktadır. Resmen trolleşmiş medya mensuplarıyla verilen resim siyasete hiçbir katkı sağlamadığı gibi bünyesinde siyaset-toplum dengesini bozucu, yıkıcı çok güçlü etkiler taşımaktadır.

Özetle; uçakta verilen bu resim sandıkta verilen mesajla hiç ama hiç uyumlu değil. Sandığın frekansını bozan, toplumun mesajını anlaşılmaz kılan trollerle verilen resimler korkulur ki ödenecek daha ağır faturaları haber eder.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!