HAKSÖZ-HABER
Dünyanın en otoriter rejimleri arasında sayılan Orta Asya’nın küçük ülkesi Türkmenistan diktatörlük düzenini saltanatla taçlandırıyor. Türkmenistan'ı 21 yıl boyunca demir yumrukla yöneten Saparmurat Türkmenbaşı'nın ölümünden sonra 2007'de göreve gelen Gurbanguli Berdimuhamedov geçtiğimiz ay yönetimi gençlere bırakmak için devlet başkanlığı görevini bırakacağını açıklamıştı.
64 yaşındaki Gurbanguli Muhamedov’un devlet başkanlığı görevini bırakmakla birlikte siyasi hayatını sürdüreceği ve parlamentonun üst kanadının başkanlığını elinde tutacağı biliniyor.
Dün yapılan seçimlere 9 aday katıldı ama herkes 8 ismin sadece dolgu malzemesi olarak listede yer aldığını, seçimi kazanacak olan kişinin Gurbanguli Muhamedeov’un oğlu Serdar Muhamedov olacağını biliyordu.
Nitekim bugün hiç merak uyandırmayan seçim neticesi açıklandı ve halen devlet başkan yardımcılığı görevini yürüten 40 yaşındaki Serdar Muhamedov’un Türkmenistan’ın yeni devlet başkanı olduğu duyuruldu.
Türkmenistan dünyanın 4. büyük doğal gaz rezervine sahip ülkesi olmasına rağmen inanılmaz bir yoksulluk içinde. Toplam 6-7 milyon nüfusu bulunan ülkede 1 milyondan fazla insanın çalışmak için ülke dışına gittiği biliniyor. Türkiye Türkmen vatandaşların çalışmak için gittiği ülkelerin başında geliyor.
Türkmenistan katı bir diktatörlük rejimiyle yönetiliyor. Ülkede hiçbir şekilde muhalefet söz konusu değil. Rusya’nın gölgesinde yozlaşmış bir aile iktidarı hüküm sürmekte. Halk açlık ve yoksulluk pençesinde kırılırken yönetici sınıf ülke dışına sürekli para transferi yapıyor.
Kovid-19 ile birlikte Türkmen vatandaşlarının hayatı hem içeride hem dışarıda daha da çekilmez hale geldi. Çalışmak için ülke dışına çıkmış yüz binlerce Türkmen’in salgın gerekçe gösterilerek ülkeye dönüşlerine izin verilmiyor. Aileler parçalanmış halde. Türkiye’de yaşayan on binlerce Türkmen yıllardır çocuklarını ve yakınlarını göremiyorlar.
Ayrıca ikamet süreleri geçtiği için yasal çalışma izni alamıyor ve sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyorlar. Tüm bu sıkıntılara rağmen Türkmenistan Elçiliği ve Konsolosluğu umursamaz bir tutum içinde, kendi vatandaşlarına rehine muamelesi yapıyor. Bu noktada Türkiye Dış İşleri Bakanlığı’nın devreye girip bu insanların sorunlarının çözümüne katkıda bulunması bekleniyor.