Darbe girişimi sırasında gözaltına alınan askeri öğrencilerden İstanbul Yeşilyurt'taki Hava Harp Okulu üçüncü sınıf öğrencisi G.K, ifadesinde, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz günü Yalova'daki kampa geldiğini ve burayı denetlediğini daha sonra da ayrıldığını söyledi.
Kampta gece saat 22.00 sıralarında yat içtimasının alındığını sonra da teçhizatlı eğitim alanında toplandıklarını ifade eden G.K, 4. Filo Komutanı Binbaşı Ferhat Günay ile Yüzbaşı Hasan Durak'ın ciddiyetsiz bir biçimde tebessüm ederek tatbikat olacağını ve öğrencilerin bugünkü koşullarda yeterince yorulmadıklarını söylediklerini aktardı.
Daha sonra otobüslere bindirildiklerini dile getiren G.K, kimin hangi otobüse bineceğinin Binbaşı Günay tarafından belirlendiğini ve 10 otobüsün bulunduğunu belirtti.
"Mermilerin hesabının sorulacağını söylediler"
G.K, "Araçlara mühimmat yüklendiğini gördüm. Hatta dağıtma işi yola çıktığımız sırada yapıldı. Bana toplamda 100 G-3 mermisi verdiler. Ben bunları 5 şarjöre bastım. Mermi dağıtımı sırasında Binbaşı Günay bize hitaben ülkede terör saldırıları olduğunu ve mermilerin güvenlik amacıyla dağıtıldığını söyledi. Bunun üzerine Teğmen Emre Demirbilek, dağıtılan mermilere dikkat etmemiz gerektiğini, geri döndüğümüzde toplanacağını, bunların devlet malı olduğunu, her birinin hesabının sorulacağını söyledi." diye konuştu.
Yola çıktıklarında Binbaşı Günay'ın Hava Harp Okuluna gitmek için hareket ettiklerini bildirdiğini ancak Sabiha Gökçen Havalimanına giden yola girdiklerini anlatan G.K, Binbaşı Ferhat Günay'ın otobüs içinde öğrencilere, "Şu anda Sabiha Gökçen'de terörist bir saldırı var. Halkın güvenliğini sağlamak için havalimanına gidiyoruz. Orası güvenli bölgedir. Oranın güvenliği zaten alındı. Orası okuldan daha güvenli. Etrafta asker ve polis kıyafeti giymiş teröristler olabilir kimseye güvenmeyin." şeklinde bir konuşma yaptığını bildirdi.
Havalimanına ilerlerken gişelerin yoğun olması nedeniyle durmak zorunda kaldıklarını anlatan G.K, Binbaşı Günay'ın çeşitli emirler verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Binbaşı Ferhat Günay, tüm öğrencilere, 'AKP bir terör örgütüdür. Elebaşı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da kelepçelenerek tutuklanmıştır. Bu TSK'nın emridir ve bu TSK'nın bir darbesidir. Artık buradan sonra bu işin dönüşü yoktur. İnmek isteyen şimdi insin, ama indiğinde de en yakınından ateş gelebilir' dedi. Akabinde trafiğin sıkışık olması nedeniyle araçtan inip yaya olarak Sabiha Gökçen'e doğru gideceğimizi söyledi. Bu sırada halktan birilerinin elimizdeki silahlara sarılabileceğini ve gerektiğinde 2-3 kişiyi vurabileceğimizi söyledi. Devamında 'anlaşıldı mı' dedi, bizim gruptan da bir ses çıkmayınca bağırarak, 'Anlaşıldı mı lan' ifadelerini kullandı."
Araçtan indiklerinde halkın kendilerinin üstüne geldiğini ve ateş edildiğini dile getiren askeri öğrenci G.K, koruma amaçlı havaya ateş ettiğini belirtti.
Bu sırada Teğmen Emre Demirbilek'in vurulduğunu kaydeden Koşar, ardından tepeye çıktıklarını, kendisini korumak için yanındaki silahla ateş ettiğini kaydetti.
G.K, herhangi bir darbe girişimi içinde bulunmadığını ve kendilerini zorlayan komutanlarından şikayetçi olduğunu söyledi.
"Komutan elinde MP-5 ile tehdit etti"
Aynı okulda eğitim gören ve gözaltına alınanlardan E.S. ise kaldıkları kampta tatbikat olacağının söylenmesinin ardından eğitim alanında toplandıklarını söyledi.
Otobüse bindirildikten sonra kendilerine silah ve mühimmat dağıtıldığını aktaran S, "Filo Komutanımız Ferhat Günay ayağa kalkarak elinde MP-5 ile tüm öğrencilere hitaben, 'Şu anda resmi bir TSK emrini okuyorum. AKP terör örgütüdür. Terörist başı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanları ile milletvekilleri şu anda tutuklanmış ve Ankara'ya götürülmüştür. Şu an bizimle birlikte olmak istemeyen, ayrılmak isteyen varsa ayrılabilir ancak ayrılana da mermi en yakınından gelebilir' diyerek bizi korkuttu ve tehdit etti." diye konuştu.
Askeri öğrenci E.S, Günay'ın konuşma yaptığı sırada sürekli olarak elinde bulunan silahı gösterdiğini söyledi.
Sabiha Gökçen Havalimanına doğru gittikleri sırada komutanlarının silahlara vatandaşların müdahale edebileceğini ve kimsenin silahlarını kaptırmamasını istediğini ileri süren E.S, gerektiğinde ateş etmeleri yönünde emir verildiğini anlattı.
Telefonla görüşen bir arkadaşının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halka hitap ettiğini öğrendiğini söylemesinin ardından Binbaşı Günay'ın yalan söylediğini anladıklarını anlatan E.S, havalimanına doğru geldiklerinde araçtan indiklerini ve kendilerine bu sırada ateş açıldığını ifade etti.
Vatandaşların "asker siz nasıl askersiniz, sen öldün asker" diyerek yanlarına geldiklerini ifade eden E.S, diğer arkadaşlarıyla güvenlik şeridi oluşturup tepelik alana gitmek için havaya ateş ettiklerini dile getirdi.
Sabaha kadar tepelik alanda saklandıktan sonra polise teslim olduklarını anlatan E.S, darbe girişimine destek amacıyla götürüldüklerini vatandaşlarla arkadaşlarının yaptığı görüşme sonrasında öğrendiğini kaydetti.
Komutalarının verdiği emir nedeniyle ikaz amaçlı ateş ettiğini aktaran E.S, G-3 silahıyla havaya 15 el ateş ettiğini ancak herhangi bir vatandaşa hedef almadığını belirtti.
Askeri öğrenci E.S. de kendilerini tehdit ederek zorlayan komutanlarından şikayetçi oldu.
AA